Tohum Otizm Vakfı ile Yılbaşı Festivalini Konuşuyoruz

Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali, bu yıl 29-30 Kasım ve 1 Aralık günlerinde Galataport İstanbul Paket Postanesi'nde 15. yaşını kutluyor. Vakfın yönetim kurulu başkanı Mine Narin ve sosyal komite üyeleriyle bir araya geldik.

15 Kasım 2022 Salı 19:56 | Son Güncellenme:
39 dakika okunma süresi

Mine Narin

Tohum Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

Her yıl çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yapıyorsunuz. Bu yıl ziyaretçileri neler bekliyor?

Otizmli çocuklar yararına 2006 yılından beri geleneksel olarak düzenlediğimiz ve büyük ilgi gören Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'miz, bu sene 15. yaşını kutluyor. 29-30 Kasım ve 1 Aralık günlerinde 10:00-22:00 saatleri arasında gerçekleştireceğimiz etkinliğimiz Galataport İstanbul Paket Postanesi'nde olacak. İsteyen herkesin ücretsiz olarak ziyaret edebileceği Yılbaşı Alışveriş Festivali'mizde ziyaretçiler, yılbaşı öncesi sevdikleri için hediyeler alırken aynı zamanda otizmli çocukları da sevindirecekler ve onların eğitimine de katkıda bulunmuş olacaklar. Etkinlik kapsamında elde edilecek gelirlerin tamamı Tohum Otizm Vakfı'nın projelerine ve eğitim bursuna ihtiyaç duyan otizmli çocuklara aktarılacak. Bu yıl yine birçok tanınmış marka sosyal sorumluluk bilinci ile festivalde yerini alacak. Ziyaretçiler, 100'ü aşkın birbirinden seçkin ve özel markanın ürünlerini ve koleksiyonlarını bir arada bulabilecekler. Bilinen birçok markanın yanı sıra tarzı ile öne çıkan yeni firmalar da İstanbullulara farklı seçenekler sunacak. Festivale bu sene en az 3000 ziyaretçinin katılmasını bekliyoruz. Bireyler ve kurumlar arasında sosyalleşme olanağı da sağlayan özel bir "sosyal sorumluluk" projesi olan Alışveriş Festivali, sadece otizmli çocuklara katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda hareketliliği ile ekonomik katkı da yaratacak.

Vakfa ilk başkan seçildiğinizde nasıl hissettiniz? Sonuçta çok büyük bir sorumluluk.

Yaklaşık 20 yıl kadar önce iş dünyasının dışında, fark yaratabileceğim, faydalı olabileceğim bir konu ne olabilir düşüncesi içindeydim. Boğaziçi Üniversitesi'nden arkadaşım Aylin Sezgin'in otizmli bir oğlu olunca Türkiye'de otizmli bireylerin ebeveynlerinin nasıl bir zorluk içinde olduklarını gördüm. Aylin ile birlikte otizmli çocuklar için ne yapabiliriz diyerek yola çıktık ve bir vakıf kurmak amacıyla harekete geçtik. Öncelikle bu vakfın hedeflerini en doğru şekilde belirlemek için İngiltere başta olmak üzere dünyadaki benzer vakıfları inceleyerek esaslarımızı belirledik ve vakfımızın kurucuları arasında yer alan iş dünyasının duyarlı isimleri ile temasa geçtik. O yıllarda Türkiye'de otizm tanısı koyabilen uzman veya sağlık kuruluşu yok denecek kadar azdı. Şans eseri bu tanıyı alan çocuklar için ne yapılabileceği de net olarak bilinmiyordu. Otizm konusunda bir boşluk ve ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Çıkış yolumuz bu oldu. Bunun üzerine iki senelik bir araştırma sürecine girdik ve uzmanlarla bir araya gelerek toplantılar gerçekleştirdik. Otizmi etraflıca araştırdık, otizm çok geniş ve çok yönlü bir konu. Otizm ile ilgili hangi konuda vakfımızı kuracağımıza karar vermemiz gerekiyordu. Ebeveynlerin yaşadığı tanı öncesi, sırası ve sonrasında yaşanan travmadan otizm ile ilgili genetik araştırmalara kadar çok değişik bir konu yelpazesi var. Biz konumuzu erken tanı ve eğitime indirgedik ve vakfın bir sağlık ve eğitim vakfı olarak kurulmasına karar verdik. Erken tanı otizmde çok önemli. Erken çocukluk ve okul öncesi dönemlerinde çocuğun tanı alabilmesi ve hemen sonrasında yoğun sürekli ve etkin yöntemler ile eğitim alabilmesi için çalışıyoruz. Otizmde eğitime mümkün olan en erken yaşta başlanmalı. Eğitimde özellikle ilk beş yıl çok önemli. Otizmli çocuklarımıza davranış analizi temelli uygulamalarla haftada en az 30 saat eğitim verilirse, aile de eğitilir ve çocuklarının evde eğitime devam etmesi sağlanırsa bu çocukların yüzde 50'sini topluma kazandırabiliyorsunuz. Vakfı kurarken de halen bugün de bizi en fazla motive eden neden budur. Engelli bir çocuğa bağımsız üretken bir hayat verebiliyorsunuz. Bizim için başarı onların yaşlarına uygun becerileri kazanmaları ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak hayatlarına devam edebilmeleridir. Tohum Otizm Vakfı'nı 2003 yılında otizmli çocuklarımızı erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şart ve fırsatlarla yararlanabilmeleri sağlamak amacıyla kurduk. Vakfımızın diğer otizm ile ilgili vakıf ve derneklerden farkı yerel, tek bölgeye hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olmamasıdır. Vakfımız; otizmli çocuklara sunulan sağlık ve eğitim hizmetlerinin yurt çapında desteklemek gibi daha kapsamlı amaç ve hedeflerle kurulmuştur. Tohum Otizm Vakfı kar amacı olmayan, kamu yararına kurulmuş olan bir eğitim ve sağlık vakfıdır. Çalışmalarını hem ulusal hem de uluslararası çapta sürdürmektedir. Çalışmaları sürdürebilmek için devamlı kaynak yaratma zorunluluğu vardır. Yaratılan kaynak sadece vakfın amacına yönelik faaliyetler için kullanılabilir.

Uzun yıllardır vakfın başkanı olarak bugüne kadar sizi derinden etkileyen bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Türkiye'de ilk kez otizmli gençler için iş ve yaşam müfredatını vakıf olarak geliştirdik. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Beylikdüzü Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'ni açtık. Merkezi ziyaretlerimden birinde, eğitim alan otizmli bir gencin annesinin anlattıkları beni derinden etkilemişti. Yaptığımız çalışmalar ve yürüttüğümüz projeler ile dokunduğumuz hayatlarda ne gibi farklar yaratabildiğimizi çok net bir biçimde hissetmiştim. Merkezde, otizmli bireylerin mutfak işlerinde istihdam edilebilirliğini sağlamak için bir mutfak atölyesi kurmuştuk. Bu atölyede eğitim alan gençlerden biri annesine her sabah kahve yapıp servis etmeye başlamış, yanına da bir lokum ve çiçek koyuyormuş. Atölyede bunu öğrenmiş ve evde de öğrendiği bu becerileri uygulamaya başlamış. Annesi gözleri ışıldayarak, büyük bir heyecanla bu değişimi bizlere anlatmıştı. İşte, o gün bu küçük gibi görünen farkın bir annede yarattığı mutluluğa şahit olmak beni hem çok etkilemiş hem de unutulmaz bir an olarak hafızama kazınmıştı.

Otizmli çocuğa sahip ebeveynler için hazırladığınız Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi kitinizden bahseder misiniz, nasıl çıktı bu fikir?

Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel farklılıktır. Beynin ve sinir sisteminin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Otizmin genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği görüşü hakimdir. Otizmli çocukların fiziksel gelişimleri ve dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir. Davranışlarında farklılıklar vardır. Otizmin belirtileri en erken yaşamın ilk altıncı ayında fark edilebilir. Otizmin belirtilerini "sosyal iletişim ve etkileşim sorunları" ve "tekrarlayan/takıntılı davranışlar ve sınırlı ilgi ya da etkinlikler" olarak iki ana başlıkta toplayabiliriz. Sosyal iletişim ve etkileşim sorunlarında; ismini söylediğinde bakmamak, göz kontağı kurmamak, sanki orada değilmiş gibi davranmak, arkadaşlık ilişkisi geliştirememek, kişilerin ilgisine kayıtsız kalmak, konuşma başlatamamak ya da garip konuşmak, sohbet sürdürememek, bazı sözleri anlamsızca tekrarlamak, arkadaşlarının oyunlarına katılmamak gibi belirtileri sayabiliriz. Tekrarlayan/takıntılı davranışlar ve sınırlı ilgi ya da etkinliklerde ise bazı objelere aşırı ilgi duymak örneğin çamaşır makinesini saatlerce izlemek, düzenine ve rutinlerine aşırı bağımlı olmak, ani düzen değişikliklerine aşırı tepki vermek sallanmak ya da çırpınmak, ayak ucunda yürümek, belli ses, doku, koku gibi duyusal uyanlara karşı aşırı tepkili olma ya da tepkisiz kalma gibi davranışları sayabiliriz. Aileler çocuklarında aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı davranışları ve az önce saydığım belirtileri gözlüyorsa hemen vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir psikiyatriste başvurmalarında fayda vardır. Belirtiler tek başına bir anlam ifade etmez. İki alanda da belirti olursa dikkat etmek gerekir. Erken tanı ve sürekli yoğun eğitim! Otizmin çaresi ilaç değil erken, yoğun ve kesintisiz eğitimdir. Erken tanı ve doğru eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50'sinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabiliyor, gelişim sağlanıyor, büyük ilerleme kaydedilebiliyor ve hatta bazı otizmli çocuklar ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabiliyor. Dolayısıyla bizim için burada en önemli şey küçük yaşta erken tanı koyabilmek ve haftada 30 saati bulan yoğun bir eğitim almalarını sağlamak. Bu uyumadıkları her zaman eğitime tabi tutulmaları demek. Kurumlarda eğitmenler, evlerde ebeveynler durmaksızın eğitimi devam ettirmelidir. Bundan hareketle ailelerin otizm konusunda eğitilmeleri de büyük önem taşır. Özellikle ilk beş yaşta bu yoğun ve doğru yani "Uygulamalı Davranış Analizi" yönetimi ile eğitim almaları en etkili yoldur. Bizim vakfımızın da kuruluş amacı bu zaten; erken tanı ve eğitimle çocukları topluma, eğitim, iş ve sosyal hayata kazandırmak ve ailelerine ve topluma yük olmaktan çıkıp katkıda bulunacak bağımsız bireyler haline getirebilmek. Bu amaçlara hizmet edebilmesi ve ailelere kılavuz olabilmesi için eğitim kitimizi hazırladık. Bu kite tohumotizm.org.tr adresinden ulaşılabileceği gibi, basılı olarak da bugüne kadar 205.573 adet dağıtımını gerçekleştirdik. Otizmli evladı olan aileleri rehberlik faaliyetlerimizle de desteklemeye devam edeceğiz.


Zeynep Üstünel

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komite Üyesi

Vakıf üyesi olduğunuzdan bu yana size "İyi ki" dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Her sene katıldığım Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları'mızın yıl sonu gösterisi, ne kadar doğru bir yerde olduğumu ve yaptığım her şeyin ne kadar kıymetli bir amaca hizmet ettiğini bana tekrar ve tekrar hissettiriyor. İyi ki Tohum'luyum!

Bu yıl Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde siz neler yapıyorsunuz?

Her yıl olduğu gibi bu yıl da renkli bir festival ziyaretçilerimizi bekliyor. 29–30 Kasım ve 1 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde birçok farklı ürün çeşitliliği olan marka misafirlerimiz ile buluşacak. Aynı zamanda Paket Postanesi'nde hali hazırda bulunan markalarda festivale dahil olarak çeşitliliğe katkı sağlayacaklar. Festivale katılan markalar mücevherden kıyafete, hediyelik eşyadan ev dekorasyon malzemelerine, kozmetik, aksesuar gibi saymakla bitmeyecek kadar çeşitli ve pek çok farklı ürünü satışa sunacaklar. İstanbullulara keyifli anlar ve keyifli bir alışveriş ortamı vaat ediyoruz. Üstelik bunu yaparken, otizmli çocuklara katkı sağlamış da olacaklar. Bu yıl kıymetli bir birlikteliğimiz de var. Chakra, alışveriş festivalimizin ana sponsoru. Chakra, festivali sadece desteklemekle kalmadı, misafirlerimiz için çok özel bir lounge alanı da hazırlıyor. Böylece ziyaretçilerimiz Chakra Lounge'da keyifle vakit geçirirken, doğal bambu ürünlerinin keyfini de çıkaracaklar.


Ebru Kohen

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komite Üyesi

Vakıf üyesi olduğunuzdan bu yana size "İyi ki" dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Tohum Otizm Vakfı benim için mucizelerin vakfıdır. Otizmli çocuklar için her şeyin oldurulabileceği yerdir. İyi ki'lerin en büyüğü bu gönüllü grubunun olması. Bu ekibin otizmli çocuklar için yapamayacağı şey yoktur. Aklımıza herhangi bir fikir geldiyse, kafamıza herhangi bir şey yapmayı koyduysak, o iş oldu demektir bu ekiple. Benim için attığımız her adım, kafa kafaya verip aldığımız her karar, her bir destekçi adayının karşısına geçip, destek ihtiyacımızı anlatarak fayda yaratabilmemiz en büyük iyi ki'dir. Ne zaman Tohum Otizm Vakfı'na ziyarete gitsem, ne zaman ki otizimli bir çocuğunuz gelip "Teşekkür ederim Ebru ablacım." dese, ne zaman ki herhangi bir etkinliğimizin sonunda otizimli bir çocuğumuzdan bir kart ya da annesinden, babasından aldığım bir teşekkür notu elime ulaşsa işte asıl iyi ki benim için odur. O zaman kafamı yastığa koyar ve derim ki iyi ki bunları yapacak gücüm var. Bir çocuğa daha ulaşmak, eğitimde fırsat eşitliğini bir çocuğa daha sağlayabilmek, tek bir aileye daha umut ışığı olmak içinde bulunduğumuz tüm mücadeleye değdi demektir benim için. Bugün Tohum Otizm Vakfı'nın kapısından girerken bana kapıyı açan otizmli öğrencimiz daha önce yüzüme bile bakmazken bugün gözümün içine bakarak "Kapı açık girebilirsin" dedi, bundan daha büyük bir iyi ki düşünemiyorum.

Bu yıl Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde siz neler yapıyorsunuz?

Bizler uzun yıllardır Tohum Otizm Vakfı'na gönüllü olarak destek veren 16 kişilik bir gönüllü ekibiyiz. Kendimizi Tohum Otizm Vakfı'nın bir parçası olarak görüyor ve ekip olarak çalışmanın gücüne inanıyoruz. Alışveriş şenliğimizin hazırlıklarına aylar öncesinden başlıyoruz. Her sene ziyaretçiler için farklı neler olabilir, ne tür yenilikler ve sürprizler hazırlayabiliriz diye düşünerek farklı temalar seçiyoruz. Daha sonra kendi içimizde belirlenen temalara göre görev dağılımı yapıyoruz. Aylar boyunca, oldukça yoğun şekilde ve keyifle çalışıyoruz. Tohum Otizm Vakfı'na katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Biz yetişkin gönüllüler dışında bir de genç gönüllülerimiz var. İlk, orta ve lise çağında olan gönüllülerimiz kendileri kadar şanslı olmayan otizmli akranları için gönüllü olarak çalışıyorlar. Her sene onların desteği ve yardımları ile çok daha güçlü oluyor, genç gönüllülerimizde farkındalık da yaratıyoruz.


Nil Bentürk Uyguner

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komite Üyesi

Vakıf üyesi olduğunuzdan bu yana size "İyi ki" dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

İyi ki; böyle ortak düşünceler ile gönülden çalışan akıllı muhteşem ekibimizle (Alev Ece Borancılı, Aslı Ogay, Aylin Erkohen, Ayşe Sever, Deniz Konuralp, Ebru Kohen, Esra Habbab, Renee Saban, Rosella Karabacak, Siren Ertan Kayalar, Zeynep Baban ve Zeynep Üstünel) bir arada, ortak yarattığımız güç birliği ile ve her konuda bize her türlü destek veren, yol gösteren güçlü başkanımız Mine Narin ve tüm vakıf çalışanlarımız ile aynı yolda yürüyoruz. Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları öğrencileri ve ailelerine elimizden geldiğince yardım ettiğimizi gördükçe yaşadığım duygu eşsiz ve tarifsiz. İyi ki Tohum Otizm Vakfı... Bu vesile ile dostlarım ve bize desteklerini esirgemeyen yardımseverlerimiz iyi ki varlar onlar sayesinde otizmli çocuklarımızın hayatına dokunmak beni çok mutlu ediyor.

Bu yıl Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde siz neler yapıyorsunuz?

Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'mizde kurucularımız, iş, sanat ve medya dünyasının ünlü isimleri tarafından hazırlanan yılbaşı sepetleri olacak. Yılbaşı öncesi en güzel hediyelerden biri de özenerek hazırlanmış sepetlerin sevdiklerinizle paylaşılmasıdır. Bu amaca ortak olmak için Aylin Tahincioğlu, Bettina Hakko, Candan Varnalı, Caroline Koç, Enis Karavil, İrem Kınay, Merve Gürsel, Serra Türker, Sevan Bıçakçı, Siren Ertan Kayalar, Şirin Yalçın & Rosella Karabacak, Rezzan Benardete, Reyhan Demirören, Zeynep Madra ve alışveriş festivalimizin ana sponsoru Chakra çok özel ve sürprizlerle dolu sepetler hazırladılar. Bu çok duyarlı kişilerin otizmli çocuklar için tasarladıkları, kalplerini, emeklerini ve kendilerini yansıttıkları, maddi ve manevi olarak çok değerli, birbirinden güzel yılbaşı sepetleri Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde yardım karşılığında sunulacak. Sepetlerin gelirinin tamamı ise yine otizmli çocuklara yönelik eğitim projelerine kaynak olarak aktarılacak.


Siren Ertan Kayalar

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komite Üyesi

Vakıf üyesi olduğunuzdan bu yana size "İyi ki" dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Sevgili Başkanımız Mine Narin'in kurduğu Tohum Otizm Vakfı'na destek olmak için uzun senelerdir zevkle çalışıyorum. Pandemi birçok alanda olduğu gibi sivil toplum örgütlerine de zorlu bir süreç getirdi. Otizm farkındalık ayı olan 2021'in nisan ayında, otizmli çocuklarımıza yeni kaynak yaratabilmek için elimizden gelen çok az şeyden biri olarak Instagram canlı yayınları gerçekleştirdik. Bu yayınlardaki konukların ve bizi izleyenlerin gösterdiği ilgi ve sevgi, farkındalık ve birlik olma adına paylaştıklarımız beni çok ama çok etkiledi. Bunun yanında Eker gibi şirketlerin otizmli bireylerin istihdamına verdikleri destek her daim gözlerimi yaşartıyor. Bizlerin şirketlerinin de bu yüce gönüllü şirketler kervanına katılabilmesi en büyük arzum ki bu gerçekleştiğinde en büyük "İyiki"m olacak! Ayrıca Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumlarını gören her birey de "İyi ki" diyecektir, yeter ki o kurumun kapısından girmek için bir adım atsınlar.

Bu yıl Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde siz neler yapıyorsunuz?

Bu sene şenliğe 100'ün üzerinde firma katılıyor ve hala daha sırada bekleyenler var. Katılımcı firmaların çoğunun Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'ne her yıl katılmaya devam etmeleri ve her sene yeni firmaların eklenmeye devam etmesi bizi çok mutlu ediyor. Firmaları seçerken aslında bizim için en önemlisi hedef kitle ile uygunluk. Aksi takdirde herkes mutsuz olur. Hem katılan firma ziyaretçiler anlamında kendi hedef kitlelerine uygun bir tüketici ile buluşmalı hem de ziyaretçiler kendi zevklerine uygun bir hediye ya da alışveriş seçeneği yelpazesi bulmalılar. Belki hiç tanımadıkları markalarla tanışmalılar. Bugüne kadar her yıl, daha mağazaları bile olmayan bazı markalar, lansmanlarını bizim alışveriş şenliğimizde yaparak, markalaşma ve hedef tüketicisi ile buluşma anlamında çok yol kat etmişlerdir. Bu anlamda kendimizle gurur duyuyoruz çünkü pek çok firmanın markalaşması Tohum Otizm Vakfı aracılığı ile gerçekleşmiş oldu. Firma seçiminde geniş bir yelpaze yaratmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz de hedef kitlenin ihtiyaçları ve zevkleri doğrultusunda en doğru buluşma ortamını yaratmaya çalışıyoruz.


Rosella Karabacak

Tohum Otizm Vakfı Sosyal Komite Üyesi

Vakıf üyesi olduğunuzdan bu yana size "İyi ki" dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Benim iyi ki bu vakfın bir parçasıyım dediğim anım, Tohum Otizm Vakfı Eğitim Kurumları'nı ziyaret ettiğim ve otizmli çocuklarımız ile geçirdiğim her gündür. Kendimizce yaptığımız ufacık katkılar aslında ne kadar önemli ve özelmiş. Bunu otizmli çocukları ve ailelerini tanıdıkça daha iyi anladım. Gönüllülükte yıllar ilerledikçe Tohum Otizm Vakfı çalışanları, gönüllüleri ile kurduğumuz bağ artık yol arkadaşlığı... Tüm bunlar Tohum'daki iyi kilerim, iyi ki varsın Tohum Ailem.

Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nde neler yapıyorsunuz bu yıl?

İstanbul'un gözde mekanı Galataport İstanbul'dayız bu yıl. Misafirlerimizin deniz yolu ile kolayca ulaşabilmesini sağlamak için her gün tekne seferleri düzenliyoruz. Belirli saatlerde Kandilli ve Bebek'ten Galataport'a sefer olacak ve sonra geri dönecek. İstanbul'un yoğun trafiğine girmek istemeyen misafirlerimiz için ulaşımı çeşitlendirdik ve her gün iki geliş, iki dönüş olacak şekilde seferleri düzenledik. Sefer bilgisi ile ilgili detaylı bilgiye tohumalisverisfestivali.org adresinden ulaşılacak. Galataport İstanbul içerisinde ise farklı bir ulaşım desteği daha sağlıyoruz. Misafirlerimiz belirlenmiş saatlerde duraklardan buggy araçlarla da Paket Postanesi'ne rahatlıkla ulaşabilecekler.


Mehmet Bali

Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı

Galataport İstanbul'da ilk kez bir sosyal sorumluluk projesine ev sahipliği yapıyorsunuz. Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali iş birliğinizde sizi etkileyen faktörler neler oldu?

Misafirlerimizi ağırlamaya başladığımız günden beri pek çok festivale ve etkinliğe ev sahipliği yaptık. Kamusal alanda herkese açık olarak gerçekleştirdiğimiz sergiler ve konserler ile oluşturduğumuz deneyim turlarımızla topluma değer katan etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'nin ev sahipliğini yapmak, otizmli çocuklara destek olmak ise bizim için ayrı bir değer. Otizme dair farkındalık yaratmak, otizmli bireylerin eğitim ve gelişimine katkı sağlamak için düzenlenen alışveriş festivalinden elde edilecek gelirin eğitim bursuna ihtiyaç duyan otizmli çocuklara aktarılması ve bizlerin de buna vesile olmasından dolayı mutluyuz. 29 Kasım-1 Aralık günleri boyunca üç gün ev sahipliği yapacağımız ve katılımın ücretsiz olacağı Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'ne herkesi bekliyor ve Tohum Otizm Vakfı'na bu değerli iş birliği için teşekkür ediyoruz.

Festivale kapılarını açan Paket Postanesi'nin önemi nedir?

Bu çok özel ve örnek gösterilen festivalin yer alacağı mekanın da özel olması gerekirdi. Bunun için de Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'ni, 1911 yılında rıhtımın ilk yolcu salonu olarak tamamlanan, ilerleyen yıllarda hastane ve postane olarak hizmet veren, tarihi ve mimarisiyle İstanbul nostaljisini de içinde barındıran ve kapıları Karaköy'e açılan Paket Postanesi'nde ağırlayacağız. Paket Postanesi, Karaköy'ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini İstanbul'dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustaları ile günümüze taşıyor. Üç gün boyunca Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali'ne katılım gösteren 100'ü aşkın marka arasında Paket Postanesi'nin lokal ve dünya markaları da dahil olmak üzere Galataport İstanbul'da yer alan pek çok marka da bulunuyor.

Şehrin buluşma ve cazibe merkezi haline gelen Galataport İstanbul'u ziyaretçileri için farklı kılan özellikleri nelerdir?

Galataport İstanbul İstanbullular ile şehrin yerli ve yabancı misafirleri tarafından kısa sürede benimsenerek sevildi. Bunda Karaköy'ün çok kültürlü hayatının ve bölgenin dokusunun sunduğu doğal güzellikler ile Galataport İstanbul'un kültür sanat, yeme-içme ve alışveriş imkanları kadar herkese açık, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir mahalle olmasının da önemli bir rolü var. Ev sahipliğimizde gerçekleşen festival ve etkinliklerle beraber beklentilerin üzerine çıkan misafir sayılarımızın artarak devam edeceği kanısındayız. Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Alışveriş Festivali ev sahipliği başta olmak üzere tüm sosyal sorumluluk girişimlerimizde, Galataport İstanbul'un gördüğü yoğun ilginin, hedeflere ulaşılmasında olumlu katkısının olacağı kanısındayız. Gelecek dönemde de katkı sağlayacağımız sosyal sorumluluk girişimlerinin, herkes için erişilebilir olmak ve kapsayıcılık gibi değerlerimizle örtüşerek devam etmesini arzu ediyoruz.

Genel Yayın Yönetmeni: Gözde Yörükoğlu ERSU

Röportaj: Ceylan YENİACUN

Fotoğraflar: Lara SAYILGAN

Styling: Bengisu GÜREL

Saç: Erdem GÜL, Cem ÇÖRDÜK / MOS Bebek

Makyaj: Ahu AYDEMİR, Soner AKYOL / Klan Management

Video: Kaan KARAASLAN

Prodüksiyon: Yasemin TÜRK YEŞİLKIR, Ceylan YENİACUN

Fotoğraf asistanı: Salih YILMAZ

Styling asistanı: Berivan KURT

Makyaj asistanı: Elifsu ŞAHİNER


EN ÇOK OKUNANLAR

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones

4 dakika okunma süresi
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

20 dakika okunma süresi
Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

Denizden Sofraya: İstanbul'un En İyi Deniz Ürünleri Restoranları

1 dakika okunma süresi
Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

Notre Dame Katedrali Kapılarını Yeniden Açtı

2 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Bodrum Günlüğü: Maya Portakal, Aslı Gümüşel, Esra Oflaz

Eylül Ayı Burç Yorumları

Eylül Ayı Burç Yorumları

Dyson'dan Yenilik

Dyson'dan Yenilik

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası'nın 2024 Edisyonu

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Güneş Çağlarcan Solo Sergi Açılışı

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

Bodrum Günlüğü: Cem Hakko, Ferit Şahenk, Kıvanç Tatlıtuğ

19 Ağustos Kova Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

19 Ağustos Kova Burcu Dolunayında Burçları Neler Bekliyor?

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Kırmızı Çocuklar Derneği'nin Yeni Üyesi: Kırmızı Karavan

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Ersu Şaşma: Olimpiyat Yolculuğu

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Feryal Gülman, Hande Ataizi, Simla-Hüsamettin Beyazıt, Pelin Karahan

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Suzan Sabancı, Alara, Fatoş Mildon, Caroline Koç

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın

Bodrum Günlüğü: Haluk Dinçer, Gizem Sabancı, Nejdet Ayaydın