Yağ yakmak ve zayıflamak için “kahvaltıyı atlamak akşam öğününü atlamaktan daha iyidir” fikri oldukça yanlış bir beslenme önerisidir. Son günlerde yapılan küçük ölçekli ve kanıta dayalı olmayan araştırmalarda “günde 3 ana öğün yemenin sadece kültürel bir alışkanlık olduğunu ve bir ya da iki ana öğün yemenin kilo vermede daha yararlıdır” olduğu açıklansa da gerçek beslenme bilimi bu konuya çok net karşı çıkıyor. Unutmamız gereken en önemli kural olan “günde 3 öğün hem sağlıklı yaşam hem de yağ yakmak için gereklidir” bilgisini yeniden hatırlatmakta fayda olduğunun altı çiziliyor. Neden mi? Gece yaklaşık 8-10 saat süren açlık sonrasında hem beyin hem de vücut fonksiyonları güne ufak veya orta porsiyonlu bir öğüne ihtiyaç duyduğu için. Bu öğünün adına ne dersek diyelim, uyandıktan sonra iki saat içinde yenilmesinin metabolizmanın olumsuz etkilenmemesi için en iyi zaman aralığı olduğu da bildiriliyor.
Yapılan araştırmalar güne uygun porsiyonlu ve özellikle taze meyvelerden zengin bir öğün ile başlamanın stresi azalttığı, gün içi konsantrasyonun arttığı ve kalp hastalıklarından koruduğunu gösteriyor. Bu öğünü takiben gün içinde 2 küçük öğün daha yapmak sağlıklı yaşamda bir gereklilik. Bu öğünler arasında da en az 4-5 saat olmasına dikkat etmek gerekir. Çünkü karaciğer glikojen olarak depoladığı enerjiyi vücut aç kaldığında ortalama 5-6 saatte bir kana glikoz olarak salınım yapmakta ve beyin başta olmak üzere vücut sistemi için gerekli kaloriyi sağlayacak bir yol izlemektedir. Eğer öğünler düzenli tüketilirse vücut yağ yakma ancak karaciğerin bu şekilde düzenli glikojen depolarını boşaltması ile olmaktadır. Çünkü vücut önce karbonhidrat depolarını sonra da yağ depolarını kullanarak fizyolojik bir hiyerarşi ile yağ yakmayı başlatmaktadır. Eğer günde 1 veya 2 öğün yiyerek günü geçirmeye çalışılırsak, vücut korumaya geçip yağ yakma yerine özellikle karın çevresinde yağ biriktirerek bölgesel yağlanmayı artırmaya yönelik çalışma gerçekleşmektedir.