Hangi mevsim olursa olsun, her zaman iyi fikirdir Kapadokya. Türkiye’nin turizmle tanışmadığı yıllarda bile yabancıların büyük ilgisinin olduğu bölge yapılan yeni yatırımlarla da tesis anlamında farklı bir boyuta taşınıyor. Özellikle Uçhisar bölgesindeki yapılan tesislerin adını çok daha fazla duyar olacağımıza eminim. Uçhisar’ın lüks otelleri arasında Ariana Sustainable Luxury Lodge, adından da anlaşılacağı gibi şimdiden bölgedeki ‘lüks’ algısına konumlandı.
Lüks algısını değiştiriyor
Gençlik yıllarında bölgede rehberlik yapan, şimdilerde Washington D.C’te yaşayan Koray Edeman Amerika’da yaptığı birikimi Kapadokya’ya harcamaya karar vermesiyle başlıyor Ariana Lodge’un hikayesi. Her detayla kendisi ilgilenen Edeman, Kapadokya’nın genel algısı olan mağara odalara da alternatif çalışmalar yapmış. Bu odalarda oluşan dokusal problemleri inovatif şekilde çözümleyen Edeman, bağımsız lüks loft odalar kurgulamış.
Sümer mitolojisiyle adlandırdığı 11 odalı markasının içerisinde açtığı ‘The Plum’ restoran ise standartların çok üstünde bir servis anlayışına sahip. Mor pantolonlu, mönüye oldukça hakim servis personelinin yer aldığı The Plum’da özel bir tadım mönüsü de bulunuyor. Kendi deneyimlerime göre bu mönü de en çok tütsülenmiş keçi peyniri, kaburga etli ravioli ve uskumru ceviche denenesi lezzetler arasında. Kapadokya’nın olmazsa olmazı balon turunu her giden deneyimlemiştir. Eskiye göre çok daha profesyonel şekilde yapılan vadilerdeki Safari turu en az balon gezisi kadar keyif verici.
Şehir merkezinin yeni ikilisi
İstanbul yeme-içme sektöründe Ankaralı işletmecilerin imzası büyüktür. Kendi markalarını başarıyla taşımış isimlerin çoğu Ankaralı olsa da Ankara markaları çok uzun ömürlü olmaz. Ankara’da doğup, büyüyen Butcha Steak House şimdilik bu algıyı tersine çevirmişe benziyor. Levent Dedeman Otel’in içerisinde İstanbul şubesini açan marka şehir merkezindeki konumunun da avantajıyla şimdiden bölgedeki holding çalışanlarının en çok tercih ettiği mekanlardan biri oldu. Son dönemin popüler tercihi ‘steak’i özel tedarik etleriyle güzel işliyorlar.
Steak, İtalyan yan yana
Markanın İstanbul şubesinin ortağı Erman Kaynar hemen otelin girişindeki Marly Ristorante’nin de sahibi. İtalyan konseptindeki mekan, klasik otel girişi restoranlarından farklı olarak sıcak bir ambiyansa sahip. Ahşap dokusunu, mermer masalarla bütünleştiren, duvarlara da Pınar Du Pre’nin tablolarını asan Marly’nin mönüsündeki pizza ve makarnalar oldukça iddialı.
Kültürler değişiyor
Bu hafta birbirinden bağımsız/alakasız iki İtalya haberi dikkatimi çekti. Biri dünyanın en büyük kahve zinciri Starbucks’ın İtalya’da şubeleşeceği diğeri de Verona’da kebap restoranlara sınırlama getirileceği haberiydi. Amerika’nın seri üretim kahve sembolü Starbucks’ın, dünyada kahveyi sanat dalı gibi işleyen İtalya gibi bir ülkeye yapmış olduğu hamle fazla cesur bulunsa da başarılı olacağına eminim. Geçtiğimiz bahar ayında yazdığım bir İtalya yazısında İtalyan gençlerin değiştiğini, rap/hip-hop tarzı giyindiğini, sokakların o romantik İtalyan motosiklet markası yerine Uzakdoğu pazarına teslim olduğunu yazmıştım. Biz turistler için İtalya gelenekleri vazgeçilmez olsa da gençler biraz daha Hollywood etkisine giriyor…
Verona’daki durum da aslında İtalyan gençlerin eskisi gibi yerellikten kopma durumuyla ilgili. İtalyan yemekleri mevsimine göre oldukça çeşitli olsa da kebabın yerini tutar mı? Şaka bi’yana kebap, İtalyanların fast-food’u olma yolunda. Yemek belki de kültürü yansıtmanın en önemli unsurlarından biri. Maalesef Verona’da alınan bu karar diğer şehirlerde uygulanırsa şaşırmam…
Cento Per Cento’da değişim
Abdi İpekçi Caddesi’nde açıldığından bu yana popüler uğrak yerlerden biri olan Cento Per Cento, İtalyan kimliğinden çıkıp, mönüsünü daha geniş bir yelpazede değerlendirmeye başladı. 5 yıldır önemli İtalyan şeflerin yönetiminde olan mutfak şimdilerde Sadi Dursun’a emanet. Akdeniz mutfağından daha ‘atıştırmalık’ ağırlıklı bir mönü hazırlayan Sadi Dursun‘un en denenesi seçeneklerinin başında ıspanak mantı, caprese pizza ve ağızda farklı bir ferahlık bırakan ‘after eight’ profiterol var.
Cento Per Cento’da bir diğer yenilik ise kendisine yakın konumda bulunan ‘Abdi’yi bünyesine alması oldu. Restoran hizmetleri 11’den sonra faaliyetlerini Abdi’ye yansıtıyor.