Katalan mimar Gaudi’nin Barselona için ne denli önemli olduğu bilinir. Katalan modernizmini kendi hayal gücü ve ruhuyla birleştirip ‘Gaudi Akımı’ yaratabilmiş mimar, Antoni Gaudi, Barselona’yı Barselona yapan bir isim olarak anılır. Neredeyse şehrin en önemli mimari yapılarının tamamı Gaudi’nin eseridir. Mimarın Barcelona’da yaşadığı ev şimdilerde müze olarak her gün yüzlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Gaudi’nin kişisel eşyalarının ve mimari çizimlerinin sergilendiği müze Barcelona’nın görülmesi gereken yerleri arasında…
Gaudi’nin evinin oluşması, Eusebi Güell adında bir iş adamının Barcelona’nın kuzeyinde 17 hektarlık bir arazi satın almasıyla başlar. İş adamı bu 17 hektarlık alana kamu binaları ve 60 adet ev inşa ettirmek ister. Bu projesini hayata geçirmek için Gaudi ile görüşür. Ancak Gaudi uzun bir süre bu proje üstünde çalışmasına rağmen proje ticari açıdan başarısızlıkla sonuçlanır. Buradaki evlerden biri bile satılmaz.
1918 yılında arazi devlete geçer ve 1922 yılında da ‘Park Güell’ adıyla halka açılır. İşte bu Güell Parkı’nın içerisinde de en önemli müzelerden biri olan Gaudi’nin Evi ya da diğer adıyla Gaudi Müzesi bulunuyor. Gaudi’nin arkadaşı ve ortağı Francesc Berenguer’in tasarladığı güzel, pembe müstakil evde 906-1926 yılları arasında 20 yıl yaşayan mimar Gaudi’nin başka projeler için tasarladığı bazı mobilyalar da burada bulunur.
Hansel ve Gretel hikayesinden esinlendi!
Sanatçı, esasında park için planlanan konutların model evi Torra Rosa’yı satın almış ve diğer 60 evin yapılmayacağı kesinleşince, babası ve yeğeni ile birlikte buraya taşınmıştır. Gaudi’nin hayal gücünü kullanarak, içinde dolaşılması büyük zevk veren park boyunca ise bir dizi atmosferik teras ve bina sizi karşılıyor. Parkın ana girişinin iki yanında, muhtemelen Hansel ve Gretel hikayesinden esinlenmiş, aslında bekçi evleri olarak planlanmış olan parlak renkli iki köşk yol boyunca size eşlik ediyor. İlk düzlüğe ulaşan merdivenden çıkarak, Gaudi’nin eserlerinde olan ‘Ejderha Çeşmesi’ ve yüzeylerini kaplayan Trecadis diye anılan kırık cam ve porselen parçacıklarını yakından inceleyebilirsiniz.
Gaudi’nin yaşadığı üç katlı evin önüne geldiğinizde dışındaki sivri kulesi ile düz hatları sizi şaşırtır. Zira Gaudi’nin, parkın diğer yerlerinde görülen kıvrımlı ve abartılı tasarımları ile evin ilgisi yoktur. Eve girdiğinizde, o zamanın modası olan tipik, yoğun koyu renkli ahşap dekor ve renkli fayans zemin sizi karşılar. Gaudi’nin Casa Calvet ve Casa Batllo için tasarladığı mobilyalardan örnekler, akışkan formların ilhamı olan planlar ve çizimler de Gaudi’nin özgünlüğünü yansıtan objelerdendir ve tasarım meraklıları için ayrı bir yeri vardır... Müzenin en üst katında ise mobilyalar, yapıların dış görünüşü aksine hiç şaşırtıcı değildir.
Gaudi’nin Müzesi yatak ile başucundaki dua kitabı ile sonlanır. Bu oda, Gaudi’nin yalın ve dini kişisel zevkini yansıtır. Hem koyu bir Katolik hem de ateşli bir Katalan milliyetçisi olan sanatçının, ileride kendini tamamen dini bir yapıya adamasını, bu görüntü açıklar niteliktedir. Kendisiyle ilgili anlatılan anekdotlarda Gaudi’nin milliyetçiliğinin o kadar ileri bir boyutta olduğu ifade edilir ki; kendisi Katalanca konuşmak kanunla yasaklandığında bile, inatla Katalanca konuşup hapse girmiş. Bu odada bulunan Gaudi’nin ölüm maskesi de büyük mimara sunulan hürmeti tamamlar niteliktedir ve müze gezisi sonrası hafızalarda yer eden bir objedir.
Gaudi’nin en önemli diğer eserleri; Sagrada Familia
Gaudi’nin en önemli eserlerinden biri olan Sagrada Familia, şehrin hemen hemen her yerinde görünebilir. Katedral, 1882 yılında Neo-Gotik tarzda inşaatına başlansa da bir yıl sonra Gaudi projenin başında kalmış... Yapımı için gece gündüz çalışan Gaudi’nin ömrü eserini tamamlamaya yetmemiş ama Gaudi, ölümünden sonra, hayatını adadığı katedralin içine defnedilerek onurlandırılmış ve inşaata onunla çalışmış mimarlar devam etmiş. Uzun yıllar boyunca tamamlanmayan kilise, bu nedenle ‘Bitmeyen Kilise’ olarak anılır. Artık katedralin inşaat giderleri de ziyaretçilerden alınan bağışlarla finanse ediliyor. Katedralin 2030 yılında bitirilmesi öngörülüyor. Eğer inşaat bir gün tamamlanırsa dünyanın en yüksek tapınak kulelerinin Barcelona’da olacağı söyleniyor. 1925 yılında Gaudi ilk kuleyi tamamladığında sevincini “Dünya ile cennet birleşti” diye dile getirmiş.
Casa Mila
Casa Mila, La Sagrada Familia bazilikasından sonra Gaudi’nin en önemli yapısı. Casa Mila 1906-1910 yıllarında inşa edilmiş. Şu an bir bankanın kullandığı yapının içerisinde müze yer alıyor. Aynı zamanda çatıkatı belirli dönemlerde eğlence ve konser amaçlı kullanılıyor. Geleneksel mimari kalıpları yıkan Gaudi bu eserinde doğal taşlardan yapıldığı için renksiz olan bina bir yamaca vuran deniz dalgalarını andırıyor. Burada yer alan spiral heykeller ve savaş başlıkları takmış bilimkurgu askerlerini andıran yapılar oldukça ilgi çekici.
Casa Battlo
Gaudi’nin Casa Batllo ailesi için tasarladığı bina ünlü mimarın en renkli eserleri arasında yer alıyor. Peri masalı evlerini andıran binanın içerisine girdiğinizde şöminesinden merdivenlerine kadar oval şekillerin kullanıldığı Casa Batllo’nun dış cephesi rengarenk mozaiklerle süslü. Barcelona aristokrasisinin en güzel evi yaptırmak için birbirleriyle yarışması sebebiyle birçok zengin Gaudi’ye evini teslim etmiş ve ortaya Casa Batllo gibi muhteşem eserler çıkmış. Görünümü nedeniyle ‘kemik evi’ ismiyle de anılan binanın masalsı yapısı da her zaman dikkat çekiyor.
Nasıl gidilir?
Park Güel, Barcelona’da bir tepe üzerine konumlanmış durumda olduğu için bu tepeye vasıta ile değil yürüyerek çıkabilir ya da metro kullanarak ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Metronun Lesseps durağında indikten sonra parka ulaşmak için 300 metre kadar yürüyebilir, metro yerine otobüslerle de buraya ulaşımınızı sağlayabilirsiniz.
Yine turistik bir yer olduğu için üstü açık turistik otobüsler de buraya uğruyorlar. Bu otobüsleri de tercih ederek ulaşımınızı gerçekleştirebilirsiniz. Sagrada Familia Barselona’nın merkezinde bulunur ve ulaşımı çok kolaydır. Yine katedralin ismiyle aynı olan metro durağı ile Sagrada Familia’ya ulaşabilirsiniz. Casa Milla için Diagonal metro durağında inerek, Casa Batllo için ise Passeig de Gracia metro durağında inerek ulaşabilirsiniz.