Giyim; geçmişimizin, yaşam stilimizin ve gustomuzun tek üründe beden bulmuş hali olabilir. O nedenle güzel giyinmek değil ama kişinin kendine uygun giyinmesi önemli. Neticede insanoğlu olarak sosyal varlıklarız, diğer kişide bıraktığımız iz ile kendi benliğimizi tamamlıyoruz ve konuşulmayan birçok farklı dil ile iletişim kuruyoruz. Üzerimizde ne taşıyacağımızla ilgili seçimlerimiz kim olduğumuzla ya da o anki ruh halimizle ilgili tahminimizden çok daha fazla şey anlatıyor olabilir.
Kombin yapmak için fazla zaman harcadığımı söyleyemem. Hatta çoğunlukla elbise giyip çıkmayı hızlı ve kolay bulurum. Yoğun tempoda yaşarken pratik seçimler hayati önem kazanıyor ama yine de bazı günler beş kombin deneyip mutsuz olduğum olur. Eminim hepimiz biliyoruz ki bunun kombinle ya da gardırobumuzla bir ilgisi yok. Tamamen duygusal.
O gün gideceğim toplantılar, davetler ve bulunacağım mekanlara göre karar veririm. Görüşmelerimin ciddiyeti ya da rahatlığı, toplantı sonrası katılacağım davetlerin şıklığı ya da sporluğu o günkü kombinimi belirler. Bir de tabii sabahki ruh halim. Bazen çok rahat bir gün olmasına rağmen şık giyinme hevesiyle uyanırım ve içimden gelen ses ne diyorsa onu yaparım.
Her sezon, bir dolap temizliği yaparım. Fazla kışlıkları kaldırır ara sezonları tutarım. Sezon değişimi yapmak geçmiş sezonlara ait kıyafetlerimi özlememi ve yeni gibi hissetmemi sağlıyor. Pantolon ve üst giyimleri bir tarafta, spor giyim ve kazak gibi üstleri farklı bir tarafta, hızlı kombin yapabileceğim şekilde gruplayarak ayarlıyorum.
Öncelikle aile üyeleri arasında dağılıyor, kimisi arkadaşlarıma kimisi bağış kutusuna gidiyor. Zaman zaman ikinci el kıyafetlerimi sattığım platformlarda da ürünleri listeliyorum.
Uzun elbiseler, rahat, doğal kumaştan bol pantolonlar, derin dekolteli günden geceye kombinlenebilecek parçalar favorim.
Derin sırt dekolteli upuzun bir elbiseye hiçbir zaman hayır demem.
Şu sıralar favorilerim Dioriviera ve Gucci Memoire.
Güneş gözlüğü ve halhal.
Cult Gaia; cesur desenleri, farklı kumaş ve dekolteleriyle tam bir yaz markası. Desensiz ama cesur yazlık parçalar için Jacquemus de favorim.
Mavi ve sarı tonlarında uzun etek ve elbiseler, kırmızı, pembe tonlarında mini gece elbiseleri ve en çok da el örgüsü parçalar.
Sanırım giymekte en zorlandığım şey siyah jean ve deri ceket. Ama asla asla demem.
Blue jean, beyaz gömlek ve babet.
Fotoğraflar: Ece Oğultürk