Ramazan ayı boyunca sağlıklı ve dengeli beslenmek hem enerji seviyelerini korumak hem de kilo kontrolünü sağlamak için büyük önem taşır. Uzun süreli açlık sonrası yapılan yanlış beslenme seçimleri, hazımsızlık ve kilo artışı gibi sorunlara yol açabilir. Oruç tutarken vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri doğru zamanlarda ve dengeli şekilde tüketmek, hem sindirim sistemini rahatlatır hem de gün boyu daha enerjik hissetmenizi sağlar. İşte sahur ve iftar öğünlerini planlarken dikkat etmeniz gereken temel noktalar...
Pek çok kişi sahura kalkmadan oruç tutarsa daha hızlı kilo vereceğini düşünür. Ancak öğün sayılarını arttırmak ve bu öğünleri doğru şekilde planlamak uzun süreli açlığı azaltır ve tek öğünde oluşacak menü hacmini azaltarak sindirimi zorlamaz. Ayrıca tek öğüne düşürmek, günlük alınması gereken besin öğelerinin yetersiz sağlanmasına neden olarak metabolizmanın yavaşlamasına ve bağışıklığın düşmesine neden olabilir.
Sahur sonrası yaşanacak uzun süreli açlık yaşanacağından midede uzun süre kalacak ve tok tutacak besinlerden faydalanmak gerekir. Burada tercihler yüksek protein içeriği ile yumurtadan ya da yüksek lif içeriği nedeniyle yulaftan yana olabilir. Çavdar ekmeği, yumurta, peynir, tuzsuz zeytin ve yeşilliklerden yararlanılabilir ya da bazen değiştirerek yulaf lapası yapılabilir.
15-16 saat açlık sonrası sıra iftarda. Burada mideye ani bir yükleme yapmamak ve hazımsızlık yaşamamak için yemeğe hafif başlangıçlar yapmak gerekir. Bu nedenle iftarı açarken 1 bardak su ve hurma ile orucu açarak mide hareketlendirilmelidir. Sonrasında vücudumuzun sıvı miktarının dengelemesi ve midemizin yemeğe hazırlanması için 1 kâse kremasız çorba ile öğüne başlanabilir. "Pide yemeyecek miyiz?" diye merak ediyorsanız hemen cevaplayalım tabii ki yenilebilir. Dilerseniz çorba sonrası pide, peynir, zeytin gibi ilerleyebilirsiniz. Bazen de farklılık yaparak et grubu ile birlikte lif içeriğini de arttırmak adına sebze yemeği ve salata gibi ilerleyebilirsiniz. İftar sonrası hazımsızlık yaşamamak için ağır ve kızartmalardan uzak durulmalıdır.
Metabolizmanın hızlanması için iftardan iki saat sonra mutlaka ara öğün yapılmalı. Ancak burada da doğru besinlere yer vermek önemlidir. Oluşabilecek tatlı istekleri için 2 top dondurmaya rahatlıkla yer verilebilir. Ayrıca fit toplar, küçük kâse sütlü tatlılar, glisemik indeksi düşük meyveler, şekersiz fıstık ezmesi ve tarçın ile tüketilebilir. Ancak burada porsiyon kontrolü çok önemlidir.
Ramazanda yaşanan en büyük sorunlardan biri de su tüketiminin azalmasıdır. Ancak kabızlığın artması ve oluşan ödem nedeniyle su tüketimi ekstra önem taşır. Sahur ve iftar arasında en az iki litre su içmek gerekiyor. Bu, sindirimimizin kolaylaşmasına da yardımcı olacaktır.
Yağ yakımını arttırmak için iftar öncesi spor yapabilirsiniz. Ancak bu ağır sporlar demek değil. Yavaş da olsa yapacağımız yürüyüşler yağ yakımına önemli katkıda bulunacaktır. İftar öncesi yürüyüşte zorlananlar iftardan sonra da spor yapabilir. Bu hem metabolizma hızını arttıracak hem de vücut yorgunluğunun önüne geçecektir. Ayrıca iftarda tükettiklerimizin sindirimini de kolaylaştırır. Burada esas dikkat edilmesi gereken nokta kişinin kendini zorlamaması ve yürüyüşü bir saatten uzun tutmamasıdır.
Fotoğraflar: ShutterStock