Birçok kez belirttiğim gibi koleksiyonerlik bir tutkudur. Tutkunuz yönlendirir sizi. Dolayısıyla asıl motivasyon, koleksiyonunu yaptığınız nesneye olan bağımlılıktır. Benim de zaman zaman tutkularıma gem vuramadığım olabiliyor. Kendimi tutkularımın akışına bırakabiliyorum. Hatta günümü programlarken öyle ya da böyle sanata önemli bir zaman dilimi ayırdığımı fark ediyorum. Başlangıçta klasik, geleneksel sanatımıza daha fazla önem verirken giderek seçimlerim, günümüz estetiğine doğru evrildi. Açıklıkla ifade edebilirim ki artık beni çağdaş Türk ve dünya sanatı motive ediyor.
İlk aldığım eser Ali Çelebi'nin "Ayasofya Enteriör'ü" idi. Bu eseri aldığım gün, tesadüfen Ali Çelebi de galerideydi. Kendisi ile eseri seçerken yaptığım kısa sohbet bu eserin anısı olarak hala benimle yaşıyor.
Son olarak Güney Afrikalı sanatçı Zanele Muholi'nin iki 'selfportrait' eserini aldım.
Bazı sanatçıları tanıdıktan sonra eserlerinin değeri benim gözümde daha da arttığı olmuştur. Eserlerindeki gücün karakterlerinde de yer aldığını gözlemlemek mutluluk verici. Sanatçının karakterinin sağlamlığını, donanımı, eserlerine gösterdiği özeni fark etmek, gözlemlemek yaptığım seçimin doğruluğu ile ilgili olarak beni mutlu eder.
Herhangi bir alana, sinema, tiyatro, opera, bale, şiir, resim, heykel vs ne kadar çok vakit ayırırsanız, ne kadar çok takip ederseniz o alandaki bilginiz birikiminiz o kadar artar, zevkiniz gelisir. Yaklaşık 40 yıldır izlediğim bir alan olduğu için resim ve heykel ile ilgili zevkimin algımın az da olsa geliştiğini düşünüyorum. Takip ettiğim dergiler olduğu gibi bu alanda yayınlanmış kitap ve monograflardan oluşan, oldukça geniş bir kütüphanem var. Her boş vaktimde onlara göz atmak beni mutlu ediyor.
Hiç acele etmemelerini tüm sergileri, galerileri, müzeleri izlemelerini öneririm. Eninde sonunda kendi zevklerini bulup geliştireceklerine eminim.
Ben satın aldığım eserlere neredeyse ilk görüşte karar veririm. Bu bir galeride de olabilir, fuar ortamında da ya da internette. Sevdiğim, beğendiğim ve koleksiyonuma değer katacağına inandığım eseri hiç düşünmeden alırım.
Yurt içi ve yurt dışı birçok platformu izlemeye gayret ediyorum. Fiziksel ziyaretlerin malum nedenlerle azaldığı son 1,5 yılda sanat etkinliklerini, yeni üretimleri online platformlar ve galerilerden bana ulaşan mailler üzerinden vakit bulabildiğim kadarıyla izlemeye çalışıyorum. Her şeye rağmen fiziksel ziyaretlere de gitmeye özen gösteriyorum. Artnivo, Artunlimited, EkavArt, Kolekta, Artsy, Art Daily gibi platformları, siteleri olabildiğince takip ediyorum. Ayrıca İstanbul Modern, Arter ve S. Sabancı Müzesi gibi kurumlarımızın online etkinliklerine göz atmadan edemiyorum.
Sık sık olmasa bile belirli aralıklarla eserlerimin yerlerini değistiririm. Yeni bir eser aldığımda mutlaka gözümün önünde olmasını istediğim için bir başka eserin yerine yerleştiririm. Kimi eserler ise hep izlemek istediğim için olacak, yerlerini hiç değistirmezler.