Yediğimiz ve içtiğimiz her yiyeceğin genel sağlığımızın etkilenmesinde büyük rol oynadığını biliyoruz. Daha uzun yaşamak, sağlıklı yaşlanmak, hastalıklardan korunmak ve çok daha mutlu bir hayat sürmek için yiyeceklere bakış açımızın da değiştiği bir gerçek. Bu nedenle de birçok beslenme şekli bulunuyor. Zaman zaman kırmızı etin tüketilmesi konusunda sağlığa yönelik sakıncalı araştırmaların yayınlanması, vejetaryenlerin daha sağlıklı aynı zamanda da daha uzun bir yaşam sürdüklerini belirten bilimsel çalışmaların bulunması; dünyada birçok kişinin vejetaryen olmaya karar vermesini kolaylaştırdığı da aşikar. Ve bugün gençlerin birçoğunun vejetaryen beslenmeyi tercih ederek sağlıklı yaşam adına beslenme davranışlarında da büyük değişimler yarattığını da düşünüldüğünde gerçekten vejetaryen tipi beslenmenin bedenimiz üzerindeki etkilerini de irdelemek gerekiyor.
Vejetaryen beslenmede genel açıdan hayvansal tüm besinlere karşı tüketmeme isteği yatar. Katı vejetaryenler dışında sadece yumurta veya sadece süt ürünleri ya da balık dışında hiçbir eti tüketmeyen farklı grupları bulunur. Katı vejetaryenler ise hiçbir hayvansal ürünü diyetlerinde bulundurmazlar. Vejetaryenler üzerinde yapılan birçok bilimsel çalışma genelde; bilişsel gelişimde önemli rol oynayan B12 vitamini, kemik gelişiminin temel faktörü olan kalsiyum ve bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan demir, çinko gibi mineralleri yetersiz alma risklerinden bahseder. Bana göre yumurta, süt ürünleri veya balıktan birini tüketen vejetaryenlerin bu riskleri yaşaması çok düşük olasılıktadır. Ve doğru vejetaryen beslenmesi ile de bu riskler kontrol altında tutulabilir.
Çok yeni yayınlanan Jama dergisindeki analiz derlemesi; 1900 ve 2013 yılları arasındaki bütün araştırmaları değerlendirerek vejetaryenlerin et tüketen kişilere göre sağlıklı yaşamda tüm riskleri daha düşük yaşadığını belirlemiştir. Peki vejetaryenler neden daha uzun yaşıyor ve daha sağlıklı yaşlanıyor? Bilimsel veriler bunun nedenini taze sebze, kuru baklagiller, taze meyve, zeytinyağı, yulaf, kuru yemişler, tam tahıllar ve soya ürünlerini sıkça tüketmelerinden kaynaklandığını bildiriyor.
Vejetaryenler tansiyon problemi yaşamıyor:
Yapılan son araştırmalar vejetaryenlerin yüksek tansiyon problemi yaşamadıklarını belirtmiştir. Vejetaryen diyetlerinde; yüksek tansiyonu olan kişilerin kan basıncını düşürmekte etkili olan yiyecek seçimlerinin doğal tansiyon düşürücü etki yarattığını bildirmektedir.
Vejetaryenlerin ölüm riski skoru düşük:
2013 yılında yayınlanan 70.000 kişi üzerinde yapılan geniş ölçekli araştırma; vejetaryenlerin ölüm riskinin vejetaryen olmayan kişilerden %12 daha düşük olduğunu açıklamıştır. Doymuş yağ ve kolesterol içermeyen yiyecekler tüketen vejetaryenlerin kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklara yakalanma riskleri de daha azdır. Nisan 2016 tarihinde yapılan meta-analiz araştırması kırmızı ette bulunan karnitinin bağırsak bakterileri tarafından metabolize edilip damarları tıkadığı, kırmızı et yemeyen vejetaryenlerde bu nedenle ölüm risklerinin çok düşük olduğu belirtilmiştir.
Vejetaryenler daha mutlu:
2012 yılında American Journal of Clinical dergisinde yayınlanmış ve bütün et çeşitlerini tüketen, sadece balık tüketen ve vejetaryen beslenenler karşılaştırılmışlardır. 2 haftanın sonunda vejetaryen diyetini uygulayan kişilerin diğer kişilere göre daha mutlu ve enerjik olduğu kanısına varılmıştır.
Vejetaryenlerde kronik hastalıklar nadir görülüyor:
4.000 kişinin yer aldığı farklı bir araştırmada vejetaryenlerin, et tüketen kişilere göre kalp hastalık riskinin %32 daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Kaliforniya’da Loma Linda Üniversitesi’nde yapılan bilimsel araştırma vejetaryen diyetlerinin kansere karşı, özelliklede kadınlarda göğüs kanserine, koruma etkilerinin olduğunu belirtmiştir. Vejetaryen diyetinin diyabet hastalığını tedavi etmediği bilinse de, bu diyet diyabetlerin kilolarını korumada ve kan şekerlerini düzenlemede etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Vejetaryen daha fit ve zayıflar:
Vejetaryenler, et yiyen kişilere göre genel anlamda, daha fit olup daha düşük kolesterol ve beden kitle indeksine sahiptirler. Bazı araştırmalar, vejetaryen diyetlerinin kilo kaybında etkili olup uzun vadede kilo korumada da olumlu etkiler gösterdiğini belirtmiştir.
Sonuçta; kırmızı et tüketimi ve ölüm riskini birbirine bağlayan çok sayıda araştırma olsa da bu denklemde birçok başka faktörlerinde bulunduğu kesin. Bu sebepten dolayı kırmızı eti çok nadir tüketin mesajları, beslenme bilimi dalındaki bilim adamları tarafından tekrarlanıyor. Çünkü yüksek oranda meyve, sebze ve bitkisel yiyeceklerin tüketiminin ölüm riskini azaltmakta etkili olduğu düşünüldüğünde bazı hayvansal yiyecekleri tüketen katı olmayan vejetaryenlerin, sağlıklı yaşaması da şaşırtıcı olmadığı düşünülüyor. Ancak şunu da belirtmek isterim sağlıklı olmak için illa vejetaryen olmaya gerek yok. Çünkü iyi denetlenmemiş besin tüketimi yapan vejetaryen diyetinin de eksikleri söz konusu. Örneğin, yetersiz beslenen vejetaryenlerde demir eksikliği çok sık rastlanan bir durumdur. Vejetaryen olarak büyütülen çocukların da büyüme çağında yeterli miktarda besin alıp almadığı bir soru işaretidir.
Uzman Diyetisyen Selahattin DÖNMEZ