Stresin bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan olumsuz bir etkisi vardır. Bağışıklık sistemi, bedenin dinlenme ve uyku durumundaki işlevlerini kontrol eden parasempatik sinir sistemi etkisinde daha iyi çalışır. Oysa stres, sempatik sinir sistemini uyararak genel uyum sendromunu devreye sokar.
Stres altında böbreküstü bezleri gittikçe daha fazla hormon salgılarken bu kimyasal değişiklikler, timüs'ün küçülmesine neden olarak beyaz kan hücrelerinin üretimini engeller. Bu durum, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını önleyerek, bedeni enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirir. Aynı zamanda sinir hücrelerini harap ederek de depresyon, hafıza kaybı, enerji azalması, uyku bozukluğu ve cinsel sorunlara yol açar.
Sağlıklı olmak için kronik stresten uzak bir hayat sürmek gerek. Ancak, hastalık belirtileri ve şikayetleri baş gösterdiğinde sağlığın yaşam içindeki en değerli varlık olduğunun farkına varılır. Bir İtalyan atasözünün dediği gibi: "Sağlık tuz gibidir ancak eksik olduğunda fark edilir." Psikolojik araştırmalara göre sağlıklı insanlar genellikle belli yaşam standartlarıyla ve bireysel nitelikleriyle hastalıklı insanlardan ayrılmaktadır. Stresle mücadele etmeyi bilen insanlar, yaşamlarını yönlendirirken çok fazla sarsılmazlar. Stresle mücadeleden yoksun insanlar ise bunun bedelini ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklarla öderler. Stresin oluşmasında çevrenin de önemli bir rolü vardır. Ancak uygun bir ortamda stresin tehdit edici etkilerinden kaçınılabilir. Bunun da yolu bedensel ve ruhsal aktivitelerimizi canlı tutmaktan geçmektedir.
Stresin insanı nasıl hasta ettiği; stresi yaratan olayların, olguların kişiler tarafından nasıl algılandığına ve bu olaylarla, olgularla kişinin nasıl baş etmeye çalıştığına bağlıdır. Bazı insanlar yalnızca gündelik hayatın akışındaki küçük değişiklikleri, bazıları ise birikmiş ağır sorumlulukları stres olarak algılar. Herkesin strese karşı toleransı farklıdır. Kişisel stres eşiğinizi geçtiğiniz ve o konumda uzun bir süre kaldığınız zaman, daha ciddi zihinsel ve fiziksel hastalıkların ortaya çıkabileceğini unutmayın. Yüksek tansiyon, sindirim sistemi bozuklukları, baş ağrıları, uykusuzluk ve bitkinlik stresin neden olduğu başlıca sorunlardır.
Düzenli egzersiz yapmak, bedensel faaliyeti tamamlayıcı bir unsurdur. Stresle baş etmek için fiziksel egzersiz, yoga, meditasyon ve gevşeme egzersizleri yapmak gerekir. Stresliyken özellikle dingin müzikler dinlemek iyi gelir. Müzik, düzenli bir şekilde gözler kapalı olarak dinlenilirse sağlığın harmonisi güçlendirilebilir.
Zamanla yarışmak stresi açığa çıkartır. Belirli görevlerin, verilen zamanda gerçekleştirilememesi strese sebep olur. Çalışma biçimini iyi programlayan biri, günlük hayatta hobilerine ve dinlenmeye zaman ayırarak stresten uzak bir yaşam sürebilir.
Bireysel stresi kontrol altına almak, doğal besin maddelerinin yeterli tüketilmesiyle de mümkündür.
Bitkiler ve Besleyici Maddeler | Etki |
Ginseng, papatya | Anti-stres bitkileri |
Sarı kantaron, kava kava | Keyif bitkileri |
Kediotu, oğulotu, şerbetçiotu, lavanta | Gevşeme bitkileri |
Magnezyum, C vitamini, E vitamini, Keratin, selenyum | Strese karşı besleyici maddeler |
Ekolojik tarımla elde edilmiş ve doğal ortamlarda yetiştirilmiş hayvanlardan elde edilen besinler aromatik ve daha lezzetli olup vücudumuza daha az zararlı maddeler yükler ve bedenimizde kimyasal toksik artıklar bırakmazlar.
İyi beslenmenin temeli kaliteli gıda maddelerinden geçer. Kaliteli ürünler, genel olarak doğallığını koruduğu için çok önemlidir.
Kalitesi çok yüksek gıdalar, tüketim öncesi yanlış hazırlama biçimleri nedeniyle gerçek besin değerlerini kaybedebilir. Buğulama, sote gibi haşlama yöntemleri doğru yapılırsa besinin gerçek tadı ve vitamin değeri korunmuş olur.
Hep söylediğim gibi egzersiz yapmak için maraton koşucusu olmaya gerek yok. Tempolu spor türleri, örneğin jogging, yürümek, yüzmek ve bisiklete binmek gibi sporlarla gerekli bedensel aktivite sağlanabilir. Haftada en az yarım saatlik periyotlarla 2-3 seanslık aktiviteler planlayın. Hangi spor dalları size daha cazip geliyorsa o spora yönelin. Belirli besleyici maddeler ve şifalı bitkiler, sportif faaliyetlere ek olarak tüketildiğinde kalp ve kan hücrelerinin sağlığını olumlu etkiler. Düzenli bedensel aktivite içinde olan insanlar strese karşı daha dayanıklı olurlar.
Kalp için şifalı bitkilerin en önemlisi, akdikendir. Çünkü bu bitki, kalp atımını düzenler. Bilinen bir yan etkisi yoktur. Akdiken, magnezyumla birlikte alındığında güçlü bir etki yaratır.
ETKİ | BESLEYİCİ MADDELER |
Kalbin güçlenmesi | Akdiken, magnezyum, E vitamini |
Kan dolaşımını artırma | Biberiye |
Damar koruyucu ve kolesterol düzeyi düşürücü | Karabuğday otu, sarımsak, soğan, Lesitin, enginar, yulaf kepeği, E vitamini ve yüksek dereceli tuzsuz yağ asidi |
Toplardamar kuvvetlendirici | Karabuğday otu, at kestanesi tohumu |
Damar tahribinden korunma | C vitamini, E vitamini, keratin, selenyum, folik asit, B6 vitamini, B12 vitamini |
Bitkisel moral yükselticiler | Sarı kantaron, kava kava |
Kaliteli uykuda yardımcı | Kediotu, şerbetçiotu, lavanta |
Sinirleri güçlendirme | Lesitin, glutamin Asidi, B vitaminleri |
Daha fazla bilgi için buradan ulaşabilirsiniz.