Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı
1 dakika okunma süresi
Deprem bölgelerindeki gereksinimler güncel olarak değişebiliyor, bu nedenle ihtiyaca yönelik yardım göndermek önemli. Devlete bağlı kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve yardım için çalışan vakıflar, deprem bölgelerine kurdukları afet koordinasyon merkezleri sayesinde alandan doğrudan güncel ihtiyaç listelerini düzenli olarak alıp, paylaşıyor. Böylece o sırada hangi ihtiyaçlar öncelikliyse onları temin ederek gönderebilirsiniz. Yardımları en sağlıklı şekilde deprem bölgelerine ulaştırırken dikkat etmeniz gerekenleri bir araya getirdik.
Deprem bölgelerinde yardımların daha organize dağıtılabilmesi ve kolaylık sağlanması adına, gönderilen yardımların da düzenli olarak ulaştırılması çok önemli. Göndereceğiniz eşyaları karışık bir şekilde değil, kategorilerine göre ayrı ayrı paketleyin. Örneğin; bir koliye kadın montları konuyorsa, başka bir koliye erkek pantolonları konabilir. Birbirleriyle temas etmeden, sağlıklı bir şekilde alana ulaşabilmesi adına giyim, gıda ve hijyen ürünlerini mutlaka ayrı paketlemekte yarar var. Ayrıca yolda açılıp dökülebilecek veya patlayıp etrafa yayılabilecek ürünleri de diğer eşyalardan ayrı ve daha korunaklı olarak paketlemeliyiz. Örneğin; konserve gıda ile tek kullanımlık çatal-kaşık-tabaklar veya giysiler aynı kolide olmamalı.
Deprem yardımlarını, kişisel olarak bölgeye göndermek yerine güvenilir organizasyonlarla bağlantılı olarak iletmek önemli. Düzenli ihtiyaç listesi yayınlayan bu kuruluşlar, kendilerine gelen yardımları toplayarak, ihtiyacı olan bölgelerdeki kişilere ulaştırmak konusunda daha organize ve sağlıklı bir şekilde çalışabiliyor. Bir organizasyondan bağımsız olarak deprem bölgelerine gönderdiğiniz deprem yardım paketleri veya tırlar, yardıma ihtiyacı olan depremzedelere ulaşmak yerine, bölgede daha çok karmaşaya neden olabiliyor.
AFAD ve Kızılay gibi bazı kurumlar, deprem yardımı olarak ikinci el giysi kabul etmiyor. Bunun temel sebebi, salgın hastalık riskine karşı önlem alınması.
Deprem yardım kolilerine dışarıdan bakıldığında içinde hangi üründen ve ne kadar miktarda olduğunu öğrenmek, bölgedeki organizasyon açısından çok önemli. Kaos oluşmaması ve yardımların hızlıca ihtiyaç yerlerine ve depremzedelere ulaşabilmesi için paket ve kolileri gönderirken, her birinin içinde ne olduğu ve kaç adet olduğu kısa ama net bir şekilde yazılmalı. Paketleme bittikten sonra kolilerin dışına örneğin; "250 adet 1-3 yaş bebek tulumu", "300 adet biberon", "150 adet erkek montu", "200 adet kadın pantolonu" gibi büyük ve okunaklı şekilde yazılmalı.
Hava koşulları, gönderilen koli ve paketlerin ıslanmasına, içindeki eşyaların zarar görmesine ve kullanılmaz hale gelmesine neden olabiliyor. Bu nedenle kolileri hazırlarken önce eşyaları kalın naylonlara sarıp, poşetlerin ağzını sıkıca kapatıp, o şekilde kolilerin içine yerleştirmekte yarar var.
Deprem yardım paket ve kolileri uzun yol gidiyor. Bu süreçte çok fazla el veya araç değiştirebiliyor. Kolaylıkla açılmaması için yardım koli ve paketlerini sıkıca bantlayarak ve bağlayarak güvenceye almak gerekli.