Kısaca hikayenizi anlatır mısınız?
Aslında şef olmaya tesadüfen karar verdim diyebilirim. Gastronomik geçmişe sahip bir aileden gelmiyorum ama her zaman mutfağa karşı bir ilgim vardı. İtiraf etmeliyim ki üç yıl süren endüstri mühendisi olma girişimlerim başarısız olunca en sonunda şef olmaya karar verdim. En kötü üniversite öğrenciliğinden en iyi gastronomi öğrenciliğine terfi ettim adeta. Bütün dikkatimi yemek pişirmeye vermeme rağmen profesyonel şef olmanın gerçekten nasıl bir şey olduğunu Mugaritz’e 2002 yılında dahil olunca anladım. Andoni ve ekibini mutfakta bu kadar tutku ve aşkla çalışırken görmek, beni derinden etkiledi. Sonrasında hayat beni nereye götürüyorsa ben de oraya gittim. Yeter ki en iyi mutfak ekibiyle çalışıyor olayım…
Bodrum Edition ile yollarınız nasıl kesişti?
El Bulli Restaurant’dan çok yakın arkadaşım Sebastian Mazzola, Edition’la Barcelona projesi için iş birliği yapmıştı. Sebastian, beni Josh ve Ben’le tanıştırınca Edition’la yolculuğumuz başladı. Bu kadar özel bir markanın proje süreçlerine dahil olduğum için çok mutluyum.
Bodrum Edition’da hazırladığınız ve en çok tercih edilen yaza özel lezzetler hangileri?
Belirli bir yemekten ziyade onun yaşattığı deneyime daha çok önem veriyoruz. Tabii ki Peru ve Latin esintili yemekler göze ve kalbe en çok hitap eden yemekler. Biz hem trendleri takip ediyoruz hem de Türkiye’nin kendisi gibi zengin ve köklüyüz.