Ege Kökenli Hakkında Bilinmeyenler

“Kendimi bir kadın olarak tekrar keşfettiğim yaşlardayım. Enerjimin yükseldiği, dişil tarafımın belirginleştiği, iç dengemi ve gücümü hissettiğim bir dönem benim için” diyen Ege Kökenli ile Antalya'da muhteşem bir doğanın içinde, hem onun hem yazın eşsizliğini kutluyoruz.

YAZAR: Filiz ŞEREF KULU
ABONE OL
19 Temmuz 2023 Çarşamba 10:20 | Son Güncellenme:
13 dakika okunma süresi
Ege Kökenli Hakkında Bilinmeyenler

Enerjisi, ruhu ve kişiliği ile içinde bulunduğu her ortamı yukarı taşıyan, herkese kendini iyi hissettiren o nadir insanlardan... Başarılı oyunculuğu, yeteneği bir köşede dursun "güzel" bir insan olmanın hakkını derinden veren Ege Kökenli ile Antalya'ya doğru çıktığımız iki günlük maceralı yol; harika bir mekanda, harika bir yaz günü, harika bir ekip ile tam bir yaz kutlaması oldu. Antalya'nın ışıl ışıl güneşinde, doğa ile iç içe, ayrıcalıklı detaylar eşliğinde, sofistike ve izole bir ortamda, Ege'nin de deyimiyle "Bu yazdan unutulmayacak bir anı yarattık."

Yaz sizin için şu sıralar nasıl frekanslar yayıyor? Yoğun geçen kış aylarında bu yaza nasıl bir misyon yüklemiştiniz, şimdi nasıl geçiyor?

Yaz her zaman için favori mevsimim. Deniz kokusuna karışan güneş kremi kokusu benim için mutluluğun tarifi gibi bir şey. Durum böyleyken yazın yaydığı frekans da benim için haliyle enerji, neşe, mutluluk oluyor. Kış aylarında yaza yüklediğim tek misyon ise kışın yorgunluklarını alıp, beni yenilemesi ve tekrar önümüzdeki kışa hazırlaması.

Son dönemde sanki farklı bir enerji yayıyorsunuz. En verimli döneminiz olduğunuzu hissediyor musunuz?

Kendimi bir kadın olarak tekrar keşfettiğim yaşlardayım sanırım. Enerjimin yükseldiği, dişil tarafımın belirginleştiği, iç dengemi ve gücümü hissettiğim bir dönem benim için. Bu etrafıma da yansıyan bir enerjiye dönüşüyor galiba. Ben de bunu kendime saklamayıp stilimden, tavrıma kadar bu enerjiyi yansıtmaktan keyif alıyorum.

Çocukluk hayali, heves ya da tamamen şans... Oyunculuk radarınıza ne zaman, nasıl ve ne şekilde girdi?

Aslında hepsi birden. Anaokuluna çok erken yaşta başladım, "Kuzenim okula gidiyor, ben evde duramam" diye tutturarak. Böylelikle 4-5 yaşlarında, yıl sonu piyesi sayesinde tanışmış bulundum oyunculukla. O ilk sahne heyecanını ve alkışı tattıktan sonrası zaten çorap söküğü gibi geldi diyebilirim. Annem tabii en büyük şansımdı her zaman. Desteği, güveni ve bu tutkuma ayırdığı zamanlar sayesinde senelerdir severek yaptığım bir meslek oldu oyunculuk.

İlk gün sete adımını atan Ege'yi hatırladığınızda bugün neler hissediyorsunuz?

Biraz karışık duygular aslında. Çok küçüktüm gerçekten, evcilik oynamak gibiydi temelde. Ama kocaman insanlarda sizinle çocuk gibi bu oyunu oynuyordu. "3-2-1 kayıt" resmen büyülü bir söz gibi gelmişti bana. Şimdi hala aynı çocuksu heyecanı yaşıyorum tabii ama çocukluktan yetişkinliğe eriştiğim bu oyunculuk serüvenimde o ilk günkü saflığı özlemiyorum da diyemem tabii.

Oyunculuğu kendi deneyimleriniz doğrultusunda nasıl ifade ediyorsunuz?

Yürüdükçe bitmeyen bir yol gibi.

Her zaman pozitif görünüyorsunuz. Mutluluk bazı uzmanlar tarafından "varılacak bir nokta değil; bilinçli ve zahmetli bir yolculuk" olarak görülüyor. Peki siz mutluluğu nasıl yakalıyorsunuz? Hayalinizdeki mutluluk tablosu nasıl detaylarla bezeli?

Bence de mutluluk bir tercih ve bunu tercih ediyorsanız her güzel şeyde olduğu gibi zahmetli bir yola hazır olmanız gerekiyor. Pozitif olmak mesela bir tercih. Küçük sorunları büyütmemek, güler yüzlü ve anlayışlı olmak birer tercih. Her zaman mutluluk getirmese de iç huzur ve sakinlik getirdiğine inanıyorum. Bu da kendi içinde küçük bir mutluluk sebebi değil mi zaten? Kısaca, olabildiğince pozitif kalmaya çalışıyorum ama hayalimde belirgin çizgileri olan bir mutluluk tablosu da yok.

Hayatınızın sosyal medya boyutunu nasıl yaşıyor, sosyal medya ile temelinde nasıl bir ilişki kuruyor, kurmaya çalışıyorsunuz?

Sosyal medya ile çok ortalama bir ilişkim var diyebilirim. Vazgeçilmezim ya da bir uzvum, elim kolum asla değil ama hayatımızda hiç olmadığını da düşünemiyorum. Zararlı tarafları herkes kadar beni de rahatsız etse de, sevdiğin insanlarla bu şekilde bağlanabilmek, yanındaymış gibi hissetmek hala hoşuma gidiyor.

Sürdürülebilirlik, vintage, zamansızlık kavramlarının yükseldiği moda dünyası sizin için nasıl bir noktada konumlanıyor? Moda ile olan ilişkinizi nasıl ifade edersiniz?

Sürdürülebilirlik ve vintage kavramları, özellikle son yıllarda tekstil ve moda dünyası için oldukça önemli. Bu durum ileri dönüşüm markaların radarında olduğu kadar, benim de dikkatimi çeken bir konu. Gereğinden fazla ya da sırf trend diye tercihlerimi şekillendirmiyorum. Ayrıca vintage ürünleri -özellikle çantalarda- oldukça cool buluyorum. Modayı algılama biçimim kendini ve tavrını ifade etmek üzerine. İlk karşılaşmalarda hayatınla ilgili sunduğun bir tür fragman gibi...

Yaşamınızı genel anlamda bilinçli olarak idealleriniz doğrultusunda siz mi çiziyorsunuz, yoksa akışa, kadere ve kimi zaman da şansa güveniyor musunuz?

Her ne kadar kontrolü elden bırakmamaya çalışsam da müdahale edemediğimiz ve hayatın bize sunduğu yollardan yürüdüğümüz zamanlar olduğunu düşünüyorum. Tamamen kaderci değilim. İnsanların kaderlerini biraz da kendilerinin yazabileceğine inanmak istiyorum ama şans diye de bir şey var.

Lior ile bir elmanın iki yarısı olmak mı yoksa zıt kutuplar birbirini çeker ayarında bir bağınız mı var? Aranızdaki aşkı nasıl anlatırsınız?

Lior ve ben ne aynıyız, ne farklıyız. Daha çok bir çarkın dişlileri gibiyiz. Birbirimizde eksik olan taraflarımızı tamamladığımızı düşünüyorum. Bence hayattaki en büyük zenginlik, hayata seninle aynı pencereden bakan bir partnerle bu yolu yürümek. Ben bu açıdan kendimi şanslı hissediyorum.

Günümüzde her şey bu kadar yapay, sıradan ve dijital olmuşken siz kendi gerçekliğinizi nelerde buluyorsunuz?

Teknolojiyi işime yarayacak kadar kullanıyorum her şeyden önce. Getirdiği kolaylıklara da müteşekkirim. Bunun dışında sosyal hayatımı, ailemle zamanımı, sevdiğim insanlara ayırdığım vakitleri bu dijitallik halinde yaşamıyorum. Mesleki olarak orada bulunma hali dışında sosyal hayatımda FOMO yaşamıyorum ve bu da beni kendi dünyamda özgür kılıyor.

İnsanların günümüzdeki en büyük yatırımı kendisine oluyor. Kendinizi geliştirmek adına yaptığınız en güzel atılımlar neler?

Son dönemde kendimle ilgili yaptığım en güzel yatırım ikinci kez üniversite okuma kararımdı. Reklamcılık bölümü öğrencisiyim şu an. Gerçekten inanılmaz keyif alıyorum, birinci seneyi geride bıraktım ve öğrencilik hayatımın en yüksek notlarını gördüm diyebilirim. Keyfim yerinde anlayacağınız...

Kendini keşfetme, kendi geçmişinle yüzleşme, kendine yolculuk, geçmiş travmalarla baş etme gibi konular son dönemin öne çıkan başlıkları. Peki siz hayatı çok sorgular mısınız?

Bence herkes kadar iç sesimle konuşan biriyim ben de. Kendime karşı acımasız davrandığım zamanlar da olmuyor değil ama bu, gelişim ve dönüşümün bir parçası oluyor sanırım. Spiritüel bir tarafım ve merakım var. Ancak gruplar içinde, inzivada kendine yolculuk edecek bir tip de değilim. Daha çok kendi yöntemlerimle ve kendimle bu yolculuğu deneyimliyorum diyebilirim.

Son dönemde gittiğiniz ve gerçekten etkilendiğiniz mekan, ülke, şehir hangileri oldu?

Yılbaşı zamanında gittiğim için son zamanlarda en çok etkilendiğim yer sanırım Como, İtalya-Villa d'Este oldu. Mimari yapısı ve içinde bulunan her salonun farklı süslemeleriyle aklımı başımdan aldı. Masallardan fırlamış hissi ve harika lezzetleriyle muhteşemdi.

Gizlenmek, kaçmak, her şeyden uzaklaşmak istediğinizde navigasyonda rota nereye doğru oluşturuluyor?

Sorunlardan kaçmayı değil yüzleşmeyi seven biriyim. Sıkıntıyı içimde tuttuğum her an büyüyormuş gibi geliyor bana.

Ama kafa dinlemem, huzuru aramam gerekirse deniz kenarı ve yaz havasından başkasını seçmem.

Gerçekleştirdiğimiz kapak çekimi sizde geriye nasıl anılar bıraktı?

Harika insanlarla muhteşem bir çekim ve iki gün geçirdim. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum öncelikle. Olağanüstü güzel bir ortamda, onca yolu gitmeden Bali havasını yaşadık hep beraber. Çok zarif bir şekilde ağırlandık ve Antalya'nın ışıl ışıl güneşinde bu yazdan unutulmayacak bir anı yarattık.

  1. Röportaj: Filiz ŞEREF KULU
  2. Fotoğraflar: Lara SAYILGAN
  3. Styling: Tugay TUNÇ / Piamind Studio
  4. Saç: Akın ÜNAL
  5. Makyaj: Sezen CAN
  6. Video: Kaan KARAASLAN
  7. Mekan için Bayou Villas'a teşekkür ederiz.

EN ÇOK OKUNANLAR

New York'ta Türk Gecesi
New York'ta Türk Gecesi

New York'ta Türk Gecesi

1 dakika okunma süresi
Kışa Özel Nail Art Trendi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

1 dakika okunma süresi
Gossip Girl'ün Çapkın Chuck Bass'ı Ed Westwick Baba Oluyor
Gossip Girl'ün Çapkın Chuck Bass'ı Ed Westwick Baba Oluyor

Gossip Girl'ün Çapkın Chuck Bass'ı Ed Westwick Baba Oluyor

1 dakika okunma süresi
“Bizans'a Yelken Açmak” Sergisi
“Bizans'a Yelken Açmak” Sergisi

“Bizans'a Yelken Açmak” Sergisi

4 dakika okunma süresi
Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı
Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı

Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz
Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

18 Eylül Balık Tutulmasının Burçlara Etkileri Neler?
18 Eylül Balık Tutulmasının Burçlara Etkileri Neler?

18 Eylül Balık Tutulmasının Burçlara Etkileri Neler?

Ağustos Ayı Burç Yorumları
Ağustos Ayı Burç Yorumları

Ağustos Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları
Eylül Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ
Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç
Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın
Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Gül Dürüst, Şükran Güzeliş, Zeynep-Metin Fadıllıoğlu
Bodrum Günlüğü: Gül Dürüst, Şükran Güzeliş, Zeynep-Metin Fadıllıoğlu

Bodrum Günlüğü: Gül Dürüst, Şükran Güzeliş, Zeynep-Metin Fadıllıoğlu

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı
Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan
Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli
Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Golf'ün 50 Yıllık Zaman Tüneli

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"
Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"

Tuba Ünsal ve Burcu Baldouf İle "İyileşme Yolculuğu"