Glüten; buğday-yulaf, arpa, çavdar gibi tahılların yapısında bulunan bir proteindir. Ekmek veya hamura elastikiyet sağlayan madde olarak da düşünebilirsiniz.
GLÜTENSİZ DİYET tedavi olarak çölyak hastalarında uygulanır. “Çölyak hastalığı” otoimmun hastalıklardan biridir ve dünya nüfusunun yüzde 1’i çölyaklıdır. Bu oldukça ciddi bir sayı olmakla beraber dünyada çölyak hastalığı olduğunun farkında olmayan da birçok insan var. Çölyak hastaları glütenli gıda tükettikleri zaman aşırı bir bağırsak hareketi, kusma, ağrı, acı, kramp, kronik yorgunluk , bağışıklık sisteminde düşüklük ve sık hastalanma gibi durumlarla karşılaşabilirler. Bu tarz belirtileri olan kişilerin mutlaka çölyak testi yaptırmaları gerekir.
Bir de glüten intoleransı veya hassasiyeti tanımından bahsedebiliriz. Çölyak hastası olmayan ama glüten yediği zaman benzer belirtileri yaşayan kişiler beslenmelerinden glüteni çıkardıkları zaman bu belirtilerin yok olduğunu söylemektedirler. Ancak bu tıp dünyasında hala kafa karıştıran konulardan biridir. Çünkü belirtiler “glüten duyarlılığını” yansıtsa da bazen yalnızca placebo etkisi de gösterebilmektedir. 2014 yılında yayınlanan bir makalede “glüten duyarlılığı” olduğunu ve belirtileri yaşadığını söyleyen her dört kişiden yalnızca birinin gerçekten glüten hassasiyeti olduğu sonucu ortaya çıkmış . Yani kimi zaman “glüten bana dokunuyor “ demekle yanılıyor olabiliriz.
Buğday alerjisi de genellikle çölyak veya glüten duyarlılığı ile karıştırılmaktadır. Bazı kişiler yalnızca buğday tükettiğinde bu semptomları yaşamaktadır. Buğday alerjiniz olup olmadığını da kapsamlı alerji testleri ile öğrenebilirsiniz.
Glütensiz beslenme ile ilgili yapılan bir çok araştırma otoimmun hastalıklar ile de ilişkilendirilmektedir. Özellikle otizim ve haşimato tirodi ile glütensiz ve hayvansal süt -süt ürünlerin olmadığı bir beslenme düzenin bu tip hastalıklarda işe yaradığına dair araştırmalar olmakla beraber henüz kesin bir bilgi veya sonuç çıkarmak doğru olmayacaktır.
Popüler olduğu için moda diyetlerden biri haline gelen ve sırf bu yüzden bilinçsizce glüteni hayatından çıkaran kişiler hayvansal proteinleri daha fazla tüketmeye yöneliyor. Bu tarz karbonhidratı düşük; yağ ve proteini yüksek beslenme ile uzun vadede hastalık ve ölüm risklerini arttırmış oluyorlar.
2017 yılında 110 bin kişinin yirmi beş yıl takibi ile yapılan çalışmada ; tam tahıl ürünlerini tüketmeyerek glüteni hayatından çıkaran kişilerde kalp hastalıkları riski artmıştır. Glüten içeren tam tahıl ürünleri lif, vitamin ve mineral bakımından zengin olmakla beraber, diyette bu besin öğelerinin yetersiz kalması kalp hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Araştırmacılar çölyak hastalığı olmayan kişilerin uzun vadede glütensiz beslenmesini önermemektedir.
Eğer gerçekten tanı konmuş çölyak, glüten duyarlılığı veya buğday alerjisi gibi bir hastalığınız yoksa glütensiz diyet yapmak uzun vadede etkili bir çözüm olmayacaktır.