Dünya genelinde binlerce farklı türü bulunan mantarların, her geçen gün yeni türleri keşfedilmeye devam ediyor. Bilinen mantar türlerinin sayısı sürekli olarak güncelleniyor. Ancak tahmini olarak, 14 bin ile 22 bin arasında değişiyor. Tabii ki bunların hepsi yenilebilir mantar türleri değil; doğadaki mantarların yalnızca yüzde bir-ikisi yenilebilir. Mantar bilimine (mycology) olan ilgi ve araştırmalar sayesinde, yeni türlerin tanımlanması ve sınıflandırılması devam ediyor.
Mantar türlerinin çoğu doğada doğal olarak bulunurken, bazıları endüstriyel mantar tarımı için de yetiştiriliyor ve ticari olarak satılıyor. Mantarlar, farklı büyüklüklerde, renklerde, şekillerde ve lezzet profillerinde bulunabiliyor. Ancak bazıları yenilebilir ve gastronomik olarak değerlendirilebilirken, bazıları zehirli ve tüketilmemeli.
1. Kültür Mantarı: Muhtemelen Türkiye'de en sık rastladığımız, hemen her eve giren mantar türü; kültür mantarı. Güveçlerden çorbalara, risotto'lardan makarna ve sandviçlere dek pek çok yemeğe giren kültür mantarı, ülkemizdeki en ulaşılabilir mantar çeşidi.
2. İstiridye Mantarı: Geniş yapraklı ağaçların köklerinin dibinde rastlanan istiridye mantarı, etimsi tadı ve dokusu nedeniyle vegan ve vejetaryenlerin et alternatifleri olarak en sık kullandığı mantar türlerinden.
3. Kestane Mantarı: Adından da anlaşılacağı gibi kestane renginde olan bu mantar türü, oldukça lezzetli bir mantar.
4. Kuzugöbeği Mantarı: Popüler bir yenilebilir mantar türü olan kuzugöbeği mantarı; beyaz, gri, sarı ve kahverengi gibi renklerde bulunabiliyor.
5. Trüf Mantarı: Genellikle meşe ağaçlarının köklerinde yetişen trüf mantarı, en pahalı mantar çeşitlerinden biri. Dünyada trüf mantarının yüzde 45'ni Fransa, yüzde 35'ini İspanya, yüzde 20'sini İtalya sağlasa da az oranda Türkiye'de de yetişiyor.
6. Kanlıca Mantarı: Melki mantarı veya çıntar mantarı olarak da bilinen Kanlıca mantarı, özellikle Batı Karadeniz'de yaygın olarak yetişen bir mantar türü ve yemeklerde sıkça kullanılıyor.
7. İmparator Mantarı: Padişah mantarı ve Sezar mantarı isimleriyle de anılan imparator mantarı, topaç şekilli tepesi ve turuncu rengiyle oldukça ayırt edilebilir bir forma sahip.
8. Porçini Mantarı: Ayı mantarı veya çörek mantarı olarak da bilinen porçini mantarı, kahverengi-kızıl renklerde bir mantar türü. Yaz ve sonbahar döneminde ortaya çıkan porçini mantarı, ağırlıklı olarak çorba veya sotelerde tercih edilebiliyor.
Mantarların gastronomik önemi, kültürden kültüre değişse de oldukça köklü bir yere sahip.
1. Lezzet ve aroma: Mantarlar, farklı türleri nedeniyle çok çeşitli tat ve aromalara sahip oldukları için yemeklere zengin ve özgün bir lezzet katıyor. Bazı mantarlar, etli ve kremsi bir dokuya sahipken, bazıları hafif ve farklı aroma profillerine sahip.
2. Besin değeri: Mantarlar, lif, protein, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin. Özellikle B vitamini, demir, potasyum ve çinko bakımından besleyici.
3. Diğer besinlerle uyumlu: Mantarlar, bitkisel bazlı yemeklerle harika bir uyum içinde. Sebzelerle, makarna ve pirinç gibi tahıllarla, soslarla ve diğer malzemelerle birlikte kullanılarak çeşitli lezzetli yemekler hazırlanabilir.
4. Evrensel kullanım: Mantarlar, dünya genelinde birçok mutfakta yaygın olarak kullanılıyor. Farklı ülkelerin yemek kültürlerinde ve tariflerinde sıklıkla yer alıyor.
5. Et alternatifi: Vegan veya vejetaryen beslenme tarzını tercih edenler için mantarlar, et alternatifi olarak kullanılabiliyor. Hatta bazı mantar türleri, etli bir dokuya ve tat profiline sahip oldukları için çeşitli baharat, sos ve pişirme teknikleri ile et veya tavuk tadını neredeyse birebir yakalayabiliyor.
6. Çeşitlilik: Yenilebilir mantarlar, yüzlerce farklı türde geliyor ve her biri kendine özgü bir lezzet ve kullanım potansiyeline sahip. Bu çeşitlilik, yemeklerde ve tariflerde farklı tatlar ve deneyimler sunuyor.
Mantarların yemeklere etkileri, onları birçok tarifte vazgeçilmez bir bileşen haline getiriyor. Ayrıca restoran menülerinde de şefin yaratıcılığına bağlı olarak mucizeler yaratabiliyor.
Mantar tüketmek için sahip olduğunuz nedenler, yalnızca lezzetleri olmak zorunda değil; mantarlar, sağlık açısından birçok fayda sağlayan besinler.
1. Düşük Kalorili ve Besleyici: Mantarlar düşük kalorili olup, besin değeri yüksek yiyecekler. Lif, protein, B vitaminleri (B2, B3, B5, B6), demir, çinko ve potasyum gibi önemli besin maddelerini içeriyor.
2. Bağışıklık Sistemine Yararlı: Mantarlar, bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidanlar ve polisakkaritler içeriyor. Bu bileşenler, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak hücrelerin zarar görmesini önlemeye yardımcı oluyor.
3. Sindirim Sistemine Destek: Mantarlar, sindirim sisteminin sağlığını desteklemeye yardımcı olabilecek prebiyotik lifler içeriyor. Prebiyotik lifler, bağırsaklarda faydalı probiyotik bakterilerin gelişimine yardımcı oluyor.
4. Kolesterol Düzeyini Düşürüyor: Mantarlar, beta glukan ve diğer lifler içeriyor. Bu lifler, kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olurken, kalp sağlığını destekliyor.
5. Kemik Sağlığını Güçlendiriyor: Mantarlar, kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi mineralleri içeriyor. Bu mineraller, kemik sağlığını korumaya ve güçlendirmeye yardımcı oluyor.
6. Kan Şekerini Düzenliyor: Mantarlar, glisemik indeksi düşük olan besinler. Bu nedenle, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olabiliyor.
7. Demir Deposu: Özellikle etli mantarlar, demir açısından zengin kaynaklar. Demir, kan hücrelerinin üretiminde ve vücutta oksijen taşınmasında önemli bir rol oynuyor.
Bu yararlar, mantarların doğru şekilde hazırlanıp tüketilmesi durumunda elde edilebilir. Mantarları, sağlıklı bir beslenme planında çeşitlilik ve besleyici bir seçenek olarak değerlendirebilirsiniz. Ancak zehirli mantarlarla karıştırılmamak için doğada toplanırken veya satın alırken dikkatli olun ve güvenilir kaynaklardan tedarik etmeye özen gösterin.