Bu yıl Tersane İstanbul'un tarihi atmosferinde, 14 farklı ülkeden 50 galerinin katılımıyla zengin bir sanat seçkisi bekliyor ziyaretçilerimizi. Akbank'ın ana partnerliğinde düzenlediğimiz Contemporary Istanbul'da bu yıl, "Spain & Latin America Focus" programıyla İspanya ve Latin Amerika'dan galerileri ağırlıyoruz. Ayrıca, İspanya Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho'nun desteğiyle düzenlediğimiz, Juan Manuel Bonet küratörlüğünde hazırlanan ve İspanya'nın dört bir yanından fuardaki 50 galeriye ek olarak farklı galerilerden seçilen eserler ile "Born In The Seventies" sergisi de bu yıl öne çıkan başlıklarımızdan biri. Açık hava heykel sergimiz "The Yard" da dördüncü edisyonuyla, Marc-Olivier Wahler'in küratörlüğünde uluslararası galerilerden 19 eser ile bizimle buluşuyor. Ayrıca, İGA ART ve uluslararası bir sanat pazaryeri olan Artsy güç birliğiyle düzenlediğimiz CIF Dialogues programımızda, iki gün boyunca farklı disiplinlerden uzmanları ağırlıyoruz. CI New York temsilcimiz ve Contemporary Istanbul Vakfı'nın sanatsal içerik danışmanı Sarp Kerem Yavuz'un moderatörlüğünde ufkumuzu açacak konuşmalar dinleyeceğiz.
İspanya ve İspanyolca konuşulan ülkeler, çağdaş sanat alanında yükselişte. İspanyol ve Latin Amerikalı sanatçılar, kültürel çeşitlilikleri ve tarihsel anlatılarıyla çağdaş sanat dünyasına özgün bir perspektif katıyor; hem yerel hem de küresel meseleleri ele alırken, sanatseverlere katmanlı bir sanat deneyimi sunuyorlar. Özellikle sosyal ve politik temaları işleyen eserler, izleyicilere derinlemesine düşünme ve yeni bakış açıları geliştirme fırsatı tanıyor.
Tersane İstanbul'un tarihi dokusunun çağdaş sanat eserleriyle güçlü bir diyalog kurduğuna inanıyorum. Tersane İstanbul çok geniş bir alan ve sanat eserlerinin mekanla ve ziyaretçiyle olan etkileşimini derinleştiriyor. Fuar alanını bu sene genişleterek İstanbul'un ve Haliç'in karakteristik silüetini izleyeceğimiz Tersane İstanbul'da, Rixos Tersane İstanbul'un balo salonu ve Haliç kıyısındaki teraslarda bulunan açık alanlar da dahil olmak üzere üç farklı alanda gerçekleştiriyoruz.
Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor, sanat zaten evrensel bir dili içinde barındırıyor. Diğer yandan, genel olarak sanat fuarları, farklı kültürel ve coğrafi arka planlardan gelen sanatçıların eserlerini bir araya getirerek sanatta sınırları ortadan kaldırıyor. Bu yıl biz de Contemporary Istanbul'da Focus bölümünde konuk ülke programı için İspanyolca konuşulan ülkelere ve Latin Amerika ülkelerine odaklanıyoruz. Spain & Latin America Focus Section (Odak İspanya ve Latin Amerika) programı kapsamında, Jorge Lopez Galeria (Valencia), Jose de la Mano Galería (Madrid), W Galeria (Buenos Aires), Berlin Galleria (Sevilla) ve Andrea Rehder Gallery (São Paulo) ve Gallería Remota (Salta) adlı galeriler de bu edisyonda fuarda yer alıyor. Böylece, farklı coğrafyalardan da eserler sunmak ve katılımcı galerilerin bu çeşitliliği sunması, sanatın yalnızca estetik bir ifade aracı değil, aynı zamanda kültürel alışverişin ve evrensel diyaloğun bir yolu olduğunu gösteriyor.
IGA Art partnerliğinde ve Artsy iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz, iki gün sürecek etkinlik; dijital sanat, yapay zeka ve sanat hamiliği üzerine odaklanırken, İspanya ve Latin Amerika sanatına özel bir vurgu yapacak. Program, gazeteci Fatih Altaylı'nın açılış konuşmasıyla başlayarak, dijital sanatın sahiplik ve sergilenme yöntemlerini inceleyen "Günümüzde dijital sanat nasıl alınır ve sergilenir?" paneli ile devam ediyor. TAEX'ten Stefanie de Regel ve bitforms Gallery NY'den Steven Sachs gibi önde gelen isimler, dijital sanat dünyasındaki son gelişmeleri ele alacaklar. BMW'den Stella Clarke'ın sunduğu "Sanatın inovasyonla buluşması: BMW i5 Flow NOSTOKANA", E-Ink teknolojisi ile sanatta yaratıcılığın sınırlarını zorlayan bir deneyimi gözler önüne serecek. BMW'nin yenilikçi projelerini temsil eden Clarke ve Contemporary Istanbul'un kurucusu Ali Güreli, teknoloji ve sanatın nasıl bir araya gelebileceğini anlatacak. Yapay zekanın sanattaki rolü ise "Yapay zeka ile üretilen sanatla barışabilir miyiz?" başlıklı panelde tartışılacak. MAH Cenevre Sanat ve Tarih Müzesi Direktörü Marc-Olivier Wahler ve Christie's'den Nicole Sales Giles gibi uzmanlar, yapay zekanın sanata etkilerini ve yaratıcı potansiyelini değerlendirecek. "Bir Hedef Uğruna Koleksiyonerlik" paneli, Türk koleksiyonerlerin sanatı sosyal değişim aracı olarak nasıl kullandığını incelerken, "Sanat: Latin Amerika ve İspanya'da Hamilik, Koleksiyonerlik ve Müzeler" paneli, bu bölgelerdeki sanat hamiliğinin önemine ışık tutacak. Etkinlik, kamusal alandaki sanatın etkilerini tartışan "Kamusal Alanda Sanat" paneli ve Türk sanatçıların atölye ziyaretlerini konu alan "Crossroads" belgesel gösterimi ile sona erecek. 2024 CIF Dialogues, katılımcılara sanatın kültürel ve teknolojik sınırları nasıl aştığını gösteren kapsamlı bir perspektif sunuyor.
The Yard'ın en temel amaçlarından biri, sanatla iç içe yaşamanın ve gündelik, kamusal alanlarda sanat eserleriyle karşılaşmanın değerini vurgulamak. Marc-Olivier Wahler küratörlüğünde dördüncüsünü gerçekleştirdiğimiz bu özel program 10 galeriden 18 eserle sanatseverlerin karşısına çıkacak.
Bizim için Haliç'i Contemporary Istanbul'un sergileme alanlarının bir parçası olarak kullanmak, şehirle bütünleşmek demek. Haliç'in tarihi dokusunun, şehrin kültürel çeşitliliğini temsil ettiğine inanıyorum. Temalara gelecek olursak, tarih ve modernlik arasında bir tür köprü haline gelmesi, kültürel çok katmanlılığı öne çıkartması, yerel olanla global olanı bir araya getirmesi, ve en önemlisi sanat- şehir ilişkisini kolaylıkla kurabiliyor olmasını sıralayabilirim.