Markaların Sürdürülebilirlik Yaklaşımları

Hepimizin bildiği gibi dünyamız her geçen gün daha da kirleniyor. Doğal kaynakların azalması, yakın gelecekte kesin gözüyle bakılan su sıkıntısının yaklaşan ayak sesleri, hayvan türlerinin hızla yok olması gibi dünyanın ekolojik dengesinin bozulmasının ciddi ve üzücü sonuçlarıyla karşı karşıyayız.

Tüm dünya aynı sorunlarla boğuşurken, kitlelerin çevresel sorunlara karşı bilinçlendirilmesinde biz tasarımcılara, markalara ve işletmelere büyük görev düştüğüne inanıyorum. Henüz geri dönüşümü sadece çöpleri ayrıştırmak sanan ya da çevre kirliliği dendiğinde aklına sadece egzoz gazı gelen bireylerin gözünü açmak ve aslında ekolojik dengeyi belirleyen olumlu ya da olumsuz şartların günlük hayatımızın içinde olduğunu göstermek, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve sıfır atık konularının sadece senelik birer trend olmadığını, aslında köprüden önceki son çıkış olduğunu anlatmak bizim önceliğimiz olmalı.

Şirketler de çevreye duyarlılık hareketlerinin geri dönüşüm kutusu kullanmak ve atık pil toplamakla sınırlı kalmaması gerektiğini anlamaya başlamalılar. Eko- girişimciliğin çevreyi korumak, daha iyi bir dünya için çalışmak ve bunu yaparken de para kazanmak olduğunu farketmeliler.

Son dönemde geniş kitlelerce bilinen dünya markalarının çevreye duyarlılık konusunda hassasiyet gösteren işler yapmaları hem farklı sektörlerin bilinçlenmesinde etkili oldu hem de bir şekilde marka imajlarına yatırım yaptıklarını anlamalarını sağladı.

Tim Cook‘un “dünyayı bulduğunuzdan daha iyi bırakın” anlayışı ile hareket eden sürdürülebilirlik, sıfır atık ve geri dönüşüm konusunda keyifli projelere imza atan markalardan bazılarının sanat, mimari, moda, ürün tasarımı alanlarında çalışmalarını sizler için bir araya getirdim.

%100 döngüsel ve iklim üzerinde olumlu etki yaratan markaların başında olan H&M Türkiye 17 Aralık saat 18:00’de başlayıp ve dört gün devam edecek olan Modayı Paylaş/Rewear Market Dijital İkinci El Alışveriş Etkinliği ile tasarımcı, iş kadını, sanatçı ve moda dünyasından alanında öncü, Ahu Yağtu, Özge Sarıkadılar, Tülin Şahin, Başak Dizer Tatlıtuğ, Mehtap Elaidi, Tuvana Büyükçınar gibi 48 kadını, kendi tasarımlarına ve gardıroplarındaki kıyafetlerine ikinci bir şans vermeleri için bir araya getirdi. Modayı Paylaş / Rewear Market dijital etkinliği ile modada dönüşüme öncülük eden değerli isimler “Benim Kıyafetim Senin Kıyafetin Olsun” diyerek moda severler için gardıroplarını açıyor ve seçtikleri kıyafetlerine ikinci bir şans vererek hem modayı herkesle paylaşıyor hem de satıştan elde edilen geliri bağışlayarak doğada geri dönüşüme katkı sağlıyor.

Aynı zamanda H&M’in AW20 Conscious Exclusive koleksiyonu kelimenin tam anlamıyla atıklardan güzellik yaratmakla ilgili. Bu koleksiyon sürdürülebilir modanın sınırlarını zorlayarak tüm kıyafetlerin geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş olacağının altını çizen H&M‘in çevreye ne kadar duyarlı olduğunun göstergesi.

Buenos Aires'in Vatikan Meydanı'nda çevreci sanat topluluğu Luzinterruptus tarafından tasarlanan 15.000’den fazla plastik şişeyle tasarlanan Plastik Atık Labirenti, her gün ortaya çıkan şaşırtıcı miktardaki atığa dikkat çekiyor.

Kutup buzlarının erimesi konusunda farkındalık yaratmak için oluşturulan yerel ahşap ve geri dönüştürülmüş plastikten yapılmış buzdağı şeklindeki köşk ICEBERG uluslararası bir mimarlık firması olan Bulot + Collins'in çalışması. Çevresel enstalasyon ayrıca güneşlenmek için bir dinlenme alanı ve bir dalış platformuna giden bir merdiven içeren oyun alanı olarak tasarlandı.

The Great Pacific Garbage Patch, Pasifik Okyanusu'nda bulunan yüzen bir atık adası. Bölgenin temizlenmesi ve çöplerin kıyıya geri taşınmasından sonra kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan The Ocean Cleanup, plastiği okyanustan uzaklaştırdı ve gelecekteki projelerin finansmanı için moda güneş gözlüklerine geri dönüştürdü.

Marta Scarampi giyim serisindeki her bir ürün siparişle talep üzerine hazırlanıyor sebebiyse ‘slow fashion’ odaklı bir marka olması. Bu aşırı israfı ve gereksiz envanteri önleyen bir seçim. Ayrıca marka kesim odası zeminindeki her bir artığı saç tokası, saç bandı ve maske yapmak için kullanıyor. Markanın en yeni serisi olan The Greta Collection, sürdürülebilir, dayanıklı dış giyim oluşturmak için balık ağları gibi atıklardan yararlanıyor.

Tamamen geri dönüştürülmüş kartondan yapılmış, aynı zamanda modüler ve özelleştirilebilir bir mobilya seti tasarlayan tasarım stüdyosu daha sürdürülebilir bir gelecek için atıkların yeniden kullanımının ve tüketici bilincinin geliştirilmesine yardımcı oluyor.

Bu ayakkabılar ananas kabuğu, bambu, şeker kamışı, yosun ve Merinos yünü ile yapılıyor. Bunun gibi dayanıklı, doğal malzemeler varken neden naylon ve plastiğe ihtiyacınız var ki?

İyi bir moda yarışmasını kim sevmez? Rekabet, dünyaya yeni stiller tanıtmanın ve yeni tasarımcıların becerilerini sergilemelerinin her zaman harika bir yolu olmuştur. Redress Design Award, sürdürülebilir modayı öne çıkarmak ve çevre dostu stili tüm tasarımcılar için önemli kılmak için rekabeti kullanıyor.

Sürdürülebilir moda, her geçen gün sektörde daha yaygın hale geliyor ve haliyle yükselişte. Yeni tasarım mezunu Jasmine Linington, deniz yosunundan elde edilen kumaşların kullanıldığı yeni couture koleksiyonuyla sürdürülebilir modayı bir adım öteye taşıyor. Çevre dostu giysiler okyanus kaynağının çok yönlülüğünü deniz yosunu lifleri, boyalar ve süslemeler aracılığıyla sergiliyor.

The Home of 2030 tasarım yarışmasının bir parçası olarak Gianluca Santosuosso Design, düşük karbonlu ve düşük enerjili konutlar için bal peteğinden ilham alan modüler bir çözüm olan The HIVE Project'i yarattı. Bal peteğinden esinlenen evler aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynakları aracılığıyla kendi kendine enerji yeterliliği için tasarlandı ve aynı zamanda atık suyu sürdürülebilir şekilde işleyen bir su geri dönüşüm stratejisiyle entegre edilecek.

Sözlerimi TerraCycle CEO'su Tom Szaky‘nin sözleriyle bitirmek istiyorum. ‘ Şirketinizi bir ağaç gibi yönetin, ateş gibi değil. Ağaç, sürdürülebilir bir şirket gibidir. Güneş, toprak, su ve havadan beslenir ve kullandığı her şeyi geri verir. Geleneksel şirketler ise ateş gibidir. Kaynakları hızla tüketirler; gerilerinde atık bırakırlar; tüketecek birşey olmadığında ise sönüp giderler.’