Ertelemek aslında bir üretkenlik sorunu değildir. Zaman yönetimi becerileri öğrenmek, erteleme sorununuza iyi gelmez. Kronik bir erteleyiciye, "otur ve yap" demek, depresyondaki bir insana "hadi mutlu ol" demeye benzer. Burada esas sorun üretkenlik değil, içte verilen duygusal savaştır. Hepimiz her zaman sonuçlarına rağmen bir şeyleri erteleriz ama herkesin bundan canı yanmaz. Ertelemek, kişinin kendine çektirdiği bir acıdır, yani uzun vadeli hedeflerime rağmen şimdilik iyi hissedeyim mantığıdır. Tembellik ve kişilikle bir alakası olmayan bu savaşa çoğu insan yenik düşer. Beynimiz sürekli anlık ödüllerin peşinden gider. Erteleyen bir insan aynen şöyle düşünür: "Şimdi iyi hissetmek hissediyorum, sonrasını düşünürüz."
Duygularınızın farkına varın. Bu hisleri nelerin tetiklediğini keşfedin. İlk adım o anda neler olduğuna bir bakmaktır. Önce alışkanlıklarınıza bir göz atın. Genelde benzer şeyleri mi erteliyorsunuz? Neleri erteliyorsunuz? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Kendinizi eleştirmek yerine destekleyin. Günün hangi saatlerinde daha üretkensiniz? Sabahları daha iyi çalıştığınızı düşünüyorsanız ertelediğiniz işleri sabahları yapın. Yorgun olduğunuz zaman dilimlerine ertelediğiniz işleri koymayın.
Gün içinde mindfulness günlük tutma, nefes alma, meditasyon gibi aktiviteler yaparak molalar verip, kendinizi dinleyerek sizi neyin geri tuttuğunu keşfedebilirsiniz. Başarısızlıktan mı korkuyorsunuz? Kendinizi baskı altında mı hissediyorsunuz? Ertelediğiniz görev her ne ise, bu görevde kişisel olarak bir anlam ve zevk bulmanız çok önemlidir. İçe bakış her zaman önemlidir ama ilk adımı atmak daha önemlidir. Kitabın ilk sayfasını bir açın. İlk kelimeyi yazın. İlk soruyu sorun. İlk adımı atın. İşin sevdiğiniz kısmından başlayın. Dikkatiniz çabuk dağılıyorsa telefonunuzu uzağa koyun, bilgisayarınızdaki alakasız pencereleri kapatın. Aynı anda birden çok iş yapıyorsanız önce birini bitirin, sonra diğerine başlayın.
1. Karar verme yorgunluğu: Eğer sürekli kararlar veren bir rolünüz var ise, küçük kararları erteliyor olabilirsiniz. Mesela bir ürün almanız gerekti, iki marka var, o anda birini seçmek çok zor geldi, iki ürünü de bıraktınız ve bir daha geri dönmediniz.
2. Planlama ve sıralama zorlukları: Bazı insanlar çok aşamalı planlar yapmakta zorlanır. Özellikle dikkat sorunu olan insanlar büyük işleri küçük adımlara bölemeyebilirler.
3. İlişki ile alakalı erteleme: Erteleme, özellikle uzun süredir birlikte olan ve birlikte hayat kararları alan çiftlerde strese yol açabilir. İlişkide bir partner erteleme yapıyorsa diğeri ona söylenir, kızar ve ortak sorumluluk gerektiren görevlerde desteklenmediğini hisseder. Erteleyen kişi, üzerinde ne kadar çok baskı hissederse o kadar çok erteler.
4. Depresyon ile alakalı erteleme: İnsanlar depresyondayken basit, zor, eğlenceli bütün görevleri ertelerler. Genelde kendilerinden sürekli şüphe duyan depresyonlu bireyler, kendilerinin güvenilir bir arkadaş, iş arkadaşı veya partner olduklarını düşünmezler.
5. Endişe ile alakalı erteleme: İnsanlar bazen zor buldukları işleri sıkıcı olarak tanımlayıp ertelerler. Endişeli insanlar bazen mükemmeliyetçi bir bakış açısı ile mücadele ederler ve işe başlamaya çekinirler.