Aylardır yeme-içme sektörünün en çok konuşulan olayıydı Zuma Restoran’ın taşınma meselesi. Ortaköy’deki Boğaz manzaralı, turistleri büyüleyen konumu bir yana İstinye Park’taki Borsa Restoran’ın yerine geçmesi de bu taşınmaya şüpheli bakılmasına sebep oldu. Nihayetinde geçen hafta yeni yerinde kapılarını açtı Zuma İstanbul.
Yeni adres İstinye Park
Herkes gibi benim de kafamda soru işaretleri vardı. Lezzet konusunda şüphem olmasa da İstinye Park’ın içerisinde merdiven/asansörle çıkılan, iç mimari olarak ciddi handikaplar barından bir yapının nasıl olacağını merak ediyordum. Girişten itibaren başlayan duvar kaplamaları, tavanın kısmen aydınlatılması ve asansörün önünde bulunan 4 tarafı açık bar oldukça hoş olmuş.
Becker’ın konseptini iyi yansıtmış
Londra çıkışlı markanın kurucusu Rainer Becker’in Tokyo’da yaşadığı yıllardan ilham aldığı ‘Izayaka’ rahatlığı ve konforunu İstinye Park’ta nispeten daha iyi uygulamış diyebilirim. Dünyadaki tüm Zuma’ların mimarı olan Noriyoshi Muramatsu ahşap kütükleri, şekil verilen granit ve taş kayaları akıllıca kullanmış.
Suşi ve saşimiler iddialı
Her ne kadar büyüleyici Boğaz’dan yoksun olsa da eski yerine göre ambiyansı daha başarılı olan Zuma İstanbul’un lezzetleri alıştığımız tarzda. Başlangıçlarda gelen edemame’yi fazla yumuşak bulsam da diğer atıştırmalıklar başarılı. Daha sonra gelen somon, akya saşimiler ve suşi seçenekleri ülkemizdeki en iyilerden dersem abartmış olmam. Açık mutfakta hazırlanan somon tereyaki hem hafif hem de lezzetli. Tatlılardan da ‘Banana Cake’ ön plana çıkmış diyebilirim.
Genel anlamda oldukça başarılı bir taşınma operasyonu olmuş Zuma İstanbul. İstinye Park’a alışveriş nedeniyle gelen turist sayısını düşündükçe misafir sayısının kat be kat artması sürpriz olmayacaktır.
Michelin reçeteli brunch
Dünya otel zincirleri arasında uç zevklere hitap eden bir marka olan Raffles’ın İstanbul’da da 3. yılına giriyor. Otel restoranlarına mesafeli duran İstanbul gezginleri bile Raffles İstanbul’da yer alan Long Bar, Rocca ve Arola’ya bu kapsamın dışında tutuyor. Otel, Pazar günler uygulamaya başladığı brunchın açık büfesine bu restorandan seçmelere de yer verdi.
100’dan fazla çeşidin yer aldığı açık büfede geleneksel lezzetlerin dışında bent box’lar, suşi standı ve deniz ürünlerinin hazırlandığı özel bir pişirme istasyonu kurulmuş. Suşi standındaki tüm lezzetler Filipinli şef Ireno Yumul tarafından hazırlatılıyor.
Sergi Arola’dan özel ‘Paella’
Raffles İstanbul brunchının en farklı tarafı ise 2 Michelin yıldızlı şefi Sergi Arola’nın özel reçeteli Paella’sı olmuş. Deniz tadının çok yoğun hissedilmesi, safranın dozunda olmasıyla tam anlamıyla Katalan usulü hazırlanmış. Bu kadar üst düzey şefin dokunuşuna Rocca Restoran Müdürü Bora Akını ve ekibi üst düzey bir servis ile misafirlerine yardımcı oluyor. Tatlı tavsiyesi isteyenler içinse Lübnan-Mısır’da çok meşhur olan Um Ali’yi şiddetle öneririm…
Jüpiter’in ustalık eseri: Grey
Nişantaşı’nda sosyalleşme lokasyonu Topağacı’na doğru yönleniyor. 1 ay önce açılan Grey Food & Drink, sosyalleşme kurgusunun bu yöne kaymasını sağlayan mekanların başını çekiyor. Rumelihisarı Nezih, X Beach Yalıkavak, Del Mare gibi markaları bünyesinde bulunduran Jüpiter Grup, Grey’i adeta ustalık eseri gibi işlemiş. Altın ve ahşap detayları işlemesiyle çok beğendiğim Belgin Atmaca’nın mimari operasyonunu yaptığı mekan şimdiden Nişantaşı’nın en uğrak yeri oldu. Özellikle şef Asım Yıldız’ın mönüsündeki lezzetli pizzaların altındaki kütük şeklindeki sunumlar harika…
Kısa kısa
Daha önce Venedik Bienali’nde Türkiye’yi temsil eden Ergin Çavuşoğlu’na Guggennheim özel bir blog sayfası ayırdı. Güzel değerlendirmeleri okuyun derim.
Çin takvimine göre yeni yıla yani ‘maymun yılına’ girildi. Uzakdoğu konseptine sahip birçok marka da bugünü etkinliklerle kutladı. Benim en ilgimi çeken etkinlik ise La Cucina Italiana ve Shangri La, Shang Palace’da özel bir yemeğiydi. Özellikle Lo Hei soslu somon harikaydı.
Sağlıklı beslenmenin oldukça popüler olduğu şu yıllarda gözden düşen ‘hamburger’ odaklı fast-food firmaları paket servislere getirdikleri kolaylıkla işin ‘fast’ kısmına tutunmaya çalışıyorlar. Yakın gelecekte daha yaygın kullanılması beklenen akıllı saatler için uygulamalar hazırlayan firmalar siparişleri kolunuzdan alacak.
Çinli sanatçı Ai Weiwei’nin Danimarka’da mültecilere karşı çıkarılan yasalara tepki olarak bu ülkedeki eserlerini geri çektiğini bu köşeden yazmıştım. Eylemlerini bununla sınırlandırmayan Ai Weiwei, Berlin’deki geleneksel barış için sinema gecesinde ünlülere altın rengi kurtarma battaniyeleri giydirip, sistemi eleştirdi.