Mutfağa koyacağınız ayrı bir kutuda kağıt, cam, metal, plastik atıklarınızı ayrıştırın. Evden çıkan ambalaj atıkları; süt kutuları, şampuan şişeleri, yiyecek ambalajları, soda şişeleri, kullanılmış kağıtlar vs. Hepsini atabilirsiniz. Çıkan atık miktarını gördükçe eminim siz de şaşıracaksınız. Belediyenizden binanız için atık kutusu isteyebilir ya da en yakın cam kumbarasının yerini öğrenebilirsiniz. Böylelikle çıkan atıklarınızı geri dönüştürebilirsiniz.
Hepimizin sadeleşmeye ve minimalleşmeye ihtiyacı var. Belki hemen değil ama yavaş yavaş uygulamaya koyabilirsiniz. Markete gittiğinizde sepetinizi daha az doldurabilir, kıyafet alışverişine gittiğinizde gerçekten ihtiyacım var mı diye, kendinize sorabilirsiniz. Az özdür.
Pandemiyle birlikte daha da çok hayatımıza giren tek kullanımlık plastikleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın. Kullanması beş dakika, doğada kaybolması yüzlerce yıl alıyor... Her gün içtiğiniz kahvenizi termosta içebilir, su şişenizi yanınızda taşıyabilir ve yanınızda bez çanta bulundurabilirsiniz.
Dolabınıza yeni bir kıyafet eklemeden, yeni bir çanta, ayakkabı almadan önce var olanları değerlendirmeye ne dersiniz? Belki uzun zamandır giymediğiniz bir elbiseyi terziye götürebilir, çok sevdiğiniz çantanızı lostrada yeniletebilirsin. Kıyafetlerinizin ömrünü uzatın, iyi bakın, senelerce giyin.
İkinci el uygulamalara kayıt olabilir hem dolabınızdaki giymediğiniz kıyafetleri kazanca dönüştürebilir hem de başka dolaplardaki kıyafetleri keşfedebilirsiniz, neler bulabileceğinize inanamayacaksınız. Unutmamalıyız ki dünyaya zarar vermeden de alışveriş yapmak mümkün.
Hadi bu hafta yeni bir şey yapmayı öğrenin, mesela kendi yoğurdunuzu mayalayın, turşu kurun, en sevdiğiniz meyvelerden reçel yapın. Köklere dönüş başladı, çünkü biliyoruz ki en doğalı, en sağlıklısı kendi yaptığımız. Hem atıksız yaşam için de harika bir başlangıç olur.
Hem dünyamız hem de cebimiz için tasarruf sağlamayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Temiz su sıkıntısı ve kuraklık yanıbaşımızda... Çamaşır ve bulaşık makinesini tam dolmadan çalıştırmamalı, kısa programlar tercih etmeli, doğal ve zararlı kimyasal içermeyen deterjanlar kullanmaya çalışmalıyız. Kıyafetler üretilirken kullanılan su ve enerji miktarını da unutmamalıyız. 1 jean üretmek için bir kişinin üç yıllık su ihtiyacı kadar su tüketiliyor.
Hareket ve sürdürülebilirlik arasında nasıl bir ilişki var diye düşünüyorsanız, daha çok yürüyüş daha az karbon ayak izi demek. Kısa mesafelere mutlaka yürüyerek gidelim, evimizin yakınındaki yürüme mesafesindeki marketi, bankayı, kuaförü tercih edelim. Hem dünyayı hem de formumuzu koruyalım.
Tükettiğiniz etin, sütün, yumurtanın dünyayı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Bitkisel beslenmeyi araştırmalısınız. Belki bir anda bırakmak mümkün değil ama haftanın birkaç günü hayvansal gıdalardan uzak durabilirsiniz. Kahvenize bitkisel süt ekleyebilir, baklagilleri, yeşillikleri bol tükettiğiniz öğünler hazırlayabilirsiniz. Mevsiminde sebze meyve tüketmek de sürdürülebilirlik için önemli bir adım.
Kullandığınız kozmetik malzemelerin içeriğine, ambalajına, hayvan deneyi yapıp yapmadığına dikkat etmeli; doğal ve organik içerikler, geri dönüştürülmüş ambalajlar ve peta onaylı vegan kozmetikleri tercih etmelisiniz. Bakımımızı yaparken hem doğayı hem de hayvanları düşünelim, bu dünya hepimizin.