Ayşe Tanman
"Ayşe Tanman Ceramics"
Seramik hayatınıza nasıl girdi? Sanata olan ilgisi çocuk yaşta başlayanlardan mısınız?
Seramik yolculuğum aslında küçük yaşlarda fark ettiğim seramik panolar ve işlerin bende bıraktığı etkiler sayesinde başladı diyebilirim. Aslında kendimi bildim bileli sanatın içindeyim. Çok uzun yıllar bale yaptım, resim, tezhip gibi sanatın farklı alanları ile uğraştım. Yaklaşık 10 yıl önce ise en mutlu olduğum alanın seramik olduğunu keşfettim. Böylece seramik serüvenim başladı.
Markanızla ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Şu ana kadarki tüm hayallerim gerçekleşmek üzere. Benim için yeni hayaller kurma zamanı diyebilirim.
Nida Başoğlu
"Masuma Ceramics"
Masuma adının anlamı nedir? Markanızı hayata geçirirken nasıl bir rota çizdiniz kendinize?
‘Masuma’ Lazca üçüncü demek. Benim de evlenmeden önceki soyadım Üçüncü. Markamın isminin benden bir şey taşımasını istediğim için bu ismi seçtim. İlk koleksiyonum üzerinde çok çalıştım, denemeler yaptım. Hiçbir şeyin aceleye gelmesini istemedim. Masuma Ceramics’in içime sinen bir seri ile hayata geçmesini ve çizgisine uygun satış noktalarında sunulmasını hedefledim. En önemli amacım ise elde ürettiğim tüm ürünlerimin kişilere kendilerini özel hissettirebilmesi…
Doğa ve renkleri tasarımlarınızda etkisini hissettiriyor. Başka nelerden besleniyorsunuz?
Aslında gözlemlediğim, dokunduğum ve hissettiğim birçok şey bana ilham olabiliyor. Seyahat ettiğim herhangi bir yerdeki doğanın görüntüsü, bir taşın dokusu ve deseni gibi… Aynı zamanda insan psikolojisinden de beslenebiliyorum. İkinci koleksiyonum Paradox’u, insan hayatındaki çelişkilerden yola çıkarak tasarladım. Bu duygu geçişlerini çizgilerle desen ve dokulara dökerek seramiğe yansıttım.
Yasemin Vardarlılar
“Yasomi Ceramics”
İlk yaptığınız tasarımı hatırlıyor musunuz?
Picasso çizimlerinden esinlenerek tabaklar boyadım. O tabaklarla ve yaptığım vazolarla evde davet vermek benim için çok keyifliydi. Seneler önce tatil için gittiğim Capri’de otellerde ve mağazalarda gördüğüm Caltagirone şehrine has, kafalarında meyveler olan “Moorish head” vazolara bayılmıştım. Uçakla yanımda taşıyamadığım için bu vazolar aklımın bir köşesinde kalmıştı. Bu vazolardan esinlenerek büst şeklinde saksılar yapmaya başladım. Hala yoğunluklu olarak büyük saksılar ve vazolar üretiyorum.
Çalışmalarıyla size ilham veren isimler var mı?
Öncelikle Picasso ve Basquiat. Son zamanlarda George Condo. Farklı malzemeler kullanma anlamında bir dahi Enrico Baaj. Figürlerine bayıldığım Alekos Fassianos. Manola Valdez ve Annie Morris’in heykelleri. Türk sanatçılardan Ömer Uluç küçüklüğümden beri hayran olduğum bir sanatçı.
Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK