Berin Somay - [email protected]
Fotoğraflar: Zafer Tektaş
Bu yılki ‘Oyun’ teması hakkında ne söylemek istersiniz?
Bahar Korçan: Bu soruya kendi şiirimle cevap vermek isterim:
Hayat,
Olağanüstü kurgulanmış bir oyun.
İnceden hesaplanmış, öylesine hassas denklemler içinde yüzüyoruz ki. Her nefeste bir kere daha hayranlığım artıyor.
Çocukken oynadığımız tüm oyunlar, gerçeğin bir küçük kopyası.
Kaç kere sektiniz, sekerken düştünüz?
Kaç kere saklambaç oynadık hayatla, en yakınımızdakilerle, en çok da kendimizle?
Kaç kez yakar top vurdu bedenimizi ve canımız yandı?
Yine de gülümsedik ya sonunda oyunun. Çocukluğun saf haliyle, kısa mesafeli hafızamızla, unutup acıları attık bir kahkaha hayata.
Hayatın her hali anlamlı. Her mevsimi bizim için. Her nefes biz de alalım ve paylaşalım diye etrafımızda.
Farkında olmak yeter.
Ve ne olursa olsun birlikte olmak güzel.
Haydi hayata
Haydi kahkahalar için oyuna
Hayallerimizin bizi taşıdığı her alana…
Ne başı bilinir,
Ne sonu tahmin,
Ne ortası,
Ne derini,
Ne kıyısı belirlidir.
İpler kimin elinde?
Kim kukla,
Kim kuklacı?
Kim tanıdık,
Kim yabancı?
Bilinmez akışı.
Bilinen tadı güzel,
Aşkı anlamlı,
Sığınağı hayal.
Gerisi biraz gülümseme,
Biraz gözyaşı.
Temalarınızı nasıl belirliyorsunuz? Ekip olarak geçtiğiniz yaratıcı süreçten bahseder misiniz?
Serra ARIKÖK: Konseptleri belirlerken farkındalık yaratması bizim için önemli bir duruş oldu. Tasarım, alışveriş, yeme–içme, müzikle buluşma ve TomTom Kırmızı’daki sergi; hepsi bir bütün. Bu bütünü oluştururken ana çatının bir farkındalık serüvenine dönüşmesi ve Tasarım TomTom Sokakta’yı ziyaret eden her bireyin bu farkındalığın bir parçası olması bizi çok mutlu ediyor. Garaj binasının dış cephesini belirlenen konsepte göre enstalasyon alanı olarak belirledik. Birbirini izleyen konseptler oluşturduk TomTom için. İlk yıl ‘HEPİMİZ BİRBİRİMİZE BAĞLIYIZ’ dedik ve bütün binayı 10 kilometre ip ile kendisine, konsept ile de bizleri birbirimize bağladık. İkinci TomTom’da ‘YUKARI BAK’ dedik. Dış cepheyi mavi tonlarında boyayıp bulutlarla kapladık. Üçüncü defada ise ‘KENDİNİ İZLE’ şiirini bütün garajın üstüne yazıp, garajı aynalarla süsledik. Bu kez de konseptimiz ‘OYUN’. Farklı bir geometri ile boyanıyor yine Garaj. Bütün bu kreatif süreci birlikte çalıştığımız genç bir ekiple gerçekleştiriyoruz. Tuhaf Creative Solutions, Lal Korçan ve Andrea Peçatikov her seferinde heyecanla bu keyifli projenin parçası oldular.
Yakın zamanda yeme-içme markalarına da ev sahipliği yapmaya başladınız. Bu sene ziyaretçileri bekleyen başka yenilikler ve sürprizler var mı?
Ayşegül TEMEL: Aslında ilk günden beri yeme- içmeyi de bir tasarım alanı olarak alıp, buna uygun markaları tüm alanlarda ve TomTom Kaptan Sokak’ta sergilemelerini sağlıyoruz. Hem çok eğlenceli hem de lezzetli markalar bir araya geliyor. Bu arada müziği de unutmayalım. Dört gün boyunca tüm mekanlarda gündüz ve gece canlı performanslar ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
TomTom Sokak’la ilgili yeni projeleriniz var mı?
Hakan KODAL: Milano Tasarım haftası nasıl Zona Tortona ile özdeşleşmiş ise, Tasarım TomTom Sokakta da TomTom Designhood, yani TomTom tasarım mahallesi ile özdeşleşmiş bir etkinlik. Nasıl Milano tasarım haftası başka şehirlere ilham verdi ve uluslararası bir etkinlik oldu ise, bu etkinlik de öyle olacak. TomTom Gardens ve TomTom Corners projelerinin de hayata geçmesi ile burası yaşamak ve gezmek için İstanbul’un en imrenilen mahallesi olacak.