Zeynep TEMİZ
sanatseverlerin sonbahar sezonunu büyük bir merakla beklemesini sağlayan 4. İstanbul Tasarım Bienali, sezon açılış sergileri ve sanat sahnesine yeni katılan mekanlardan; yurt dışındaki müzayede evleri, yeni sanat projeleri ve dünyanın farklı şehirlerinden müzelerin açılış sergilerine kadar pek çok yeni haberle sizleri baş başa bırakıyoruz.
4. İstanbul Tasarım Bienali
Sonbaharı hareketlendiren önemli sanat olaylarından biri, 4. İstanbul Tasarım Bienali. “Okullar Okulu” teması ile gerçekleşen bienalin küratörlüğünü Jan Boelen üstleniyor. “Öğrenme biçimi olarak tasarım ve tasarım biçimi olarak öğrenme hakkında bir bienal” açıklamasıyla yola çıkan bienal, altı farklı mekanda düzenleniyor. Bienalin rotası ve her bir mekana atfedilen alt başlıklar ise şu şekilde: Akbank Sanat (Bozum Okulu), ARTER (Dünya Okulu), Pera Müzesi (Ölçekler Okulu), SALT Galata (Zaman Okulu), Studio X-İstanbul (Sindirim Okulu), Yapı Kredi Kültür Sanat (Akışlar Okulu)
Sanat rotası Karaköy
Geçtiğimiz sene Mixer, artSümer ve Pi Artworks ve Sanatorium’un taşınmasıyla sanat rotası haline gelen Karaköy’e iki yeni isim daha eklendi. SPOT Projects ve x-ist, yeni sanat sezonuna Juma Art Karaköy’deki yeni mekanlarında başladı.
Fotoğraf sanatının duayeni
Ara Güler
Doğuş Grubu’nun, fotoğraf sanatının duayenlerinden Ara Güler ile iş birliği sonucu hayata geçirdiği Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) ve Ara Güler Müzesi, kapılarını 16 Ağustos’ta bomontiada‘da ziyaretçilere açtı. Ara Güler’in çok yönlü sanatçı kimliğini ve ilham veren yaşamını gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan ve Türkiye’nin ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olma özelliğini taşıyan müze, sanatçının arşivinden fotoğraf, hikaye, video ve maket kitaplardan oluşan “Islık Çalan Adam” başlıklı bir seçki altında ilk kez sergileniyor.
Düşler Ülkesi: Troya
Kale Grubu’nun desteğiyle, Etnik Popüler Sanatları Koruma ve Geliştirme Derneği (EPOS7) ve yeni nesil sanatçı platformu BASE iş birliğinde ilk olarak 27 Temmuz-29 Ağustos tarihlerinde Çanakkale’de düzenlenen “Düşler Ülkesi: Troya” sergisinin bir sonraki ayağı İstanbul’da gerçekleşti. Arkeoloji Müzesi’ne bağlı Darphane-i Amire’de sanatseverlerle buluşan sergi 19 Eylül-19 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Derya Yücel’in küratörlüğünde gerçekleşen sergi, 29 genç sanatçının katılımıyla, baskı, cam, enstalasyon, fotoğraf, grafik tasarım, resim, seramik, video gibi farklı mecralarda yapıtları buluşturuyor.
Industrial Art Biennial’da
Türk sanatçı
CANAN, 21 Temmuz – 28 Ekim 2018 tarihleri arasında gerçekleşen Industrial Art Biennial’a Türkiye’den davet edilen sanatçı oldu. Labin Art Express tarafından düzenlenen ve ikinci edisyonu Hırvatistan’ın farklı şehirlerinde gerçekleşen Industrial Art Biennial kapsamında CANAN, İstirya yarımadasında yer alan Pula şehrindeki Roman Amfitiyatrosu galerisinde “Striga” (Witchweed) adlı mekâna özgü bir enstalasyon eseri üretiyor. İlhamını şifa niyetiyle kullanılan ‘striga’ bitkisinden, hayaletlerle ilgili İstiryan folklör mirasına özgü masallardan ve mekânın kültürel geçmişini referans noktası alan CANAN, mistik bir atmosfer kurguluyor. Eserin üretimine ise SAHA Derneği destek veriyor.
“Arşivlerde İzim Bulunmasın İsterdim”
Didem Erk, “Arşivlerde İzim Bulunmasın İsterdim” isimli projesiyle 16 Haziran-4 Kasım 2018 tarihleri arasında Sicilya’da gerçekleşecek olan bu yılki Manifesta 12’nin 5x5x5 programı için seçilen beş sanatçı arasında yer aldı. Manifesta’nın 5x5x5 başlıklı programının hedefi, yerel profesyoneller ile farklı uluslararası sanatçılar, yaratıcı üreticiler, akademik eğitim kurumları ve düşünürler arasındaki etkileşimi teşvik etmek ve bu sinerjinin Palermo için uzun vadeli iş birliği ve mirasa dönüştüğünden emin olmak.
Pilevneli Gallery, Likör Fabrikası’nda
Pilevneli Gallery, Dolapdere’de bulunan ana mekanının yanı sıra yeni sanat sezonuna yeni bir iş birliğine imza atarak başlıyor. Viatrans, Mecidiyeköy’de yer alan ve yaklaşık 4000 m2 kapalı alana sahip olan Likör Fabrikası’nı geçici bir süre için Pilevneli’nin kullanımına açtı. Bu yeni mekanda, 2018 sonbaharı itibariyle, Türkiye sanat ortamını kapsayacak; birlik ve beraberlik kavramı çerçevesinde yol alacak sergiler ve sanat etkinlikleri gerçekleşecek. Pilevneli’nin yeni mekanında sadece Pilevneli’nin temsil ettiği sanatçılara değil aynı zamanda «misafir programı» adı altında galeri bünyesi haricindeki sanatçılara da zaman zaman yer verilecek.
Robin Williams’ın sanat koleksiyonu satışta
Sotheby’s Müzayede Evi bu sonbahar döneminde komedyen ve aktör Robin Williams ile eşi Marsha’nın sanat koleksiyonunu satışa çıkaracak. Müzayedede Magdalena Abaknowicz, Deborah Buttferfield ve Niki de Saint Phalle gibi çağdaş heykel sanatçılarının eserlerinin yanı sıra Harry Potter pelerininin de içinde bulunduğu pek çok farklı obje bulunacak. Satıştan elde edilen tüm gelir Julliard School, Wounded Warrior Project gibi çiftin favorisi olan okul, vakıf ve kurumlara bağışlanacak.
New York’ta kadın heykelleri çoğalıyor
Kendisini “Amerika’nın en iyi açık hava müzesi” olarak adlandıran ve pek çok önemli sanat eserine ev sahipliği yapan New York, heykel açısından oldukça az çeşitliliğe sahip olduğunun bilinciyle şehir adına yeni bir sanatsal adım atıyor. First Lady Chirlane McCray ve belediye başkan yardımcısı Alicia Glen, tüm şehirde yalnızca beş adet kadın heykeli bulunması ve bunun çeşitlendirilmesi gerektiği açıklamasıyla, 10 milyon dolarlık bir bütçenin bu alana tahsis edildiğini duyurdu. Alicia Glen, yeni eklenecek heykellerin New York’u etkileyen ve gurur kaynağı olan kadınları temsil edeceğini ve “She Built NYC” başlıklı panel sonrasında seçileceğini de belirtti.
Günümüz kentsel manzaraları
Kopenhag Güncel Sanat Müzesi’nde Haziran ayında açılan Doug Aitken sergisinde anıtsal büyüklükte bir video iş sergileniyor. “Song 1” isimli iş, izleyicileri büyüleyici bir sinematik evrene davet ediyor. “I Only Have Eyes for You” isimli şarkı eşliğinde, günümüz kentsel manzaralarını yansıtan 35 dakikalık video, modernitenin kültürel tarihine göndermede bulunuyor. Doug Aitken’in bu işi sene sonuna kadar görülebilecek.
“Desert Rose”
Uzun süren sessiz bir dönemden sonra, El Mac adıyla bilinen Los Angeles’lı sanatçı Miles MacGregor, Presidio, Texas’ta yer alan yüksek bir su deposunun üstünde tamamladığı “Desert Rose” isimli son eserini paylaştı. Sanatçı, son murali için ikinci el bir dükkan sahibi olarak çocuklarını Presidio’da büyüten bir kadının imajını seçti. El Mac’in benzer yaşam öykülerine sahip kadınlar için sembol niteliği taşıyan bu eseri, görenleri eserin yer aldığı konum itibariyle çöl ortasında serap görmüşçesine bir etki altına alıyor.