Türkçede “Bilinçli Farkındalık” olarak geçen Mindfulness, zihni tamamen boşaltmak veya aklı dağıtmaya çalışmak demek değildir. İçinde bulunduğunuz ‘an’ı yaşamak, tepki vermeden gözlemlemek ve kabul etmektir. Mindfulness şimdiki ‘an’a yargılamadan odaklanarak, şefkatle yaklaşmaktır. Peki mindfulness neden bu kadar önemlidir?
Bizim dünyada olan bitenleri algılamamız, zihnimiz sayesinde olur. Algıladığımız ve yaptığımız her şey, zihin filtremizden geçer. Bu da bizim yaşadığımız hayatı oluşturur.
Mindfulness meditasyonu, insanın hayatını en iyi şekilde yaşamasını sağlayarak kişisel ve profesyonel ilişkilerinde sakinliğe, esnekliğe ve yaratıcılığa ulaşmasını kolaylaştırır. Daha önce varlığından haberdar olmadığımız kapılar açar. Hayatta neyi kontrol edip neyi kontrol edemeyeceğimizi anlar, edemediklerimizi bırakırız.
Mindfulness yaparken yavaşlayıp, o anda vücudunuzda neler olduğuna (vücut ısınız, nefesiniz, kaslarınız); düşüncelerinize, duygularınıza, duyularınıza (ne görüyorsunuz, tadıyorsunuz, kokluyorsunuz?) ve etrafınızda neler olduğuna (örneğin konuşan biri var ise onu dinlemek) odaklanabilirsiniz. Dikkatiniz dağıldığında bilinçli olarak odaklandığınız şeye geri dönebilirsiniz.
1. Bilinçli olarak bir şeye odaklanmak, nefes veya ses gibi. Neye odaklandığınız önemli değil, önemli olan odaklanmaktır.
2. Odağı kaybetmek (merak etmeyin bu aslında en deneyimli meditasyoncuların bile başına gelir)
3. Yavaşca tekrar odaklanmak (en önemli kısmı budur)
4. Yukarıdaki adımları tekrar etmek.
5. Zihninizin bazen ne kadar alakasız veya ters yerlere gittiğinin farkına varmak ama yargılamamak.
6. Merakla ve kabullenmiş bir tutum ile yukarıdaki adımları takip etmek.
Mindfulness, zihnimizi bir kas gibi çalıştırır ve zamanla daha kolaylaşır. Bu meditasyon, dikkatimiz üzerinde kontrol sahibi olmamızı sağlar. Böylece dikkatimizi doğru kullanmamız gerektiği zaman daha rahat odaklanabiliriz.
Sayılı günlerimizin olduğu bu hayatta her ‘an’ı yaşamamız gerekir, çünkü hiçbir ‘an’ı geri alamayız. Mutluluk ise sadece şimdiki zamanda yer alır. İşte mindfulness meditasyonu, sizin ‘şimdiki zamanda’ olmanızı sağlar. Mindfulness sayesinde etrafınızda olan bitenlere verdiğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz.
Günde 1, 5, 10 hatta 20 dakika pratik yaparak daha üretken, dikkatli, odaklanmış ve mutlu hissedebilirsiniz. Her pratiğinizde beyninizin fiziksel yapısı değişir. Beyninizin yaşlanmasını önler, aynı zamanda korku merkezinizi sakinleştirir, böylece kolay tetiklenmezsiniz, aksine sakin bir insan olursunuz.
Mindfulness'ın en önemli diğer parçası da kabullenmektir. Kabullenmek demek, düşüncelerinize, hislerinize, duyularınıza, arzularınıza izin vermek; onları kibar ve açık bir şekilde karşılamak demektir. Örneğin bazen zor duygular yaşarken; o duyguları yaşamak için kendinize izin verirseniz, daha dayanılır olur. Kabullenmek, yargılamanın tam tersidir. İnsanın kendini yargılaması ve eleştirmesi, bazı şeyleri kabullenemiyor olması anlamına gelir. Bazen de kendimizi, hissetmediğimiz halde mutlu hissetmeye zorlar, hayatın iniş çıkışlarından veya acılarından kaçınırken buluruz. Kabullenmek ise, acılarımızı daha katlanılır yapar.
Mindfulness kendi başına bir tedavi yöntemi değildir, ancak duygusal sıkıntılar için terapiye ek olarak; bir başa çıkma mekanizması şeklinde kullanıldığı zaman depresyon, anksiyete bozuklukları, panik atak, travma sonrası stres bozukluğu, alkol ve madde bağımlılığına çok iyi geldiği, araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Ruh sağlığı problemleri olmayanlar için de tıpkı spor yapmak gibi günlük stresi kontrol altına alabilmek için önerdiğimiz bir alışkanlıktır. Aynı zamanda kalp rahatsızlıklarına, Alzheimer’a ve bağışıklık sistemi hastalıklarına da iyi geldiğine dair birçok araştırma mevcuttur.
En İyi 5 Meditasyon Aplikasyonu