Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
20 dakika okunma süresi
Eylül ayıyla birlikte düşen termometreler doğrultusunda sıcak ve samimi atmosfere sahip mekan arama dürtümüz bizleri daha sık yokluyor. Hatta yazdan kalma güneşi kucaklamamıza imkan veren bahçelerde, sayfiye sohbetlere devam etme isteğimiz de öyle. Mevsim geçişlerinde şehir içinde soluklanabileceğimiz kahve duraklarını radarımıza alıyoruz. Sadece eylülde değil, sonbaharda mutlaka ziyaret etmeniz gereken, İstanbul'un en yeni kafeleri bir arada.
Gurmania, Avrupa'dan getirdiği alanında uzman şefler ile birlikte Almanya, İsveç ve Avusturya'nın geleneksel lezzetlerini orijinal reçeteleriyle İstanbul şartlarına adapte ederek, günlük 35 bin adet ürünü her gün aynı kalitede, tazelikte ve doğallıkta, müdavimleriyle buluşturuyor. Schwarzbrot ve Bauernbrot ekmeklerinden, Marillen-Knödel ve Karamelli Berliner'e dek Gurmania; sonbahar mevsiminde gelen tatlı krizleriniz için birebir.
Sarı tonlarındaki dekorasyonu ve sağlıklı menüsüyle Love ME, sonbahar kavuşmaları için eğlenceli bir buluşma noktası olmaya aday. Günün her saati, her damak zevkine hitap eden menüsündeki birbirinden farklı kendisine has ekmeği ile yapılan tostları, taze sıkılmış meyve suları, kahveleri ve kurabiyeleri ile misafirlerine keyifli anlar vadediyor.
İki kız kardeşin artizan mahalle fırını açma hayaliyle yollara düşmesi sonucu ortaya çıkan Baca Bread Club; bugün el yapımı ekşi mayalı ekmek ve kruvasanlardan, atalık unlarla yapılan poğaça ve gurme sandiviçlere dek klasik hamur işleri arasında lezzetli bir gurme yolculuğuna çıkacağınız, oldukça keyifli bir kahve durağı. Her şeyin yavaş ve uzun fermantasyona tabii olduğu Baca Bread Club'ın hamur işi lezzetlerine eşlik eden mis kokulu kahveleri de cabası.
Renk paletinin kırmızı ve beyaz ağırlıklı olduğu Fein, daha ilk bakışta sıcak ve samimi bir atmosfer yaratıyor. Sabahın erken saatlerinden akşama dek gün boyu aktif. İster güne kahvaltıyla başlayın, ister gün ortası kahve molası verin, isterseniz de dilediğiniz zamanda kendinizi şımarttığınız bir tatlı seansı yaratın, tercih sizin... Fein'in ağız sulandıran lezzetleri arasında Türk Kasesi, Simit Kasesi gibi klasiklerin yanında; Kakiage Hash Browns, Brunch Tiramisu gibi dünya mutfağından seçenekler de yer alıyor.
Emi, her anlamda kendi komününü yaratan 'cool' bir mekan. Espresso bazlı kahvelerinin lezzeti bir yana; minimal mimarisiyle estetik algınızı sarıp sarmalıyor. Genç sanatçıların eserlerine rastlayabileceğiniz köşeleri, her ay farklı sergilere ev sahipliği yapıyor. Yeme içme atölyelerine de yer veren Emi'nin elmalı crumble'ı, ekşi mayalı ekmeğin ve tazecik reçelin başrolde olduğu kahvaltı tabağı ve kremalı peynirle servis edilen banana bread'i... Müdavimi olabilirsiniz, dikkat!
Kurtuluş'un yeni favorisi Mysa Coffee, kısa sürede Limonlu Cup Tatlısı ile şehir efsaneleri arasındaki yerini aldı. Misafirlerine evdeymiş hissiyatı veren vintage tabak çanaklarından, ahşap sandalye ve fayans duvarlarına dek mimarisiyle yarattığı sıcak atmosferini, birbirinden lezzetli kahveleriyle perçinlemeyi başarıyor. Sevdiklerinizle samimi bir buluşma istiyorsanız, rotanıza mutlaka ekleyin deriz.
Beyaz taş duvarlarla kontrast yaratan şeffaf sandalyelerde, loş ışıkların altında, Cihangir'in en güzel köşelerinden birinde gününüzü taze bir kahve ve lezzetli bir atıştırmalıkla renklendirmek istiyorsanız buyrun, Santé sizi bekliyor. Lezzet mottosu kahve, kahvaltı ve fırıncılık üzerine.
Taze Akdeniz renkleriyle bezeli iç mimarisi, mutfakta yine sağlıklı Akdeniz lezzetleri ve adına yaraşır sakin atmosferiyle Slow Bebek, kısa sürede şehrin favori duraklarından biri olmayı başardı. Her anlamda iyi hissettiren Menemen, Taco Burger, Soda Mix gibi içecek ve yiyeceklerden; şehrin yüksek ritminden sıyrılıp, eş dost ile uzun sohbetler yapacağınız masalarına dek Slow Bebek, sonbaharı karşılamak için şahane bir mekan.
Frej Apartmanı'nda kapılarını açan mekan; 'kahvenin sanatla buluştuğu yer' olarak kendini tanımlıyor. Sanat kitaplarından oluşan özel seçkisinin yanında gelen taze çekirdekten hazırlanan kahveler; İstanbul'un tarihi atmosferinde deneyimleyebileceğiniz günlük hazırlanan tatlı ve tuzlu lezzetler ve Galata'nın tam ortasında saatlerce çalışabileceğiniz samimi bir atmosfer... Frej Coffee&Art House, sonbaharın sık uğranan mekanları arasında yerini alacağının sinyallerini veriyor.
Evinizin salonunda mı yoksa Posa'da mı kahve içmek isterdiniz? Eylül ayının sonbaharı müjdeleyen rüzgarları göz kırpadursun, evinizin konforunu ve samimiyetini aratmayan dekorasyonuyla Posa, seçim yapmanıza fırsat vermiyor. Nitelikli kahve konusunda rüştünü ispat eden Posa, kendi reçeteleriyle hazırladıkları özel şuruplu kahveleriyle de imzasını atıyor. Metal tepsilerde gelen tatlılar ise bağımlılık yaratacak cinsten.
Beymen Galataport'un önünde açılan Blender Cafe, şehir hayatının koşuşturmacasına keyifli ve lezzetli bir mola vermek isteyenler için doğru adres. Özel kavrulmuş kahvesi, geniş içecek menüsü, aperatifleri, sandviçleri, salataları ve günün her saatine eşlik eden lezzetleriyle Blender Cafe; Artisan Hospitality Group'un konseptlerinden ilki.
Flake, misafirlerine sadece bir kafe olmanın ötesine geçerek, mahalle kültürünü ve samimiyeti kucaklayan bir alan açıyor. Flake'de sabah kahvaltısından, tatlı kruvasan ve kahvelerin yanı sıra çalışma alanlarına dek her şey, insanların bir araya gelmesini ve sosyalleşmesini sağlamak için tasarlanmış. Ürün satmanın ötesinde lifestyle bir yaklaşım yaratma mottosuyla yola çıkan Flake'e yolunuzu düşürüp, muhakkak Magnum Kruvasan'ı denemelisiniz. Flake'i günün her anında yanında isterseniz, "flake like us bag" isimli çantaya da bir göz atın, deriz.
Şehrin son döneminin en popüler semti Bomonti'de samimi ve rahat atmosferi, iyi yemek ve iyi müzik eşliğinde eğlencenin ve buluşmanın yeni adresi Bart; tüm güne uzanan iddialı menüsüyle gastropub anlayışına yeni bir soluk getiriyor. Şef Eren Erdem'in danışmanlığında, genç, tutkulu ve deneyimli ekiple hazırlanan menüde, 11.00-15.00 saatleri arasında granoladan, kahvaltı salatasına, patatesli yumurtadan, tatlı patates pancake'e uzanan kapsamlı bir kahvaltı menüsüyle, hem göze hem damağa hitap ediyor. Ödüllü mixologistler tarafından hazırlanan kokteyl menüsünde ise klasik kokteyllerin yanında vişne-sumak, şalgam-nar, ananas-chili gibi damakta fark yaratan tatların bir araya gelmesiyle oluşturulan imza kokteyller yer alıyor. Sahnesinde stand up'lar, quiz night'lar, dj performans ve konserlerle sürekli güncellenen takvimiyle şehrin en yenisi Bart'a bir uğrayın deriz.