Aslında 10 bin adım meselesi çok iyi bir pazarlama taktiği olarak ortaya çıktı. 1960’larda Tokyo Olympics adlı bir şirket Japonlar’ın az hareket ettiği ve harekete teşvik amacıyla “man-po-meter” isimli bir ürün çıkarır. Japonca’da bu kelime “on bin adım sayar” anlamına geliyor. O dönemde birçok kişi bu ürünü alır, 10 bin adımı tamamlamaya çalışır ve ürün dünyada da gün geçtikçe popüler olur. Fakat şöyle bir gerçek var ki bu ürün sadece 10 bin adım sayabilmekte ve sonrasında sıfırlanmakta, kendini başa almaktadır.
İşte 10 bin adım olayı bir pazarlama harikası olarak böyle ortaya çıkmıştır. Araştırmalar 10 bin sayısının aslında önemli olmadığını fakat bu sayının birçok kişiyi harekete teşvik ettiği için motivasyon kaynağı olduğunu göstermekte. Fazlaca adım sayısı; sağlık için yapılmış aktivite olarak değerlendirilebilir.
2018 yılında yapılan bir çalışmada adım sayısının 10 bin olmasının rakamsal olarak bir önemi olmadığı fakat bol bol yürüyen ve fazla adım atan kişilerde hipertansiyon riskinin azaldığı söyleniyor.
Sağlıklı bir beden için; haftada üç gün 30 dakika ila 60 dakika arası yapılan yürüyüş veya koşu sizi hastalıklardan korumak için yeterli. Buna ilave olarak her gün fazlaca adım atmak sağlığınızı korumak için çok önemli.