Çocuk yaşlarda başladığı ekran macerası ile hayatımızın yıllardır bir parçası olmayı sürdüren Sinem Kobal'ı ünlüler dünyasında farklı bir yerde konumlandırmamız sadece neşesi, doğallığı, içtenliği, başarıları, Türkiye'nin hayran olduğu bir erkekle mutlu bir evliliği olması ya da genç bir kız olduğu yıllardan beri tanıyor olmamız kaynaklı değil aslında. Yılbaşı çekimimizde onu başrole koyan detaylar gibi; bize yansıyan farklı ışıltısının altında ona özel süper güçleri yatıyor. Kendisi süper gücü olarak pozitif bakış açısını söyleyerek bize her türlü ilham olmayı başarsa da onu parlatan özellikleri arasında kesinlikle "Hiçbirimiz mükemmel değiliz; önemli olan güzel bakmak, güzeli görebilmek" diyerek bakan gönül gözü, "Değişim severim ve konfor alanımdan çıkmayı önemserim" diyen cesareti ve hiç vazgeçmediği hayalleri var! Annelik gibi şahane bir nedenle setlere mini bir ara veren Sinem'in muhteşem dönüşü ile gülmenin tadına doyasıya varırken, 2025'e ALEM olarak onun renkli enerjisi eşliğinde girmenin de keyfini çıkarıyoruz.
"Her Şeyin Başı Merkür" filmiyle izleyiciyle kavuşmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyorum. Filmimiz dergi çıktığında vizyona girmiş olacak. Tabii ki çok özlemişim sette olmayı ve işimi yapmayı; bu sebeple bu set benim için ayrı keyifliydi. Yapımcılığını Skyfilms'in yaptığı, yönetmen koltuğunda Ali Balcı'nın olduğu, senaryomuzu Ayşe Balıbey'in yazdığı filmimizde, Elif Akay karakterini canlandırdım. Elif, okuldan dereceyle mezun olmuş ancak iş bulamamanın verdiği süreçte de hiç pes etmemiş, hayatını idame ettirmek için çeşitli işler deneyen bir kız. Bu süreçte yolu birileriyle kesişiyor ve bir gazetede astroloji köşesi yazmaya başlıyor. Hep birlikte onun bu eğlenceli ve macera dolu hikayesini izleyeceğiz. Genç bir kadının kendini gerçekleştirme hikâyesine tanıklık edeceğiz. Eğlenceli bir anlatım diliyle iş hayatını, aşkı, yaşamı maceracı bir ruhla ve astroloji dünyasıyla da birleştiren keyifli bir hikâye. Set sürecinden de çok keyif aldığım bir proje oldu. Hem kamera arkası ekibimiz hem de oyuncu arkadaşlarımızla tüm ekip çok güzel bir enerji yakaladık. Hiçbirimiz set bitsin istemedik, öyle söyleyeyim.
Astrolojiye ilgim var. Bu kadar gezegenin hareketinin enerjisel bir karşılığı mutlaka vardır diye hissediyorum. Zaman zaman da hayatımdaki etkilerini gözlemliyorum ve bu duruma şaşırıyorum. Genellikle ayaklarım yere sağlam basar diyebilirim ama hayalci tarafım da güçlüdür. Değişim severim ve konfor alanımdan çıkmayı önemserim. Çünkü aksi durumda hayatta mesafe kaydetmek, yeni bir şey deneyimlemek ya da yeni bir bilgiye ulaşmak çok da mümkün olmuyor bence.
Sevgi... Bence her şeyin başı sevgi.
Her ritüelin kıymetli olduğuna inanıyorum çünkü niyet önemlidir benim için ve bu yolu, duyguyu neyin getirdiğidir. Çok kişisel, benim içinse en önemli ritüel şükretmektir.
Giray (Altınok) bence bu ülkedeki önemli mizah kalemlerinden biri. Yaptığı işleri zaten çok beğeniyordum. Bize bu teklifle geldiklerinde de çok mutlu oldum açıkçası.
Yedi farklı karşılaşma hikayesini farklı oyuncular ve hikayelerle anlatması, tek mekanda tek bir günde çekilmesi, hikayesi, mizahı ile çok keyifli bir proje oldu. Bu kadar sevilmesine de çok mutluyum.
Açıkçası kızlarımı ilk kucağıma aldığım anlar... Her ikisiyle de ilk karşılaşmam hayatımın en unutulmaz anları oldu.
Anneliği tattığım, keşfettiğim ailemle güzel bir dönemdeydim. Tüm bu yoğunlukları kenara koyduğumda hala bu keyifli vakitlerimi geçirdiğimi söyleyebilirim.
Bir ailem olmasını, çocuklarım olmasını hayal ediyordum tabii...
Çok değiştirdi diyebilirim. Artık herkesin içindeki küçük çocuğu daha iyi hissedebiliyorum. Hayata karşı toleransımı, umudumu ve sevgimi arttırdı.
Benzer yönlerimiz olduğu kadar hiç benzemeyen yönlerimiz de var. Bu yüzden birbirimize alan açmayı öğrendik ve bu farkındalık aramızda eğlenceli bir iletişim çıkarıyor.
Başta tabii ki sevgi, saygı ve emek.
Çok gururlu ve mutluyum, genç yaşta meslek hayatımda bu kadar yıl emek vermek ve karşılığını almak çok kıymetli benim için. Bundan sonrası için de motivasyonumu heyecanımı hep o hayalleri kuran küçük kız çocuğunu unutmayarak sağlıyorum, hep oradan güç alıyorum...İ lk yıllarımda en çok "Çocuk oyuncuların yıllar içinde kaybolmasından tedirgin oluyor musun? Başarabilecek misin?" soruları sorulurdu. Dönüp baktığımda bu yolda hem kendime hem çocuk oyunculara güzel bir motivasyon verebildiğim için bu kadar emeğe değer diye hissediyorum.
Tabii ki değişim her zaman oluyor ve olacaktır. Ben tek taraflı değerlendiremiyorum bu alanı, bir bütün olarak bakmak gerek, kendini ifade edebileceğin farklı bir alan sosyal medya. Bunu nasıl gördüğün nereye konumlandırdığın önemli. Ben sevdiğim şekilde sosyal medyada varlık göstermeyi tercih edenlerdenim. Annelik sürecimde daha uzak kalmayı seçmem de bu yüzden. İş olarak aktif olduğum dönemlerde kullanmaktan keyif alıyorum. Tabii ki sosyal medya hayatımızda yokken her şey çok farklıydı. Pek çok artısı ve eksisi de var.
Tabii ki bu anlaşılma telaşı insanı çok yorabilen bir durum. Olgunlaştıkça bunun boş bir telaş olduğunu anlıyorsun. Hiçbirimiz mükemmel değiliz önemli olan güzel bakmak, güzeli görebilmek.
Kabuğuma çekilmek, ailem ve dostlarıma kırılganlığımı açmak ve sevgiyle kendimi sarmaya odaklanarak geçiyorum diyebilirim.
Ben yenilik severim, bu sebeple modadaki trend değişimlerini takip etmeyi de seviyorum. Tabii benim tarzım da yıllar içinde dönüştü diyebiliriz ancak yine de günlük hayatımda spor ve rahat kıyafet seçimlerim değişmedi. Ama çekimdeki gibi şık ve günün modasını yakalayan look'ları taşımak da ayrıca keyifli.
Akışa güvenmeyi öğreniyorum ve inanıyorum.
Çok kıymetli buluyorum insanın kendi içine yaptığı yolculukları. En cesur olanı kendimizle yaptığımız çalışmalar bence. Ben de kendi odağımda, başta iyi bir insan olabilmek olarak aldığım dengeyle çalışıyorum.
Birçok yönünden beslenmeyi seviyorum. Müzik, resim, dans, sanat tarihi gibi alanlarla ilgilenmek beni besliyor diyebilirim.
Olaylara pozitif yanlarından bakma dürtüm.
Yeni bir yıla başlamak bana hep iyi hissettirir. Yeni şanslar, yeni umutlar, yeni heyecanlar çağrıştırır. Bu seneye ALEM ailesiyle girmek de çok keyifli bir başlangıç oldu.
Kızlarımın büyüdüğünü ve her gün yeni bir şey öğrendiklerini görmek. Bir yandan da sanırım uzun bir aranın ardından çektiğim "Her Şeyin Başı Merkür!"
Yeni yıla ailemle ve çok yakın arkadaşlarımla bir arada girmeyi çok severim. Birlikte güzel umutlar içinde yeni yıla girmek bana çok iyi hissettiriyor.
Röportaj: Filiz Şeref Kulu
Fotoğraflar: Fırat MERİÇ
Styling: Bengisu GÜREL
Saç: Ali YILANCI
Makyaj: Ece KARAGÜLLE
Prodüksiyon: Yasemin TÜRK
Video: Kaan KARAASLAN
Fotoğraf asistanı: Burhan CANLI
Styling asistanı: Damlasu TUĞTEKİN
Makyaj asistanı: Betül DEVECİ
Tuvanam ve A46'ya teşekkür ederiz