DİCE KAYEK İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Dice Kayek’in yaratıcıları Ece Ege ve Ayşe Ege’ye göre pandemi sonrası her şeyin az ve öz olacağı bir döneme gireceğiz ve özgün markaların yükselişine tanıklık edeceğiz.

ABONE OL
19 Haziran 2020 Cuma 18:14 | Son Güncellenme:
9 dakika okunma süresi
DİCE KAYEK İLE MODA SEKTÖRÜNDE NORMALLEŞME

Rue Saint Benoit’daki butiğiniz 2 Haziran’da yeniden hizmet vermeye başladı. Yeni süreçte butiğin faaliyetlerinde ne gibi farklılıklar olacak?

Ayşe Ege: Paris’te bulunan mağazamız 2 Haziran’dan itibaren, tüm sağlık ve hijyen kurallarına uyularak açıldı. Hem müşterilerimiz hem çalışanlarımız için gerekli olan tüm sağlık önlemlerini aldık. Mağazamızda düzenli olarak dezenfekte işlemleri yapılıyor, çalışanlarımız özel olarak hazırladığımız Dice Kayek maskelerini kullanıyorlar. Sosyal mesafe kurallarına uygun olarak müşterilerimize hizmet veriyoruz, denenmiş ürünler mağazamızda özel alanda bekletiliyor ve yoğun buharlı ütüleme işlemi yapıldıktan sonra tekrar servise sunuluyor. Tabii ki bu durum kolay değil, bununla birlikte müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığı her şeyden çok daha önemli ve her kurala harfi harfine uyuyoruz. Müşterilerimize randevu üzerine hizmet veriyoruz. Esasında, Dice Kayek butiğinde “exclusive – one to one müşteri” servisi veriyorduk, bugün bizim için çok büyük farklılık olmadı yine aynı şekilde müşterilerimizi ağırlamaya devam ediyoruz. Ayrıca bu pandemi sırasında gördük ki, insanlar büyük mağazalara girmekten çekindikleri için daha güvendikleri küçük butiklere talep gösteriyorlar.

Pandemi lüks modayı nasıl etkileyecek sizce?

Ece Ege: Pandemi dolayısıyla lüks moda sektöründe büyük değişiklikler olacak. Moda hala 20. yüzyıldan kalma eski kurallar ile ilerliyor; ancak 21. yüzyılda artık radikal değişiklikler olacak ve olmaya başladı. Bu dönem aslında moda sektörünün ne kadar değişmesi gerektiğini ancak kimsenin bunun için özel bir çaba sarf etmediğini; sonunda herkesin yani tasarımcı, üretici, tüketici, alıcıların bir anda birleşerek var olan sistemi değiştirmek için bir adım atmasına büyük bir fırsat yarattı. Çevre kirliliğinin enerjiden sonra en büyük nedeni olan ve aşırı üretim yapılan tekstil ve moda sektöründe pozitif değişimi uygulamak için herkesin bir dayanışma ile bir araya gelip harekete geçtiğini gördük. Sürdürülebilir moda, tüketicinin “unique” olma arzusu daha da öne çıkıyor. Her yerde bulabildiğimiz büyük markalardan kaçınıp el emeği olan, iyi şartlarda üretim yapılan, kaliteli markalara yönelecekler. Uzun zamandır, koleksiyon hazırlama süreci, koleksiyon satışı ve üretim süreci çok kaotikti, hiç durmaksızın devam eden bir süreç vardı. Artık sürekli üretim, sürekli yeni koleksiyonlar olmayacak; her şey az ve öz olacak. Moda dünyası ve tüketiciler, büyük grup veya fonların desteği olmadan var olan bağımsız tasarımcılara ve tabii ki yerel tasarımcılara destek olmalı.Doğaya saygılı, “recycle” ipliklerle üretilmiş kumaşlar kullanılmalı, işçisini sömürmeyen, iyi şartlarda çalışma ortamı sağlayan markalarla çalışılmalı.Tüketici daha da bilinçlenecek. Dice Kayek olarak biz 2020 Ocak itibariyle senede iki koleksiyon yapmaya karar vermiştik, bu şekilde devam edeceğiz.

Bu dönemin sizin yaratım sürecinize yansıması nasıl oldu?

E.E: Fazla değişiklik olmadı; biz zaten olmasını istediğimiz, savunduğumuz değerlere göre tasarım yapıyorduk. Sürdürülebilir zamansız ürünler üretiyorduk. Bugün 27 sene önce ilk koleksiyonumuzda yer alan beyaz poplin gömleklerimizden hala  giyenler var. Bu çok önemli bir şey.

Moda tutkunlarının alışveriş alışkanlıklarında köklü bir değişim bekliyor musunuz?

A.E: Açıkçası bunu bilemeyiz, bunu zaman gösterecek. İnsanların ekonomik koşulları, dünyadaki sosyoekonomik durum bu alışkanlıkların değişip değişmeyeceğini belirleyecek. Ancak kesinlikle tüketici etraflıca düşünerek kalitesini, üretim şartlarını göz önüne alarak satın alma yapacak.

Defileler dijital ortamda yapılıyor şimdilerde. Moda haftalarının tamamen dijitalleşeceğini düşünüyor musunuz?

E.E: Biz esasında uzun süredir defilelere inanmıyoruz ve defilelerin tamamen dijital ortama taşınacağını da düşünmüyoruz. Bir markanın koleksiyon sunumunu yapmak için hazırladığı defileler yerine çok daha kreatif iş birlikleri oluşturmak, bunları dijital ortamlarda paylaşmak lazım. Kreatif iş birliklerinin yeni dijital platformlara taşınması taraftarıyız, bu illa defile olmak zorunda değil. Moda haftalarının da artık yavaş yavaş ortadan kalkacağını düşünüyoruz, moda takvimi tamamen değişecek. Dice Kayek olarak biz dijital ortamda çalışmalar yapmaya 2013 yılında başlamıştık, hatta “Noir” adlı moda filmimiz Milan Fashion Film Festival’de en iyi styling ödülünü almıştı. Biz zaten dijital ortamda farklı, yaratıcı işler yapmayı hep savunduk ve birçok moda filmi iş birlikleri yaptık; yapmaya devam edeceğiz.

Bu dönemin özgün markaların değerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağını düşünenlerin sayısı bir hayli fazla. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

E.E: Kesinlikle doğru ve biz de özgün markalardan biriyiz. Yüzde yüz özgün markaların değerinin yükseleceği döneme giriyoruz. Dice Kayek bunlardan biri, zaten bizim senelerdir savunduğumuz değerler bu şekildeydi.

Marka olarak bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyeceksiniz?

A.E: Dice Kayek markası bugün dünyanın dört bir yanında yaklaşık 80 farklı ülkede, birçok mağazada satılıyor. Bununla birlikte biz Dice Kayek olarak, son zamanlarda “direct to consumer”a ağırlık vermeye karar vermiştik. Bunun ilk örneği olarak Dice Kayek’in ilk flagship mağazasını geçtiğimiz sene Haziran ayında Paris’in kalbi Saint-Germain-des-Prés’de açtık. Pandemi süreci bu kararımızı daha da çok destekledi, marka olarak müşteriye verdiğimiz doğrudan hizmeti çok önemsiyoruz. Paris’te açılan butiğimizin ardından yeni online mağazamız için de çalışmalara başlamıştık. Bugün artık dijital platformların, e-ticaretin çok önemli olduğu süreçte, biz de Dice Kayek online mağazamızı Haziran ayı içinde açıyoruz. Mağazamızda olduğu gibi, online platformda da özelleştirilmiş bir servis vermeyi amaçlıyoruz. Gelecekte de artık aracılar olmadan, müşteriler ile online veya offline bir servisin verildiği bir sistem olmalı diye düşünüyoruz.

 

EN ÇOK OKUNANLAR

The Longevity Suite Açıldı
The Longevity Suite Açıldı

The Longevity Suite Açıldı

1 dakika okunma süresi
Öne Çıkan 2025 İlkbahar/Yaz Trendleri
Öne Çıkan 2025 İlkbahar/Yaz Trendleri

Öne Çıkan 2025 İlkbahar/Yaz Trendleri

6 dakika okunma süresi
Kadın Kadına Gidebileceğiniz İlham Verici Rotalar
Kadın Kadına Gidebileceğiniz İlham Verici Rotalar

Kadın Kadına Gidebileceğiniz İlham Verici Rotalar

12 dakika okunma süresi
ALEM Talks Podcast: Tanem Sivar Dirvana
ALEM Talks Podcast: Tanem Sivar Dirvana

ALEM Talks Podcast: Tanem Sivar Dirvana

1 dakika okunma süresi
Kozmetik Markası Olan Ünlü Girişimciler
Kozmetik Markası Olan Ünlü Girişimciler

Kozmetik Markası Olan Ünlü Girişimciler

17 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu
Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu

Lara Kurdoğlu: Hayatı Anlama Yolculuğu

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri
Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda
Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

Podyumdan Küresel Farkındalığa: Tülin Şahin Avrupa Parlamentosu'nda

Safilo Group CEO'su Angelo Trocchia ile Gözlük Modası
Safilo Group CEO'su Angelo Trocchia ile Gözlük Modası

Safilo Group CEO'su Angelo Trocchia ile Gözlük Modası

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası
Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

Serpil Şenyüz Kut ile Sıcak ve Samimi Bir Yılbaşı Sofrası

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları
Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu
Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Tutkulu Bir Koleksiyoner: Mustafa Taviloğlu

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin
Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

TIME 100 Listesinden Bir Mimar: Mina Hasman
TIME 100 Listesinden Bir Mimar: Mina Hasman

TIME 100 Listesinden Bir Mimar: Mina Hasman

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci
Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci

Güven, Sevgi ve Saygı Çerçevesinde Yılları Deviren Hande Soral ve İsmail Demirci

2024 Yılının En Özel Röportajları
2024 Yılının En Özel Röportajları

2024 Yılının En Özel Röportajları

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli
Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli