Kahvaltının, güne zinde başlamak ve günün devamında iştahımızı iyi yönetebilmek için faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kahvaltının içeriğinde ne olduğu çok önemlidir. Sabah kalkıp işe giderken yol üstünden aldığınız poğaça, açma, börek, simit gibi abur cuburları artık hayatınızdan çıkarın. Ayrıca bal, pekmez, reçel gibi şeker oranı yüksek gıdaları da kahvaltınızda tüketmeyin. Bu yiyeceklerle güne başlamak, kan şekeri dengenizi olumsuz etkileyip diğer öğünlerde sizi daha çok acıktıracaktır. Peki, "Kahvaltıda ne olmalı?" derseniz:
Yumurta, az yağlı peynir, kefir/yoğurt olabilir. Bunun gibi protein kaynaklarından bir veya ikisi mutlaka olsun ki tokluk sürenizi uzatın ve kan şekerinizin hızlı yükselip düşmesini engelleyin.
Mide boşalma sürenizi uzatacak sağlıklı yağ kaynaklarına yer verin. Zeytin, avokado, ceviz, badem, fındık gibi. Ancak porsiyon kontrolüne dikkat edin. 5-10 zeytin, 2-4 ceviz veya çeyrek-yarım avokado yeterli olacaktır.
Sofrada bol yeşillik, domates, salatalık, közlenmiş sebzeler bulundurun. Bunlar içerisindeki lifler; hem bağırsaklarınızın düzenli çalışmasını sağlar hem de sizi daha uzun süre tok tutar. Ayrıca bağışıklığınız için gerekli olan mikroelementlerin bir kısmını da karşılamış olursunuz.
Gün içerisinde karbonhidrat krizine girmemek istiyorsanız kahvaltınızın sonuna doğru, glisemik indeksi düşük bir karbonhidrat kaynağını, ölçülü miktarda tüketmeniz önemlidir. 1-2 dilim esmer ekmek, yoğurda veya süte kattığınız 2 yemek kaşığı yulaf, 1 porsiyon taze meyve, seçeneklerden bazılarıdır.