Ramazan boyunca oruç tuttuysanız, iftar ve sahur arası öğünleri azalttık, çoğu zamanda aklımızda kalan yiyecekler ile sofradan kalktık demektir. Ramazan Bayramı'nın gelmesi ile de normal beslenme düzenine geçmeye hazırız. Bunun yanı sıra bayram ziyaretleri de geliyor demektir.
Bayram sabahına uyandığımızda aile evinde o kocaman sofralarda kalabalık bir kahvaltı hazırlığı başlamıştır. Peki, biz bu sofrada nelere dikkat etmeliyiz? Genel anlamda diyetten şaşmayacak şekilde kızartmalar ve hamur işlerine düşmemek gerekir. Muhakkak sizi tok tutacak bir kahvaltı tabağı oluşturun; yumurta, beyaz peynir, zeytin, esmer ekmek, bol yeşillik gibi kompleks bir tabak tüm ihtiyacımızı karşılayıp bizi oldukça tok tutacaktır.
Normal beslenme düzenine geçerken psikolojik olarak daha fazla yemek yeme isteği oluşabilir. Burada ara öğünler yapmak bizi oldukça rahatlatacaktır. Kısıtlı zamanda dolu öğünler yapmak sindirim zorluklarına ve hazımsızlığa neden olabilir. Bu yüzden bir Akdeniz tipi diyetle bayrama giriş yapmak harika bir seçenek olacaktır.
Oruç beslenme düzeninde kısıtlı zamandan dolayı oluşan sıvı yetersizliği, normal düzende kendini gösterebilir. Burada dikkat edilmesi gereken hazır meyve suları, gazlı içecek gibi sağlıksız sıvılar yerine soda, su, çay gibi daha sağlıklı seçenekleri tercih etmek olacaktır. Günlük su tüketimini kilo başlına 30-35 ml olarak hesaplayabiliriz.
Her el öpmeye gidilecek kapıda gelen ikramlar mı? Eyvah! Çokta sizi korkutmamalı... Daha dengeli bir beslenme ve daha sağlıklı seçenekler ile bu durum kurtarılabilir. Bayram ziyaretleri genel olarak çok eğlenceli ve bir o kadarda kalorili geçebilir. Karşı tarafın sunduğu şerbetli tatlılar, sarmalar ve börekler bayramın vazgeçilmezleri arasındadır. Bizler bunu dengede tutmak için porsiyon kontrolü ve tüketim sıklığını dengeli bir şekilde yaaparsak ve ayrıyeten kaçırdığımız bir öğünü de diğer öğünde dengelersek hiçbirac sorun yaşamayız.
Fotoğraflar: iStock