İtalyan mimar Stefano Boeri'nin Milano'da inşa ettiği gökdelende yarattığı "Dikey Orman"lar giderek başka şehirlere de yayılıyor ve kent sakinlerine "yatıştırıcı bir yaşam tarzı" sunuyor. Milano'daki yoğun hava kirliliğine çözüm üretmek üzere yola çıkan vizyoner mimar, bu ekolojik binalarıyla yepyeni bir çığır açtı. Boeri, balkonlarındaki ağaçlarla ormanı andıran bu yeşil binalara "Dikey Orman" (Bosco Verticale) adını vermiş. Bu binalarla şehrin etrafını yeşil bir kuşakla çevrelemeyi amaçlamış. Çünkü her bir yeşil bina, havayı temizleyen gerçek bir ekosistem ve aynı zamanda şehrin beton görüntüsünde ormanı yaşatıyor. Stefano Boeri "Ormanları şehirlere getirmek, toprağında düşmanla savaşmak demektir. Bu, bitki gübresinin oksijene dönüşmesini sağlamak demektir. İklim değişikliği geri dönülememez bir süreç değil. Geçerli bir uzlaşı bulmak için gerçek ve somut bir katkı sağlamak gerekir ve bu yollardan biri, kent ormanlarından geçiyor" diyor. Mimar Boeri, "bu ağaç evler"de kent yaşamında kaybolmuş birçok kuş türünün de geri geldiğini belirterek, "Dikey Orman insanlarla kuşları yeniden buluşturuyor. Bu binalar hem ağaçlar için bir ev; hem de kuşlar ve insanlar için" diyor.
Boeri, küresel nüfusun yüzde 55'inin kentsel bölgelerde yaşadığına dikkat çekiyor ve "Kalabalık şehirlerde 'yeşilliğin dikey olarak yoğunlaştırılması', doğa ve kent arasındaki ilişkinin yeniden inşa edilmesine yardımcı olabilir" diyor. Kentlerdeki mevcut binaların cephe ve çatı katlarında ağaçlar, bitkiler yetiştirilerek yeşil bölgeler oluşturulmasını öneriyor. Boeri'nin yemyeşil binaları, ormanları bir gökdelen şeklinde görmeye davet ediyor. Bu binaların balkonlarında ekili ağaçlar ve çeşitli bitkiler havadaki karbondiyoksiti emip, oksijen üretiyor ve nem oluşturuyor. Stefano Boeri Architetti mimarlık ekibi, bu yüksek "ağaç evler" için botanikçilerle iş birliği içinde çalışıyor. Balkonlarda yetişen, iklim koşullarına uygun ağaçlar, İtalyan botanikçilerin araştırmaları sonucunda belirlenmiş. Mimar Boeri, "Dikey Orman'daki büyüme koşulları, hassas özelliklere sahip ağaç seçimini gerektirir. Balkonlara ekilen tüm orta ve büyük boydaki bitkiler bakım kolaylıkları, güvenlik ve estetik kriterler göz önüne alınarak seçildi" diyor. Doğaya tutkun kişilerin tercih ettiği bu dairelerin balkonlarında yetişen ağaç ve bitkiler hem havayı temizliyor, hem de yazın nem üreterek serinlik veriyor. Saksılarda kullanılan toprak, organik maddelerle zenginleştirilmiş tarım toprağı ve volkanik malzemeden oluşan bir karışım.
Beori'nin Milano'da inşa ettiği ilk ekolojik binalar 27 katlı iki gökdelen. Bu binaların balkonlarında yetişen değişik boylardaki toplam 900 ağaç ve binlerce bitki, özel büyüme koşullarına uygun olarak seçilmiş. Ev sahiplerini rahatsız etmemesi için agresif olmayan, alerjik etkisi bulunmayan bitkiler tercih edilmiş. Bu bitkiler atık suların tekrar kullanılmasını sağlayan bir sistemle sulanıyor. Stefano Boeri Architetti ekibinin Trudo şehrinde yaptığı 125 daireli sosyal konut binası "Trudo Vertical Forest" in balkonları da 125 adet ağaç ve 5200 adet çalı ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Bu model, pek çok Avrupa şehrinde yaygın olan parklar gibi kapalı yeşil alanlar ilkesini de değiştirerek, dikey yeşilliği öneriyor ve bu önerileri talep görüyor. Yeşil binalarını başka şehirlere de ihraç eden Stefano Boeri'nin, Hollanda'nın Utrech şehir merkezinde inşa ettiği "Wonderwoods" projesi de bunlardan biri. 200 daireden oluşan 90 metre yüksekliğindeki binanın balkonları, 30 farklı türde 10 bin bitkiye ev sahipliği yapıyor. Binanın cephelerindeki bu bitki örtüsünün, yılda 41 ton oksijen üretebilecek gerçek bir ekosistem olduğu belirtiliyor. Boeri mimarlık ekibinin Arnavutluk'un başkenti Tiran'ın merkezinde yükselen ilk "Dikey Orman" projesi (Tiran Vertical Forest) binası ise, değişik renk ağaçlarıyla adeta çiçek açmış gibi görünüyor. Binanın balkonlarında 145 ağaç ve 320 bitki yetiştirildi. Bu renk renk ağaç ve bitkiler hava kirliliğini azaltırken, estetik güzelliğiyle de dikkat çekiyor. Mimar Boeri'nin, Çin'in Nanjing Pukou bölgesinde yaptığı "Dikey Orman" konsepli binasının balkonlarına 600 büyük ve 200 orta büyüklükte ağaç ile 2500 bitki türü ekildi. 4500 metrekarelik bir alanı kapsayan bu bitki örtüsünün, karbondiyoksiti 18 ton azaltacağı ve her yıl 16.5 ton oksijen üreteceği belirtiliyor.