İnsan psikolojisi ve ruh hali günden güne değişiklik gösterir. Bu değişikliklerin çok sık ve uç noktalarda olması durumunda depresyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Ruh halimizin dengesini kurmak ve mutlu bir yaşam sürmek bizim ellerimizde. Mutlu bir yaşam için de günlerimizin nasıl geçtiği önem taşır. Günümüzün güzel ya da kötü geçmesinde bir sürü etken olabilir ama genellikle güne nasıl başladığımız günün geri kalanı için önemli bir rol oynar. Sabah kalktığımızda kendimizi iyi hissederken sonradan aldığımız kötü bir habere moralimiz bozulabildiği gibi, mutsuz ve sıkkın uyandığımız günlerin akşamına modumuzu düzeltebiliriz. Ancak genel olarak bakıldığında sabah ilk uyandığımızda kendimizi güne motive edişimiz günümüzün gidişatında önemli rol oynar. Peki güne başlarken ve gün içerisinde ne gibi planlamalar ve aktiviteler ile günümüzü verimli ve keyifli geçirmemizi sağlayabiliriz?
Uyku ara vermemizi ve enerji toplamamızı sağlar. Kaliteli ve sağlıklı bir uyku psikolojimizi ve fiziksel enerjimizi ertesi gün için yeniler ve hazırlar. Derin uyku yani REM uykusu, beynimizde yaşadığımız olayların ve duyguların işlendiği uyku dilimidir. Eğer derin uykumuz kalitesiz ve olması gerektiğinden kısa sürüyorsa ertesi günkü ruh halimiz keyifli bir gün geçirmemize engel olabilir. Aynı zamanda fiziksel olarak da yorgun ve bitkin hissetmemize sebep olur. Kısacası düzenli ve kaliteli uyku ardından gelen günün huzurunu ve verimini arttırır.
Sabah uyandığımızda bir duş almak, yüzümüzü yıkamak gibi fiziksel temizliğimizi sağlayarak dinç bir şekilde güne başlayabiliriz. Aynaya baktığımızda kendimizi iyi hissedecek şekilde güne hazırlanmak bizi oldukça motive edecektir. Bitkin ve yorgun bir hal ve görünümde güne başladığımızda günün devamında da ruh halimiz o şekilde olur. Bu durum da gün içerisindeki özgüvenimizi ve ruh halimizi oldukça etkiler.
İş veya okul hayatımızın belirli gün ve saatlerini fiziksel ve ruhsal egzersiz için ayırmalıyız. Uzun saatler olmasa da boş vakitlerimizi meditasyon, yoga ve pilates gibi hem ruhsal hem fiziksel olarak rahatlayacağımız egzersizlerle doldurmalıyız. Bu egzersizler sırasında dünyadan bir an olsun koparak, yoğun düşüncelerimizin dışına çıkabilir ve bu şekilde psikolojik olarak ferahlarız. Günün kalanı için yenilenmiş hissederiz ve bu durum da verimliliğimizi arttırır. Yoğun tempomuz sırasında sağlığımızı da unutmadan günümüze devam etmeliyiz.
Hafta veya gün başında yapılacakları planlayarak sorumluluk duygumuzu geliştiririz. Bu şekilde yapmamız gerekenleri daha hevesli bir şekilde ve unutmadan yapabiliriz. Bu planlamaya her zaman uymamız tabi ki de mümkün değil ancak olabildiğince ayak uydurmak verimliliğimizi arttıracaktır. En önemlisi planlı olmak beraberinde düzeni getirir. Düzen ise insanı psikolojik olarak stabilize eder ve güvende hissettirir.
Bu öneriler günlerimizi daha huzurlu, mutlu ve verimli geçirebilmemizi sağlar. Bu önerilere sağlıklı beslenmek, günlük tutmak gibi birçok şey daha eklenebilir. Ancak her günümüz aynı verimlilikte ve mutlulukta geçemez ve bu oldukça doğaldır. Bazı günler hiçbir şey yapmadan, sadece yatarak geçirmek istiyorsak buna engel olmamalı ve dinlenmek için kendimize izin vermeliyiz. Önemli olan ruhumuzun ve bedenimizin o sırada bizden ne istediğini anlayabilmek ve ona göre davranabilmektir. Hayatın akışında verimlilik kadar, sakin olup biraz dinlenmek de gereklidir. Hatta verimliliğin bir parçasıdır diyebiliriz. Sonuç olarak ruh sağlığımız için en önemlisi mutlu, başarılır ve huzurlu bir hayat yaşamak için kendimizi yıpratmadan çaba göstermektir.