Bu sorunuza tereddütsüz evet diyorum. Şeker tadını sağlamak için bal, şeker içeriğinden daha önemli yapıya sahip doğal bir besindir. Bal arıların nektarlardaki sakkaroz adlı karbonhidratın enzimatik aktiviteler ile kovanda parçalanması sonucunda üretilir. Balda glikoz ve früktoz ana karbonhidrat kaynağıdır ve her iki karbonhidrat kaynağı bala tat verir. Balın früktoz içeriği glikoza göre daha fazladır ve kan şekerini de bu nedenle daha yavaş etkiler. Ve bal şeker alternatiflerine göre oldukça az kalori (100 gramında 304 kalori, 1 yemek kaşığı ortalama 30 kalori) içerir. Bal sadece bir karbonhidrat kaynağı olarak değerlendirilmemeli ve şeker ile kıyaslanmamalıdır.
Çünkü sofra şekeri sadece basit karbonhidratları içeren boş kalori olarak adlandırdığımız bir katıktır. Bal içinde enzimler, sağlıklı karbonhidratlar, proteinler, polifenol gibi antioksidanlar, vitamin ve mineraller bulunur. Bal hem tatlı ihtiyacını giderirken hem de bağışıklığı güçlendirir, mikropların vücutta temizlenmesini sağlar, antioksidan etki ile hastalıklara karşı kalkan rolü bulunur. Bugün bilimsel araştırmalarda yapay tatlandırıcı ve şekerlerdeki gibi kanser vs gibi hastalıklara bırakın neden olabilme ihtimalleri söz edilmektedir. Ancak önemli araştırmalar bal tüketiminin sağlığa inflamasyonu giderici, serbest radikaller hasarını önleyici, karaciğer işlevini destekleyici ve mide-bağırsak üzerine tedavi edici özelliklerinin kanıtlanması nedeniyle düzenli olarak tüketilmesinin önemini net olarak açıklamaktadır. Bu bilimsel bilgiler doğrultusunda sorunuza her gün 1-2 yemek kaşığı balı; sıcak siyah veya bitkisel çaylarda kullanarak daha fazla antioksidan desteği sağlayarak şeker yerine en doğru tat vericiyi kullanmanızı tavsiye ederim.