Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı
2 dakika okunma süresi
Gelinlik trendleri, son birkaç sezondur minimalleşmeye devam ediyor. Geçtiğimiz 10 sene içindeki nispeten şaşalı ve maksimalist gelinlikler, zaman içerisinde dünyadaki sadeleşme trendi ile birlikte daha yalın ve duru bir hal aldı. Burada en büyük etki elbette, gelişen teknoloji ile endüstriyel ürünlerden yaşam stillerimize kadar yalın ama güçlü tasarımların daha fazla tercih ediliyor olması. "Sessiz Lüks" trendi çok geniş kesimlerce kabul gördü ve aslında uzun zamandır ihtiyaç duyduğumuz "az ve öz" kavramını da hayatımıza tekrar dahil etmiş oldu. Tüm bu gelişmeler elbette gelinlik trendlerini de etkiledi. Bu yaz bolca minimal ve "clean girl" gelinler göreceğiz.
Uzun yıllardır haute couture çalıştığım için, bir tasarım yaparken ilk adımım her zaman tasarımı giyecek olan kişiyle bir araya gelmek ve onun beklentilerini ve duygularını tasarıma aktarabilmektir. Benim için her zaman en önemli hedef, tasarladığım kıyafetlerin giyenlere kendilerini iyi hissettirmesi. Daha sonraki önemli adım kullanılan malzemelerin seçimi diyebilirim. Atölye olarak her zaman uzun ömürlü, doğa dostu ve yüksek kaliteli ürün kullanma prensibimiz var. Hem daha sürdürülebilir bir moda yaratmak hem de müşterilerimize çok daha uzun seneler eşlik edebilecek kıyafetler tasarlamak bizim için çok önemli. Bu süreçte gelinlerimizle de defalarca kez bir araya gelip prova yaparak, onları bu özel güne en iyi şekilde hazırlamak bizim için çok kıymetli.
Vücut tipine göre model seçmek elbette önemli, bu noktada biz de gelin adaylarımızı doğru yönlendirmeye özen gösteriyoruz. Gelinlikteki tasarım ögelerini, proporsiyona uygun bir şekilde yerleştirmek gerekiyor. Ancak gelişen üretim teknolojileri ve malzemelerle birlikte, farklı modelleri farklı vücut tiplerine uyarlayabilmek de mümkün. Bunun yanı sıra her vücut tipini kucaklayabilecek tasarımlar geliştirmeyi de çok seviyoruz.
Bolca seçenek denemelerini öneririm. Biz, atölyemize gelen gelin adaylarına ilk olarak koleksiyonlarımızda bulunan farklı modelleri denetiyoruz. Bu ilk adım, gelin adayının vücut yapısını keşfetmemizi ve proporsiyona en uygun modeli birlikte belirleyebilmemizi sağlıyor. Maalesef sosyal medyadaki fotoğraf ve online alışveriş içerikleri sebebiyle bazen kafamızda yanlış ürünleri kodlayabiliyoruz. Dolayısıyla benim gelinlere önerim, model arayışlarını sosyal medya gibi mecralardan yapmak yerine fiziksel olarak deneyip vücutlarını keşfederek sonuçlandırmaları.
Her ne kadar birçok marka sürdürülebilirliği bir reklam aracı olarak kullanarak "green wash" yapsa da, sürdürülebilirliğin artık dünya modasında önemli bir gündem maddesi olduğu inkar edilemez bir gerçek. Tabii bu da sevindirici bir haber diyebiliriz. Çünkü sürdürülebilirlik tasarımda başlıyor. Döngüsel moda, sürdürülebilirliğin en önemli ayaklarından biri. Kullandığımız ürünlerin sadece materyallerinin sürdürülebilir elyaftan olması maalesef ki yeterli değil. Her gün yüz binlerce kıyafet atığa dönüşüyor, hatta daha da kötüsü yakılıyor. Kendi markam adına kariyerimin ilk günlerinden itibaren müşterilerime kaliteli, uzun ömürlü ve zamansız tasarım opsiyonları sunmayı marka kimliğim haline dönüştürmüş durumdayım. Tasarımlarımda her zaman doğal kumaşlar kullanmaya büyük özen gösteriyorum. Eski sezonlardan kalmış ürünlerimiz için oldukça geniş bir arşiv tutuyoruz ve asla atığa dönüştürmüyoruz. Çünkü her zaman geriye dönüp tasarımları dönüştürerek yeniden kullanıma sunuyoruz. Aynı şey kullandığım malzemeler için de geçerli. Tüketim çılgınlığının tavan yaptığı hızlı modanın bir parçası olmak istemiyoruz ve bu konuda gerekli özeni gösteriyoruz. Aynı zamanda yaptığım iş birliklerinde de markaları bu konuda teşvik ediyorum.
En büyük ilhamım her zaman gelinlerin kendisi oluyor diyebilirim. Kişiye özel tasarım yapıyor olmanın en güzel yanı da bu sanıyorum... Her gelinliğin kendi hikayesi ve enerjisi olması. Gelinlerimizle bir araya geldiğimizde, düğün mekanından çalacak olan müziğe kadar tüm detayları konuşup tasarım sürecine o şekilde geçiyoruz. Gelinlerimizin bu özel gününde tüm bu hikayeye eşlik etmek ve bir parçası olmak bizi oldukça mutlu ediyor.
2024 İlkbahar/Yaz döneminde karşılaşacağımız gelinlerde daha çok sadelik ve ışıltı göreceğiz. Kurdele modası bu kadar yayılmışken, gelinlerimizin büyük tafta kurdeleli, sade gelinlikler tercih edeceklerini düşünüyorum. Yeni sezonda, üst bedende aplike, irili ufaklı, minik çiçekli minimal gelinlikler ve sade, gösterişten uzak formlarla düz, sık kumaşların ön planda olduğu gelinliklerle karşılaşacağız.
Gelin olmak, en özel anlardan biri. Bazı kadınlar için uzun süredir hayalini kurduğu bu büyülü an için kişiye özel, onu hayallerinin en doğru kadını olarak hissettirmek benim için her şeyden daha önemli.
Tabii ki her kıyafette olduğu gibi gelinliğin de vücut tipine ve gelinin kendini en rahat ve özgüvenli hissettiği formlara sahip seçeneklerden olmasına dikkat etmek gerekiyor. Vücudun öne çıkarılmasının ve saklanmasının istendiği alanlara göre tercih yapılmalı. Basenli kadınlara A kesim gelinlik, büyük göğüslü kadınlara ise kare yaka gelinlikler kendilerini daha özgüvenli hissettirecektir. Benim tavsiyem hep bu yönde olur.
Deneyerek, içinde mutlu hissettikleri ve kendi hayalleri ile ruhlarına en iyi gelen gelinliği seçmelerini öneririm.
Dilek Hanif, marka olarak zaten sürdürülebilirliği tasarımlarına yansıtan bir marka. Daha önce hazırladığım gelinliklerimizi, günümüz gelinlerinin tekrar giymelerini ve vintage halini yaşatmalarını çok isterim. Hedefimde tüm gelinlerin mutlu olması ve mutlu bir evliliği bir ömür boyu yaşamaları var.
Gelinlik tasarlarken aslında bana ilham olan şey gelin olur. Gelinin karakterini, vücut yapısını ve hayallerini, kendi çizgilerimle harmanlarım. Tabii bunu gelinliğin nerede giyileceğini göz önünde bulundurarak yapıyorum. Gelinlerimin mutlu ve içinde kendini iyi hissettikleri bir gelinliğe sahip olmaları benim en büyük ilham kaynağım.
Sadelik, şu an en etkin trend diyebilirim. Bu sezon, minimal ve zarif modellerin öne çıktığı, masalsı büyük çiçeklerle dekore edilmiş gelinlikler göreceğiz. Ayrıca omuzları açık düşük kollu modeller, halter yakalar ve kocaman şifon çiçeklerle işlenmiş kumaşlar daha sık karşımıza çıkan detaylar olacak. İncili duvaklar, büyük saç aksesuarları da çokça göreceklerimizden.
Ben, trendlerden bağımsız olarak ilerleyen ama güncel olanı da takip eden bir tasarımcı olarak, sürece ilk önce özel dikim için bizi tercih eden gelini dinleyerek başlıyorum. Bence gerçekten gelinlik yapmayı sevmek ve o dünyaya girebilmek çok önemli. Bizi diğer koleksiyonlardan ayıran daha büyülü bir dünya burası. Hem koleksiyonlarımız hem de kişiye özel gelinliklerimiz, benim için de çok özel bir süreç yaşatıyor.
Beli ince göstermek bütün vücut tipleri için ilk öncelik. Benim şahsi favorim kalıbı geniş A-tipi etekler. Çünkü neredeyse tüm vücut tiplerine en iyi giden, risksiz bir kalıp. Onun dışında, büyük göğüslülerin omuzdan veya koldan bir detayla elbiseyi daha iyi taşıyacakları bir kalıbı, kısa boyluların ise bel hattını çok kesmeyen onları daha uzun gösterecek modelleri tercih etmelerini öneririm.
Gelinliğine henüz karar vermemiş olanlar için düğünden önceki son aylar, çok sancılı ve stresli olabiliyor. Gelinlere öncelikle düğünün stil ve konseptine uygun, sonra da kendi tarzını yansıtan, vücut tipine uygun, mutlaka konforu da elden bırakmayan bir model seçmelerini öneririm. Önce kendileri mutlu olmalı; bunu da asla unutmamalılar.
Bizim atölye olarak, yeniden dönüştürmekle ilgili pek çok çalışmamız oluyor. Gelinlik kumaşlarının sentetik yerine organik kumaşlardan, çevreye daha az zarar veren malzemelerden seçilmesi, eski gelinliklerin yeniden yorumlanması bu sürece katkı sağlıyor. Ayrıca yerel üretimi desteklemek ve el işi için yerel zanaatkarla çalışmak da hem ekonomik olarak avantaj hem de adil çalışma koşulları sağlamış oluyor. Ayrıca üretim sürecinde de atıkları minimize etmeye dikkat ediyoruz.
Farklı kültürel ögelerin, eski dönem ve geleneklerin modernize edildiği yorumlamalar bana son zamanlarda çok ilham veriyor. Doğa ise en büyük ilham kaynağım; çiçekler, bitkiler, deniz ve gökyüzü... Her gelinin hikayesi farklı ve benzersiz, hepsi ayrı ayrı bir ilham kaynağı. Özgünlüklerin özgürlüğe dönüştüğü zamansız tasarımlar yapmak gayretindeyim ve bu süreçten son derece ilham alıyorum.
2024 İlkbahar/Yaz sezonunda romantik tasarımların yanı sıra gösterişli modeller de ön plana çıkıyor. Fiyonklar ve çiçek motifleri de bu sezon sıkça tercih edilen detaylardan.
Bizim ne düşündüğümüzden öte gelinlerimizin ne istediği ve nasıl mutlu olacağı çok önemli. Bu nedenle bir araya gelip, gelinlerimizden detaylı bir şekilde hayallerindeki gelinliği anlatmalarını rica ediyoruz. Eğer aklında bir fikir yoksa biz onun kendini nasıl görmek istediğini dinliyoruz, sonrasında birkaç prova sonrası en sevdiğimiz kısımda yani gelinlik teslim gününde buluşuyoruz. Tatlı sürprizlerimizle gelinlerimizin keyifli anlar yaşamasını istiyoruz.
Kup dikişleri, kalıplar gibi minik detaylar sayesinde vücudun güzel yerlerini ön plana çıkarıyoruz. Örneğin; gelinimizin beden boyu çok uzun, bacak boyu kısa ise belden kesik bir model yerine daha uzun kuplu bir model daha iyi durabiliyor. Omuzları dar fakat karın bölgesi daha geniş biri için ise omuzları düşük, belden kesik bir model gelinimizi daha hoş gösterecektir. Kısa boylu gelinlerimize de kabarık gelinlikler yerine A kesim bir tasarım öneririm.
Gelin adaylarına her zaman bize gelmeden önce, mutlaka araştırma yapmalarını ve farklı gelinlik modelleri denemelerini söylüyorum. Hoşlarına giden aksesuar ve gelinlik fotoğraflarından minik bir moodboard (ilham panosu) hazırlamak da fikir vermek açısından iyi olabiliyor. Bazen gelinlerimiz, aklındaki tasarımdan çok daha farklı bir model içinde kendini iyi hissedebiliyor.
Gelinliklerimizin seneler boyunca ilk günkü kalitesinde kalabilmesi için kullandığımız malzemeye çok dikkat ediyoruz. Aynı zamanda bir gelinliği birden çok kişinin giymesini destekliyoruz. Malzeme kalitesi iyi olduğunda kuru temizleme konusunda da daha iyi sonuçlar alınıyor. Bu sayede gelinlerimiz gelinliklerini sevdikleri gelin adaylarıyla da paylaşabiliyor.
Gelinlerle ilk bir araya geldiğimiz anda dinlediğimiz hikayeleri ve hayalleri diyebilirim. Her gelinin hikayesi kendine özel ve kıymetli, bu da benim için en büyük ilham kaynağı.
Gelinlik ile ilgili trendler beni hiçbir zaman ilgilendirmedi. Benim için aslolan her zaman hikaye oldu. Hayatının en büyük ve en özel gününde gelin adayının nasıl bir hikayesi olduğu, nelerden hoşlandığı, vücudunun şekli, düğünün yapılacağı mekandaki detaylar üzerinde çalışırım. Tüm bunlar, kendi içinde neyin ne olması gerektiğini hissettiriyor. En büyük referansım ise gelinin proporsiyonu olur. Yani gelinin isteklerini ve arzularını dinlerim, sonra da ona özel çizimler hazırlarım. Bir sonraki randevumuzda da markamızın gözünden bütün çizim kumaş ve detaylar anlatılır. Sonrası ise aralıklarla yapılan provalar olur.
En önemli detay, her zaman belirttiğim gibi gelinin vücut şekli ve düğün mekanının neresi olduğu. Çünkü mekan özelliklerinin de malzeme seçiminde ve gelinliğinin şeklinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz.
Bu onlar için hayatının en önemli günlerinden biri ve öncelikle nasıl bir gelinlik hayal ettikleri çok önemli. İşin içinden çıkamayan gelin adayları, couture gelinlik diktirmek istiyorsa, nelerden hoşlanabileceğini saptayabilmek için halihazırdaki gelinlikleri deneyebilir. Bu adımlar ile uğraşmak istemeyen adaylara ise her zaman söylediğimiz şudur ki; mutlaka kendini profesyonel ellere teslim etmeleri gerektiğidir.
Aslında gelinin kendisi ve hikayesinin her zaman çıkış ve referans noktam olduğunu söyleyebilirim.
Bu dönem gelinliklerde, hafifliği ve doğal güzelliği ön plana çıkaran, organik dokulara ve zarif desenlere yoğun bir ilgi var. İlkbahar/yaz sezonunda gelinler; canlı çiçek desenleri, etérel tüller ve işlemelerle süslü, romantik ve feminen tasarımlarla parlayacak. Pastel tonlar ve doğal ışığın altında parıldayan ipek gibi akışkan materyaller, gelinliklerin hem görsel hem de dokusal zenginliğini artıracak.
Benim tasarımlarım, trendlerin ötesinde, zamansız bir çekicilik barındırıyor. Her bir tasarımın, sanatın farklı formlarından, doğanın benzersiz manzaralarından ve tarihi eserlerden beslenen derin bir ilhamla şekillendiği hissediliyor. Bu süreç, gelin adayının kişiliğini ve ruhunu yansıtan, ömür boyu sürecek anılara dönüşecek gelinlikler yaratma amacını taşıyor.
Vücut tipinin gelinlik seçimindeki rolü, tasarımların her gelinin benzersiz silüetini kutlamasıyla öne çıkıyor. Proporsiyonlar, dikiş teknikleri ve kumaş seçimi gibi detaylar, mükemmel uyumu yakalamak için incelikle ele alınıyor. Gelinlik seçerken, gelin adayının en etkili yanlarını vurgulayan, kendini rahat ve özgün hissedeceği bir tasarım bulması büyük önem taşıyor.
Henüz karar vermekte zorlanan gelin adaylarına, koleksiyonlar arasında geniş bir yelpazede farklı kalıplar ile kesimler üzerinden denemeler yapmalarını ve kendi tarzlarını keşfetmelerini öneririm. Rüya gibi bir gün için rüya gibi bir gelinlik bulmak, sabır ve doğru rehberlikle mümkün. En önemlisi, gelinin kendini en özel ve güzel hissedeceği, doğru bir seçim yapması.
Sürdürülebilirlik, benim için sadece bir iş modeli değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. 2007'de Parsons School of Design'dan mezun olurken tezimi bu konu üzerine yazdım ve o zamanlar Türkiye'de birçok kişi bu kavramın önemini bilmiyordu. Ancak ben, bu felsefeyi şirketimin her birimine, çalışanlarımın yaşam kalitesinden, üretim metotlarına, kumaş atıklarını yeniden değerlendirme uygulamalarına kadar her detayda uyguluyorum. Örneğin; atık kumaşları tek parça mağazamıza özel üretilen tasarımlarda kullanıyor, evden çalışan zanaatkarlara yolluyor ve onları aksesuar koleksiyonumun bir parçasına dönüştürüyorum. Ayrıca şirket araçlarımızın tamamı elektrikli; her adımda çevreye olan sorumluluğumu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyorum.
Koleksiyonlarımda hissedilen derin ve zengin kültürel bağlantılar, sanatsal referanslar ve doğanın kusursuz estetiği, tasarım sürecinin her aşamasında kendini gösteriyor. Her bir gelinlik, bu unsurların bir araya gelmesiyle, zamanın ötesinde bir güzellik ve zarafet sunuyor.