Aishwarya Rai, gösteri dünyasının en renkli isimlerinden biri. Mimarlık okumaya hazırlanırken modelliğine adım atan ve 1994 yılında Dünya Güzeli seçilen Rai, kendisi gibi oyuncu olan Abhishek Bachchan ile evli. Hindistan’ın Angelina Jolie ve Brad Pitt’i olarak adlandırılan çiftin Aaradhya adında bir kızı var. Başarılı kariyeriyle ve mutlu aile yaşantısıyla örnek gösterilen Aishwarya Rai, yaklaşık 16 yıldır ünlü saat markası Longines’in zarafet elçisi. Geçtiğimiz hafta Paris yakınlarındaki Chantilly’de Longines’in sponsorluğunda düzenlenen ve dünyadaki en prestijli at yarışlarından biri olan Prix de Diane’e onur konuğu olarak katılan Aishwarya Rai ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Yaklaşık 16 yıldır Longines’in marka elçiliğini yapıyorsunuz. Bu uzun soluklu işbirliği hakkında neler söylemek istersiniz?
Longines ile olan işbirliğim benim için çok önemli. Bana göre Longines markasının en önemli özelliği sadeliği ve zarafeti kusursuz bir şekilde buluşturması. Aynı zamanda size hayatınızın farklı anlarında kendinizi zarif hissettirecek geniş bir ürün yelpazesine sahip.
Longines’in motto’su “Zarafet bir tavırdır”. Beyazperdenin en zarif yıldızlarından biri olarak zarafet sizin için ne ifade ediyor?
Ben doğal ve çabasız zarafete inananlardanım. Kendin olmak zarafeti de beraberinde getiriyor.
Uzun yıllardır Longines’in elçisisiniz. Favori bir Longines saatiniz var mı?
O kadar çok seçenek var ki, karar vermek çok zor. Yine de markayla yolumuzun ilk kesiştiği dönemde sahip olduğum Dolce Vita’nın benim için çok özel olduğunu söylemeliyim.
Prix de Diane’e katılan konukların giysi tercihleri çok konuşuluyor. Siz bu tür etkinliklere nasıl hazırlanıyorsunuz?
Festival, film galası ya davet… Bu tür etkinliklere hazırlanma sürecini her zaman sanat olarak kabul ettim. Elbiseniz, saçınız ve makyajınızla çarpıcı bir etki bırakmanızı yaratıcı bir ekip sağlıyor. Modayla eğlenmeyi bilmek çok önemli.
Tarzınızı nasıl tarif edersiniz?
Bizim geleneksel giysilerimizi oldum olası çok sevmişimdir. Hintli bir kadın olarak, geleneksel giysilerimizi dünya platformunda paylaşmak hoşuma gidiyor. Kırmızı halıda ünlü tasarımcıların elbiseleriyle de boy gösteriyorum. Özellikle mücevher tonlarındaki tasarımları çok seviyorum.
Tescilli bir güzelsiniz ve dünyanın en güzel kadınlarından biri olarak adlandırılıyorsunuz. Güzellik sırlarınız var mı?
Kendinizle barışık olmanız ve mutlu olmanız çok önemli. Ruh halinizin görünüşünüzü de etkilediğine inanıyorum. Bunun dışında cildimi temizlemeye ve nemlendirmeye önem veriyorum.
Mimar olmayı planlıyordunuz, ama Hint sinemasının dünya çapında tanınan yıldızlarından biri oldunuz. Çocukluğunuzda oyuncu olmayı hayal ediyor muydunuz?
Şov dünyasında bir kariyer yapacağımı hiç düşünmezdim. Ailemde daha önce bu sektörde çalışan hiç kimse olmamıştı. Biz daha çok akademik eğitime yönelmiş bir aileydik. Ben aslında doktor olmayı hayal ediyordum, ama sonrasında mimariyi keşfetmeye karar verdim. Mimarlık okumaya başlamadan kısa bir süre önce aynı zamanda gazeteci olan bir lise öğretmenimin ricasıyla bir moda çekiminde yer aldım ve sonrasında teklifler almaya başladım. Güzellik yarışmasında ülkemi temsil etmek ve Dünya Güzeli seçilmek benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Sonrasında oyuncu olarak yola devam ettim ve beni çok mutlu eden bir kariyere sahip oldum.
Röportaj: Ayça BARUT TANMAN