Spor ile ne zaman tanıştınız?
Doğduğum ve yürümeye başladığım ilk yıllar diyebilirim. Çok da hareketli bir çocuktum. Okul yıllarımda her zaman takım sporlarında yer aldım; bunun yanı sıra tenis, golf gibi bireysel sporlarda da aktiftim.
Spor, haftanın kaç günü hayatınızda?
Dört ya da beş gün kesin ama olabiliyorsa bazı haftalar bunun üzerine çıkabiliyorum.
Daha çok hangi kas gruplarını çalıştırmayı seviyorsunuz?
En zayıf noktalarım neresi ise onlara yoğunlaşıyorum ve onlar da dönem dönem değişiyor. Şu sıralar karın bölgesinden omuz bölgesine yoğunlaştım. Antrenmanlarımı Orhan Yılmaz ile yapıyorum.
Sporun size en önemli getirisi nedir?
Beynimi tedavi etmesi. Çok yaralı vaziyette spora gidip sonrasında dünyayı fethedercesine süper kadın olarak çıktığım zamanlar oluyor. Bu da ruhuma çok iyi geliyor. Sonrasında çok mutlu hissediyorum; spor gerçekten en büyük bağımlılığım.
Antrenman esnasında hangi tarz müzikler dinliyorsunuz?
Değişebiliyor. Modum düşük olduğu zamanlarda 80'ler ve 90'lar bana iyi geliyor. Genelde modumu yükselten underground, tekno gibi müzik tarzları, antrenmanlarımın bir parçası.
Alışılmış bir beslenme rutininiz var mı?
Evet, her şeyi yemek! Ama doğru zamanda ve çok çiğneyerek. Avusturya'daki detoks merkezi Vivamayr'de öğrendiğim en önemli konu buydu. Örneğin akşamları çiğ yemem. Salata, meyve 16.00'dan sonra tüketmem.
Salon sporu mu doğa sporu mu?
Benim için spor her yerde olur. Özellikle de doğada yapma imkanı olursa daha keyifli hale geliyor. Açık hava ve ormanı çok sevdiğim için doğada yapmaktan keyif alıyorum.
Deneyimlemek istediğiniz ekstrem bir spor var mı?
Uçaktan atlamak.