Nazlı Koruyan Altıpat ile Güzellik Endüstrisinde Kadınların Yükselişi

Kadınlar için durmadan daha iyisini yapma yolunda girişimlerde bulunmayı hedef edinen bir misyon ışığı altında kariyer yolculuğuna yön veren Estée Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat ile hayatında kurduğu dengeden, çalıştığı şirket ile senkronize bakış açısına kadar pek çok detaya değinerek “kadın olmanın gücü”ne odaklandık!

ABONE OL
6 Mart 2025 Perşembe 16:13 | Son Güncellenme:
22 dakika okunma süresi
Nazlı Koruyan Altıpat ile Güzellik Endüstrisinde Kadınların Yükselişi

Kadınların hayatına dokunmak bazı şirketler için yalnızca sosyal etki projeleri ile sınırlı kalmıyor. "Bu dokunuş, iş yapış biçimimizden, mağazadaki deneyimlerimize kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor" diyor Estée Lauder Şirketleri Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat ve ekliyor: "Şirketimizdeki her yeni gün kadınların güçlü, cesur ve etkili bireyler olarak toplumda daha fazla yer almasına katkı sağlama yolunda bir fırsat. Bu da beni her geçen gün daha fazla şey yapma isteğiyle dolduruyor." Altıpat; kadınların güçlenmesine yönelik adımlar atma hedefine giden yolun sıra dışı "güzelliğini" anlatıyor.

Yolunuz güzellik sektörü ile ne zaman ve nasıl kesişti? Nasıl bir kariyer yolculuğu ile bu noktaya vardınız?

Güzellik sektörüyle yolum Boğaziçi Üniversitesi'nde okuduğum dönemde, öğrenci tanıtım günlerinde, bir önceki şirketimi dinlerken kesişti. O esnada güzellik sektöründe çalışmak gibi bir hedefim yoktu, ancak sektörü tanıdıkça, rengârenk ve dinamik yapısı beni etkiledi. Ekonomi mezunu olmama rağmen, finans alanında çalışmak bana çekici gelmiyordu; çünkü para kavramı bana soyut bir anlam ifade ediyordu. Bunun yerine, daha somut ve reel sektörde bir kariyer yapmayı tercih ettim. Satış, pazarlama, iş geliştirme ve marka yönetimi gibi kurumsal hayatın farklı alanlarında deneyim kazandım. Şu anda güzellik sektöründeki 27'nci yılımı tamamlıyorum. 2011 yılında marka müdürü olarak Estée Lauder Şirketleri'ne katıldım ve dolu dolu geçen yılların ardından bir yılı aşkın süredir genel müdür olarak görevimi sürdürüyorum.

"Sevdiğin işi yaparsan hayatın boyunca çalışmış sayılmazsın" diyor Konfüçyüs. Siz de işinizi büyük bir tutkuyla yapıyorsunuz. Bu grup çatısı altında çalışmanın en sevdiğiniz yanı ne?

ELC'de çalışmanın en sevdiğim yanı, işimizin yalnızca bir işten çok daha ötesi; müşterilerine kaliteli ürünler sunmak ile sınırlı kalmayan, "Güzellikten İlham, Değerlerinden Güç Alan" bir şirket olması. Bu değerler, kararlarımızı yönlendiriyor, ilişkilerimizi şekillendiriyor ve iş yapma biçimimizi belirliyor. Değerlerimizi destekleyen "High Touch" prensibimiz de büyük bir yer tutuyor. Teknolojinin ve dijitalleşmenin giderek arttığı bu dönemde, "High Touch" yaklaşımının temelinde insan faktörüne yapılan vurgu beni çok etkiliyor. Empati ve müşteriyle doğrudan bağ kurmak, markaların sadece ürün satmakla kalmayıp, aynı zamanda müşterilerinin duygusal ihtiyaçlarını ve bağlarını anlamalarına olanak tanıyor. Bu yaklaşımı sadece müşteri ilişkilerinde değil, tüm süreçlerimizde benimsiyoruz. Takım üyeleri arasında iş birliğini güçlendirmek, yaratıcı fikirleri desteklemek ve toplumsal katkıyı göz önünde bulundurmak, markaların estetik ve etik değerlerle büyümesini sağlıyor. Buradaki en büyük mutluluklarımdan bir diğeri ise, genç, dinamik ve tutkulu bir ekiple çalışmak. Enerjinin yüksek olduğu bir ortamda bulunmak, sürekli yenilik ve cesaret gerektiren büyük hedeflerle ilerlemek, işin her anını heyecan verici kılıyor. Yenilikçi adımlar atarken kalite, prestij ve sürdürülebilirlik gibi unsurlarla harmanlamak gerçekten ilham verici.

Kadınlar Günü yaklaşıyor. Estée Lauder Şirketleri'nin ilham ve güç kaynağının kadınlar olduğunu biliyoruz. Son dönemde bu konuda nasıl adımlar atıyorsunuz?

Kadınlar Günü yaklaşırken, Estée Lauder Şirketleri olarak kadınları desteklemeye ve onların gücünden ilham almaya olan inancımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Şirketimiz, yalnızca iş gücünde değil, toplumda da kadınları güçlendirmeye yönelik pek çok somut adım atmaktadır. Bu adımlar, kadınların iş gücüne katılımından sağlığa, eğitimden liderliğe kadar geniş bir yelpazede hayat buluyor. Birkaçından örnek vermek gerekirse; küresel olarak, çalışanlarımızın yüzde 81'i kadınlardan oluşuyor. Şirketimizin bilim insanları ve teknik profesyonellerinin yüzde 70'inde kadınlar yer alıyor ve tüm küresel Ar-Ge ve İnovasyon Merkezlerimizi kadın liderler yönetiyor. Bu Kadınlar Günü'nde, tüm kadınların gücünü kutluyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda attığımız adımları çok daha ileriye taşımayı sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Sık sık kadınlar için harekete geçen, sosyal sorumluluk projelerinde ön sıralarda yer alan bir şirket ile yol alıyor olmanın bir kadın olarak sizdeki açılımı nedir?

Bir kadın olarak, kadınların güçlenmesine yönelik sosyal etki projelerinde ön sıralarda yer alan bir şirkette çalışmak, benim için çok büyük bir anlam taşıyor. Ancak ELC olarak, kadınların hayatına dokunmak bizim için yalnızca sosyal etki projeleri ile sınırlı kalmıyor. Bu dokunuş, iş yapış biçimimizden, mağazadaki deneyimlerimize kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesini ve içtenliğini, sadece bir ürün satışı olarak değil, bir deneyim olarak görüyoruz. Bu deneyim, onların kendilerini özel hissetmelerine, mutlu olmalarına ve içsel bir iyilik hali bulmalarına olanak tanıyor. Biliyoruz ki ruj sürmek, parfüm sıkmak ya da cilt bakımına dair bir adım atmak, sadece dışsal bir değişiklik değil; aslında, içsel iyilik halini güçlendiren, onu rahatlatan ve kendini daha iyi hissetmesini sağlayan bir yolculuk. Şirketimizdeki her yeni gün, kadınların güçlü, cesur ve etkili bireyler olarak toplumda daha fazla yer almasına katkı sağlama yolunda bir fırsat. Bu da beni her geçen gün daha fazla şey yapma isteğiyle dolduruyor.

Bugüne kadar kadınlarla ilgili gerçekleştirdiğiniz projeler içinde sizin için yeri ve önemi ayrı olan, farklı bir heyecan duyduğunuz, etkilendiğiniz bir proje aklınıza geliyor mu?

Elbette. İki projemizin bendeki yeri çok ayrı; Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ile gerçekleştirdiğimiz "PinkLine" ve Toplum Gönüllüleri Vakfı ile yürüttüğümüz "Adımlarınla Parla: Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı". İkisinden de kısaca bahsetmek isterim. 1992 yılından bu yana meme kanserinin olmadığı bir dünya amacıyla çalışmalar yapan ve "Pembe Kurdele" hareketinin öncüsü olan Estée Lauder Şirketleri'nin en büyük kurumsal sosyal fayda programı olan Meme Kanseri Kampanyası çalışmalarımız kapsamında Türkiye'de, Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ile iş birliği yaparak meme kanseri bağışlarını artırmak ve aktif kanser hastaları için güzellik ve cilt bakımı danışmanlık oturumları sağlamak amacıyla "PinkLine" projesini destekliyoruz. "PinkLine" tedavi sürecindeki hastalara psikolog ve beslenme uzmanı desteği sağlamayı amaçlayan bir online servis. Biz de Estée Lauder Şirketleri olarak daha fazla psikolog ve beslenme uzmanını bu projeye dahil edip daha fazla kişiye ulaşma misyonu ile yola çıktık. Projeye destek verirken tedavi sürecindeki hastaların aynaya her baktıklarında kendilerini daha iyi ve güçlü hissetmelerini sağlamayı ve destek hattının kapsamını genişleterek güzellik uzmanlarını da bu projeye dahil etmeyi amaçladık. Hastaların güzellik ve bakım tüyolarıyla kendilerini daha iyi hissetmeleri için neler yapabileceklerinin aktarıldığı, kişisel cilt bakımı veya makyaja dair sorularına cevap bulabilecekleri online seanslar organize ediyoruz. Bire bir seanslarda kemoterapi sürecinde yaşanan kaş, kirpik ve saç kaybının yarattığı psikolojik etkileri hafifletmek için kaş kaleminin doğru ve etkin kullanımı, göz kalemi ile kirpik etkisi verme gibi çeşitli yöntemleri uygulamalı olarak danışanlara anlatılıyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle, genç kadınların kariyer yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapmalarını sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güçlenmelerini desteklemek amacıyla "Adımlarınla Parla-Genç Kadınlar İçin Gelişim Programı" adlı yeni bir projeyi hayata geçirdik. Geçtiğimiz Aralık ayında başlayan ve dört ay süren bu özel gelişim programı, üniversitelerin üçüncü ve dördüncü sınıfında okuyan Toplum Gönüllüsü genç kadın öğrencileri hedefliyor. Kariyer dünyasındaki eşitsizlikleri azaltmak için proje kapsamında genç kadınların mesleki ve kişisel yetkinliklerinin artırılmasına yönelik eğitimler, iş dünyasına yönelik farkındalık artırıcı aktivitelerle genç kadınların kariyer hedeflerini destekleme ve gençlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki proje fikirlerini hayata geçirebilmeleri için fon sağlanması gibi önemli adımlar yer alıyor. Her iki projede de kadınların hayatlarında olumlu bir fark yaratma fırsatına sahip olmak, beni derinden etkiliyor ve gururlandırıyor.

Çok yönlü biri olduğunuzu biliyoruz. İş hayatınız dışında neler yapmayı seviyorsunuz, sizden dinleyebilir miyiz?

Hayatımda denge kurmanın çok önemli olduğuna inanıyorum ve bu dengeyi hem iş hayatımda hem de kişisel yaşamımda sürdürmeye özen gösteriyorum. Kendime, aileme ve sosyal yaşantıma zaman ayırmak, iş hayatımla uyum içinde olmak benim için büyük bir öncelik. Ailemle nitelikli vakit geçirmek, seyahat etmek bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Spor benim vazgeçilmez bir parçam. Küçük yaşlardan itibaren sporla iç içe oldum; tenis, basketbol ve kayak gibi sporlara olan ilgim hep devam etti. 13 yaşımda lisanslı basketbolcu olarak başladım ve yıllar içinde okul takımlarında ve spor kulüplerinde mücadele ettim. İş hayatım, evlilik ve iki çocuk sahibi olmam nedeniyle bir süre ara vermek zorunda kaldım, dokuz yıl önce, 40 yaşımda tekrar basketbola geri döndüm. Yetişkin kadınları kapsayan SES Spor Kulübü'ne katılmamla beraber şu an haftada bir gün, düzenli olarak takım antrenmanı yapıyorum, yıl içinde federasyon hakemlerinin yönettiği kapalı devre ligimizde forma giyiyorum ve farklı şehirlerde düzenlenen uluslararası veteran basketbol turnuvalarına (Masters Cup) katılıyorum. Bunun dışında, pilates ve gym antrenmanları, ayrıca yürüyüşle vücudumu güçlendirmeye devam ediyorum. Sporun hem bedenime hem de ruh sağlığıma kattığı değeri çok net bir şekilde hissediyorum.

Sizi hayatınız boyunca çok etkileyen, ilham aldığınız, başarı hikayesiyle hayran bırakan kadınlara kimleri örnek verebilirsiniz?

Hayatımda ilham aldığım ve beni etkileyen kadınlar sadece başarılarıyla değil, aynı zamanda özgüvenleri, cesaretleri ve liderlik ruhlarıyla öne çıkan isimler. İlk aklıma gelen isim, annem. O, çok yönlü ve yaptığı her işi kusursuz bir şekilde yerine getirmeye gayret eden bir kadın. Onun, yeni şeyler keşfetmeye ve öğrenmeye merakı, araştırmacı ruhu, disiplini, iş hayatındaki başarısı beni hep çok etkilemiştir. Bir diğer örnek ise, şirketimizin kurucusu Bayan Estée Lauder. Kozmetik sektöründeki devrim niteliğindeki başarılarıyla, bir kadının neredeyse 80 yıl önce bir alanda ne denli büyük işler başarabileceğini dünyaya gösterdi. O, sadece bir iş kadını değil, aynı zamanda kadınların gücünü ve potansiyelini keşfeden, sektördeki kalıpları kıran gerçek bir liderdi.

Güzel ve genç görünmek günümüzde kadınlar için bir mecburiyete hatta baskıya dönüşürken; sektörün içinden biri olarak konuya nasıl yaklaşıyorsunuz, güzellik sizin için ne anlama geliyor?

Günümüzde güzellik, çok katmanlı ve derin bir anlam taşıyor. Elbette ki buraya bakımlı olmak, kendine özen göstermek gibi ifadeler eklenebilir ama genellikle dış görünüşün ötesinde, bir kadının içsel dünyasıyla da doğrudan bağlantılı. Güzellik, yalnızca fiziksel bir özellik değil, bir kadının kendini ifade ediş biçimini ve kendine olan saygısını gösteren bir yolculuk. Bana göre, holistik bir bakış açısıyla ele alınması gereken bir kavram. Gerçek güzellik, dış görünüş kadar, içinizdeki enerji, donanım, özgünlüğü ve kendinizi ne kadar kabul ettiğinizle ilgili, bence kendini tanımış, ne istediğini bilen ve buna göre hareket eden kişilerde ortaya çıkar. Kendisini sevip kabul eden, yaşamındaki her anı dolu dolu yaşayan, çevresine ilham veren ve gerçek kimliğini en doğal haliyle sergileyen kadınlar, aslında en güzel kadınlar.

Kariyer hayatınız boyunca edindiğiniz deneyimler sonucu gençlere vereceğiniz tavsiye ne olur?

İnandıkları şeylerin peşinden tutkuyla gitmeleri, kendi güçlü yanlarını keşfetmeleri ve sabırlı olmaları. Kendi potansiyelinize güvenmek, en büyük adımı atmanın anahtarı. Zorluklar ve engeller elbette olacaktır, ancak her zorluk, aslında bir öğrenme fırsatı. Her düşüşte güçlenir, her başarısızlıkta daha da büyürsünüz. Hikayenizi yazarken, başkalarının beklentilerinden bağımsız olarak, kendinizi iyi tanıyın ve kendinize karşı dürüst olun. Bana göre; hayat, kolay gelen şeylerle değil, emek verdiğiniz, zaman ve çaba sarf ettiğiniz şeylerle anlam kazanır. Maalesef her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağdayız ve bir şeyler önümüze çok çabuk gelsin, onları hızlıca elde edelim istiyoruz. Yolculuk uzun ve bu yolculukta fırsatların kapınızı ne zaman çalacağını bilemiyoruz. O fırsat geldiğinde yakalayabilmek adına plan yapmalarını, istikrarla çalışmalarını ve iyiliğe dair inançlarını kaybetmemelerini öneririm. Elinizden gelenin yüzde 100'ünü verdiğinize eminseniz sabredin ve inanın.

Röportaj: Filiz Şeref Kulu

Fotoğraflar: Soner Gömleksiz

EN ÇOK OKUNANLAR

Elidor'un Yeni Marka Yüzü Hafsanur Sancaktutan Oldu
Elidor'un Yeni Marka Yüzü Hafsanur Sancaktutan Oldu

Elidor'un Yeni Marka Yüzü Hafsanur Sancaktutan Oldu

2 dakika okunma süresi
Işıltılı Ritüel: Yeni Prisme Libre Skin-Caring Glow
Işıltılı Ritüel: Yeni Prisme Libre Skin-Caring Glow

Işıltılı Ritüel: Yeni Prisme Libre Skin-Caring Glow

1 dakika okunma süresi
Nilay Keçeci Arpacı'dan Sağlıklı Tarifler: Kabak ve Patlıcan Çıtırı
Nilay Keçeci Arpacı'dan Sağlıklı Tarifler: Kabak ve Patlıcan Çıtırı

Nilay Keçeci Arpacı'dan Sağlıklı Tarifler: Kabak ve Patlıcan Çıtırı

2 dakika okunma süresi
Makyajı Yeniden Yazan Maskara Tüyoları
Makyajı Yeniden Yazan Maskara Tüyoları

Makyajı Yeniden Yazan Maskara Tüyoları

7 dakika okunma süresi
Londra Moda Haftası 2025-26 Sonbahar/Kış Defileleri
Londra Moda Haftası 2025-26 Sonbahar/Kış Defileleri

Londra Moda Haftası 2025-26 Sonbahar/Kış Defileleri

8 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli
Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli

İlham Dolu Hikayeler: Demet Sabancı Çetindoğan
İlham Dolu Hikayeler: Demet Sabancı Çetindoğan

İlham Dolu Hikayeler: Demet Sabancı Çetindoğan

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu
Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Sınırları Aşan Bir Vizyon: Almila Dönmez
Sınırları Aşan Bir Vizyon: Almila Dönmez

Sınırları Aşan Bir Vizyon: Almila Dönmez

Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu
Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu

Cesur Seçimleri ve Özgün Kimliği ile Ahu Yağtu

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci
Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci

İlham Dolu Hikayeler: Sinem Özler
İlham Dolu Hikayeler: Sinem Özler

İlham Dolu Hikayeler: Sinem Özler

Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu
Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu

Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk
Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin
Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

İlham Dolu Hikayeler: Ece, Ayşe Ege
İlham Dolu Hikayeler: Ece, Ayşe Ege

İlham Dolu Hikayeler: Ece, Ayşe Ege

İlham Dolu Hikayeler: Gözde Durmuş
İlham Dolu Hikayeler: Gözde Durmuş

İlham Dolu Hikayeler: Gözde Durmuş