Yapılan otel yatırımlarının ardından İstanbul’un yeni cazibe merkezlerinden birinin Bomonti olduğunu söylemek yanlış olmaz. Herkesin merak ettiği Bomonti’nin sosyalliğinin döndüğü Bomontiada da günden güne yeni markalar hizmete giriyor. Bu markalardan biri de Delimonti. Doğuş Grubu’nun yeme-içme sektöründeki iştirakı D.ream’in ilk göz ağrısı Kiva Han’ın kurucusu Adnan Şahin bu yerel şarküterinin danışmanlığını yapıyor…
Konya küflü peynirin etkisi
Yakın tarihimizde Manhattan’ın şaşalı Dean & Deluca’nın başarısızlığını düşününce ‘şarküteri konseptleri’ bizim dokumuza pek uymuyor görüşü hakim olmuştu. Sonuçta masalarda mozerella, trüf mantarı, mascarpone konuşsa da aslında ezine peyniri tüketmekten zevk alıyordu. Bu yüzden Delimonti uluslararası normlarda olup, yerel ürün üzerinden kurgulanmasıyla sadece merak için dahi tercih edilir.
Peynirler arasında bir gorgonzola benzeri seçeneği gördüğünüzde bunun Konya küflü peyniri olduğunu keşfediyorsunuz. Ovit balı, meyve ekşileri, marmelatlar, Taşköprü sarımsağı derken oldukça fazla çeşidi görüyorsunuz Delimonti tezgahında.
Bomontiada’ya uygun mimari
Market ve restoran algısını tek çatıda toplarken Bomontiada’nın eskitme mimari planlarına sadık kalmış. Bakır flaman ampuller ve ahşap masalar ambiyansı ‘yaşanmış’ kılmış. Ürün çeşitliliğini kusursuz bulsam da Delimonti’nin restoran operasyonunun gelişim göstermesi gerektiği fikrindeyim. Salon ve mutfak personeli arasında da henüz tam anlamıyla bir uyum yok. Adnan Şahin’in kafasındaki fikirler ve uygulama tekniği konusundaki birikimini düşününce bunun gerçekleşeceğine eminim. Tercih etmenizi önereceğim lezzetler arasında odun fırında pişmiş Konya etli ekmeği, beton (bakla fava) ve yağ somunu var. İtalyanların ‘quattro formaggi’sini sevenlerin yağ somununda çok benzer aromatik tatlar alacaklarına eminim…
Willy Moya dokunuşlu bahar mönüsü
İstanbul restoran dünyası için oldukça zengin alternatiflerle dolu olsa da klasikleşmiş, uzun süredir faaliyette olan marka sayısı fazla değildir. Bence klasikleşmeyi başaran markalardan biri olan Lucca bu az örneklerden biri. Boğaz’da en güzel konuma sahip semt Bebek’in Boğaz görmeyen nadir mekanlarından birinin başarısı nasıl bu kadar sürdürebilir olur? Elbette ki zamanlama ve şans faktörü de büyük etken ama sürdürülebilir dediğinizde işin içinde büyük değişkenler oluyor.
Ördek Pappardelle öne çıkıyor
Bunun en büyük sebebi ise markanın kurucusu Cem Mirap’ın markasını sürekli geliştiren, kendisiyle rekabet etmeyi seven bir kişilik olmasının büyük önemi var. Mirap, bahar mönüsüne Michelin yıldızlı İspanyol şef Willy Moya’nın dokunuşunu sağlamış. Lucca’nın mutfak koordinatörü Pelin Çakar ve ekibi de bu dokunuşları tabaklarda harika uygulamış.
Bahar mönüsünün öne çıkanları arasında; taze ev yapımı somon gravlax, karabuğday brokoli salatası, levrek crispy roll var. Ama bu mönü de en konuşulacak, hatta fenomen olacak seçenek ise ‘Ördek Pappardelle’. Hamurun ‘al dente’ kıvamının ördekle bütünleşmesi kusursuzdu…
Van Gogh’un fırça darbeleri film oldu
Sanatın popüler kültüre olan etkisi sadece eserlerle değil, sanatçıların sıra dışı, ilham verici hayat hikayeleriyle de oluyor. 20. Yüzyıl sanatını ciddi bir şekilde etkileyen Vincent Van Gogh’a dair çalışmalar bu yıl önümüze sıklıkla çıkıyor. Arles’te resmettiği odasının replikası Chicago’da sunulan sanatçıya adanan ‘Loving Vincent’ filminin fragmanı da geçtiğimiz hafta internete düştü. Van Gogh’un yaşam ve ölüm hikayesinin anlatıldığı yapımın en büyük özelliği ise saniyede 12 kareden oluşan yağlı boya çalışmalarıyla film edilmesi. 100’den fazla sanatçının çalıştığı Loving Van Gogh’u Polonyalı ressam Dorota Kobiela ve Hugh Welchmen yönetmenliğini üstlendi. Sanatçılar film öncesinde fırça darbelerini Van Gogh’a benzetmeleri için 3 haftalık bir ‘taklit’ eğitimi verildi.
24 saat açık insansız market!
Endüstriyelleşen dünyada insan gücüne olan gereksinim her geçen gün azalıyor. Akıllı sistemlerin hayatımızın her alanında olduğunu düşündüğümüzde hiçbir buluşa şaşmaz olduk. Bunlardan biri de İsveç’te geçtiğimiz hafta hizmete giren insansız market oldu. Robert Ilijason’un açtığı konsept 24 saat boyunca hizmet veriyor. Marketin akıllı telefon uygulamasını indirip, ürün barkodlarını okutarak yararlanılan sistemde aslında iş gücünü müşteriye yüklüyor.