Hayatınızın bazı dönemlerinde karında ağrı ve yemekten sonra şişkinlik, şiddetli olmasa da düzenli olarak tuvalete çıkamama ve karın alt boşluğuna gelen bölgeye hafif bastırdığınızda bağırsaklarda hassasiyet gözlemleyebilirsiniz. Bu bulgular geçici olarak bazı yiyeceklerde bulunan besin bileşenlerine vücudun gösterdiği anormal tepki ya da irritabl bağırsak sendromu (ıbs) dediğimiz özel hastalığına işaret eden ip uçlarıdır. Hangisi olursanız olun beslenmede size önereceğim fodmap diyeti bu şikayetlerinizin kısmen ya da tamamen azalmasını sağlayabilirsiniz.
Çoğu besin alerjisi ve ıbs hastalığı olan kişilere hangi sağlık sorunlarını yaşıyorsunuz sorusunu yönelttiğimde; karında ağrı, düzensiz bağırsak hareketleri ve midede gerginlikle beraber karında aşırı şişkinlik gibi benzer sıkıntıları tarif etmektedirler. Ve hastaların çoğu bu semptomların yedikleri yiyeceklere bağlı geliştiğini ifade ederler. Genelde süt ve süt ürünleri, buğday içeren yiyecekler, kafein, lahana, kuru soğan, bezelye, acı, kızarmış , füme olan besinler yendikten sonra şikayetlerin alevlendiği ortak bulgudur. Açıkçası birbirlerinden tamamen farklı olan besin alerjisi, besin intoleransı ve ıbs hastaları genelde şikayetlerinden kurtulmak için intolerans testlerinde çareyi ararlar. Aslında doğru gastroenterolojik değerlendirme ile doğru tanıya uygun diyet tedavisine başlamak önemlidir.
Gerçekte besin alerjisi olan kişilerde asıl sorun besin yenip sindirim işlemi bittikten 2 saat içinde klinik sıkıntıların gastrointestinal sistem ve deride görülmesi ile karakterizedir. Besin alerjisinde şişkinlik, kaşıntı, döküntü, solunum sisteminde hırıltı, mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısından bir veya bir kaçı görülebilir. Besin intoleransı ise; intoleransa neden olabilecek yiyeceğin tüketimi sonrasında gastrointestinal sistemi dışında klinik bulgular yaratan, besinlerin içinde toksik olmayan, bağışıklık sistemini bozmayan bazı biyokatif bileşiklerin yarattığı durumdur. Bu bileşikler histamin, sülfitler, monosodyum glutamattır. Ibs hastalığı ile bu iki sağlık sorunu arasında bağlantı yoktur. Ibs temelinde besin alerjisi ile ilişkisi olmayan ama benzer klinik tabloyu gösteren otoimmün sistem bir bağırsak hastalığıdır. Bu nedenle doğru ayrım yapılamayan çoğu hastalara uygulanan intolerans testleri malesef kalıcı çözüm getirmediği gibi bazılarında da intolerans testi sonrası uygulanan diyet içeriği etkisiz olabilmektedir.
Buna en güzel örnek sıkça duyduğunuz glütene hassasiyet rahatsızlığıdır. Glütene hassas kişiler sadece buğday içeren besinler yedikten sonra buğday alerjisi ve çölyak hastalığından bağımsız gastrointestinal sistemde aynen besin alerjisi ve ıbs hastalıklarına benzer semptomları yaşarlar. Eğer glütene hassasiyetiniz varsa çölyak hastalığında uygulanan glütensiz diyet gibi sıkı beslenme değil sadece buğday içeren yiyecekleri beslenmesinden uzaklaştırarak şişkinlik gibi sindirim sisteminde olan rahatsızlıklarından kolayca kurtulabilirler.
Araştırmalar ıbs hastaları, glütene hassasiyeti olanlar, besin alerjisine bağlı sindirim sistemi rahatsızlıkları yaşayanlar için birçok diyet etmeninin bir arada sorun teşkil edebileceğini de bildirdiğinden genel olarak düşük fodmap diyeti uygulamasının, oluşan sorunları gidermede oldukça etkili olduğunu bildirmektedir. Klinik deneyimlerime bağlı olarak sizlere düşük fodmap diyetini uygularken semptomların çok daha hızlı iyileşmesi için probiyotik içeren yiyeceklere de yer vermenizi, fiziksel aktiviteyi arttırmanızı tavsiye ederim.
FODMAP DİYETİ İÇERİĞİ
Fodmap früktozun bir bileşeni olan fruktan, süt şekeri adını verdiğimiz laktoz, yapay tatlandırıcılar olarak adlandırdığımız poliol türevleri ve kuru baklagillerde yüksek miktarda bulunan karbonhidrat türü olan galakto–oligosakkaritler açısından kısıtlı beslenme planına verilen addır. Bu tip karbonhidratları hasassiyeti olan kişilerde diyette fazlasıyla bulundurmak bağırsaktan suyun fazlası ile çekerek sindirim kanalı içindeki basıncın artmasına neden olarak yiyeceklerin iyi sindirilmesini engeller. Ve sindirilemeyen besin iyi de emilemeyeceğinden gastrointestinal kanalda sindirilmemiş yiyeceklerin fermentasyonu arttırarak gaz, karın ağrısı, kramp ve ishale neden olurlar. Eğer bu yiyecekleri besin alerjisi, çölyak olmayan glütene hassas ve ıbs’li kişiler fazla ve düzenli tüketirlerse rahatsızlıkların da şiddeti artar. Araştırmalar benzer genel şikayetleri olan bu hastalıklardan özellikle ıbs’e sahip olanların fodmap diyetinden kısıtlı beslenmeye uyumun iyileşmesinde en az % 50 oranda etkili olduğunu belirtilmektedir.
Fodmap diyetinde ana kısıtlanmasını önerdiğim besinler ise şu şekilde sıralayabilirim. Yüksek fruktoz içeren bazı taze meyveler, früktoz şurubu içeren tüm yiyecekler; laktoz içeren süt ve bazı süt ürünleri, fruktan içeren buğday, soğan, sarımsak, galaktan içeren kuru baklagiller, sorbitol – mannitol gibi tatlandırıcılar, avokado, kayısı, kiraz, erik, nektarin, şeftali gibi poliollerden yüksek yiyecekleri kısıtlamak sağlığa fayda sağlayan kılavuzudur diyebilirim.
FODMAP DİYETİNDE YENİLEBİLEN BESİNLER
Et grubu: Yağsız kırmızı etler, derisiz hindi, tavuk, balık, kabuklu deniz ürünleri, yumurta, yumurta beyazı
Süt ve süt ürünleri: Çedar, parmesan, mozarella tip peynirler, laktozsuz süt
Tahıllar: Mısır unu, pirinç, glütensiz tüm yiyecekler
Meyveler: Muz, üzüm, ayva, greyfurt, kivi, böğürtlen, ananas, mandalina, portakal, limon
Sebzeler: Biber çeşitleri, marul, domates, salatalık, havuç, kereviz, patlıcan, kabak, yer elması, taze nane, taze roka, taze dereotu, taze maydanoz, ıspanak, pazı, ebegümeci, semizotu
Soslar ve baharat: Sirke, hardal, sarımsak, pul biber, tuz, zeytinyağı
Uzman Diyetisyen Selahattin DÖNMEZ