Sıradan bir gün için nasıl bir rutininiz var? Klasik bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabah 6.30'da kalkıyorum ve çocuklarımı okullarına yolcu ettikten sonra maillerime ve haberlere göz atıyorum. Sonrasında hızlıca hazırlanıp o günkü programa göre önce atölyeme oradan da mağazaya geçiyorum. Çocuklarım saat 16.00 sonrasında evde oluyorlar, eğer işle ilgili çok acil bir durum yoksa mutlaka aynı saatte evde olarak onlarla ilgileniyorum. 18.00 gibi yemeğimizi yiyoruz. Çocuklar saat 20.00'de yataktalar; o saatten sonrası artık eşimle ikimizin ortak keyif vaktimiz.
İki oğlunuz var. Anne-oğul ilişkinizden biraz bahseder misiniz?
Oğullarıma duyduğum sevgi, aşkın en saf hali. Kaan çok anlayışlı, uyumlu bir çocuk ama istemediği ve frekansının bozulduğu kişilerle onu aynı ortama sokamazsınız, bu konuda çok benziyoruz. Pars ise tam bir 'tek başına şov' insanı, etrafında kim varsa o anın tadını onlarla çıkarır. Kafasına hedef koyduğunu gece-gündüz demeden ısrarla elde eden, dediğim dedik biri. İnatçılığı ama bir o kadar da güçlü duruşunun ardındaki duygusallığı, ikimizin ortak paydası, en benzer tarafımız.
Anne olmak hayatınızda genel anlamda neleri değiştirdi?
Bir yere giderken hiç bu kadar vicdanımı sorgulayacağımı düşünmemiştim. Çocuklarımdan ayrı geçen her dakikada kafamda bu kadar çok senaryo kurgulayabileceğimi ise hiç tahmin etmemiştim. Kısacası, anne olmak tam anlamıyla tamamen delilik.
Oğullarınızla beraber en çok nasıl zaman geçiriyorsunuz, neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
İkisinin de yaşları ve karakterleri itibarıyla sevdikleri aktiviteler tamamen farklı. Kaan ile birlikte 16 yaş üstü legoları birlikte bitirmek ve kültürel aktivitelere katılmak geçirdiğimiz en keyifli zamanlar. Hafta sonları gece yatakta ikimize özel cips partilerimizi de unutmayayım; böyle ufak kaçamaklarımız oluyor. Pars ise yastık savaşı veya drama ağırlıklı hırsız-polisçilik, jandarmacılık, askercilik gibi oyunlar seviyor.
Bugüne kadar Anneler Günü için aldığınız en özel hediye neydi?
Aldığım ilk Anneler Günü hediyemdi; Kaan bir yaşındayken eşim Evren'in oğlumuzun ağzından yazdığı mektup ve muhteşem çiçekleriyle eve girdiğimde beni beklemeleriydi. O ilk andaki yaşadığım duyguyu bugün hala unutmam.
Moda anlayışınızı ve stil kodlarınızı nasıl tarif edersiniz?
Moda anlayışım asla sezonluk trend ürünü değil. Bir ürün alırken kaç sene giyebilirim diye bakarım. İçinde kendimi hem mutlu hem eğlenceli hissetmem lazım, bu yüzden dümdüz bir kombin yaptığımda bile neresinde bir yaramazlık yapabilirim diye düşünürüm. Ya aksesuarlarım patlar ya ojem ya ayakkabım... Giydiğim kıyafette bir ufak oyun mutlaka olur. Tarzımı aynı markamın mottosu gibi "Something zen something funky" olarak tanımlayabilirim.
Siz kendi annenizden stil konusunda neler öğrendiniz?
Annem çok sadedir ama gençliğinden beri giyime çok meraklıydı, kıyafetinin bir yerinde mutlaka bir hoşluk yapardı, çok değişik takıları vardı. Mesela inci uzun sıra sıra kolyelerini çaprazlamasına takar veya şalını çok farklı bağlar. Sanırım ben de onu izleye izleye onun gibi sade ama bir yerde fırlamalık yapacak detayları bilinçaltıma kodlamışım. Giyinirken eğlenmeyi çok sever, bana da tamamen ondan geçmiş.
Gelinlik ve haute couture tasarımlarınızla beğeni topluyorsunuz. Koleksiyonların yaratım süreci nasıl ilerliyor?
Barcelona Bridal Fashion Week'ten çok güzel haberlerle ve yeni satış noktalarıyla döndük ve direk yeni koleksiyona başladık. Bizimki hiç bitmeyen bir maraton. Arkadaşlarım sürekli benle "Senin de amma bitmez koleksiyonların var" diye dalga geçiyorlar ama her an yeni bir şey üretmezseniz bu sektörde tutunmanız çok zor. Bazen duruyorum hiçbir şey yapasım gelmiyor ama bir anda gece bir fikirle uyanıp başucumdaki deftere çizdiğim o skeçler benim tüm koleksiyonlarımın ruhunu ve DNA'sını belirleyen en bana ait, en özel, kimsenin aklımdakileri okuyamayacağı bir an olarak ortaya çıkıyor; ben ve hayallerimin tek şahidi skeç defterim.
Değerli taşlarla bir gelinlik tasarlayacak olsanız, bu genel hatları ile nasıl bir tasarım olurdu?
Aslında değerli taş olmasa da, hayallerimdeki "Mücevher gibi showpiece parçalar yapmak istiyorum" fikri ile gelişen sonbahar/kış koleksiyonumuz "Dazzling Aura"daki iri taşlı modellerimiz, yurt dışında inanılmaz beğeni topladı. Bu çekimde de giyindiğim Alina mantomuzu özellikle tüm kış gelinlerinin üzerinde şimdiden hayal edebiliyor olmak çok güzel!
Mücevherlerin kişisel stilinizdeki yerini belirtebilir misiniz?
Eskiden hiç mücevher merakım yoktu; ancak özellikle 40 yaşıma yaklaştıkça çok daha fazla araştırmaya ve ufak ufak almaya başladım. Günlük stilimde özellikle tişörtlerle çok fazla uzun madalyon kolyeleri bir arada kullanmayı seviyorum. Çok daha sade olduğum günlerde stilimi iri küpeler veya iri yüzüklerle belirginleştirmeyi de öyle.
Roberto Bravo tasarımlarıyla objektiflerimize poz verdiniz. Koleksiyon hakkında bize neler söylemek istersiniz?
Koleksiyondaki her bir parçayı yakinen incelediğimde özellikle işçiliğinin kusursuzluğu beni çok etkiledi. Benim için estetiği kadar her ürünün işçiliği de önemli. Her bir parçayı ayrı ayrı, kendine özel ve eklektik modern dokunuşlarıyla çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Roberto Bravo tasarımlarında en sevdiğiniz detaylar neler? Favori parçalarınız hangileri oldu?
Tasma kolyeler ve yaylı bilezikler özellikle günlük stilim için tercih edeceğim modeller. Rengarenk taşlarla bezenmiş yüzükler ve küpeleri ise ayrıca hayal ettim; hem günlük hem gece her ortamda kolayca stilize edebileceğim parçalar mevcut. Kimono ile taktığım mavili, grili, iri incili yüzüğe ve zümrüt detaylı küpelere ise hayran kaldım.
Mücevher gelinliğin tamamlayıcı unsuru mudur sizce?
Mücevher ile gelinliğin birbiriyle yarışmaması gerektiğine inanıyorum. Çok sade bir gelinlik giyip çok iddialı bir kolye ile stilinizi konuşturabilirsiniz. Gelinlik çok iddialı ise daha minimal, mesela zümrüt kesim tek taş küpe ve yüzükler daha klas ve zamansız ama hem kabarık hem işleme detaylı gelinliklerde sarkan/akan set takımları ben pek tercih ettirmiyorum.
Roberto Bravo mücevherleriyle gelinlik tasarımlarınızı eşleştirecek olsanız bunlar hangi parçalar olurdu?
Üç sıra pırlantalı bir bileklik ile baya aşk yaşadım çekim sırasında, hatta onu choker kolye olarak hayal ettim kendi gelinliklerimde. Blazer'ım ile tamamladığımız beyaz mineli küpeler ve yüzükler de bizim koleksiyonumuzla eşleşecek klas ve zamansız parçalardı.
Artık mücevherler başlı başına bir stili belirliyor. Mücevher trendleri nasıl bir noktaya gidiyor sizce?
Mücevher bazı gelinler için yeri geliyor gelinlikten daha büyük önem taşıyor; mesela hayalindeki mücevheri takmak için gelinliğini buna göre seçenler veya manevi değeri olan aile yadigarı takısının tarzına göre gelinlik arayışına çıkanlar oluyor. Bu konuda kontrast oynamayı çok seviyorum, çok klasik aile yadigarı mücevherler aşırı minimal gelinliklerde o kadar hayallerin ötesinde bir stil yakalatıyor ki, bu konuda çok tutucu olmamak gerektiğini ve bazen tersine oynamak gerektiğine inanıyorum. Mücevher trendlerini daha çok günlük takılarda tercih ederim ancak zamansız parçalar için trendlere göre değil bunu aile yadigarı olarak tutayım dediğim her parçayı modern, zamansız ve klas parçalardan yana kullanmayı tercih ediyorum.