Buckingham Sarayı'nda Beckham Rüzgarı
2 dakika okunma süresi
Göğüs büyütme ameliyatları son zamanların en sık gündeme gelen estetik girişimlerden. Ancak tarihe bakıldığında göğüs büyütme talebinin herzaman var olan bir eğilim olarak karşımıza çıktığı göze çarpıyor. Zira halen geçerliliğini yitirmiş bazı yöntemlerin 100 yıl önce uygulandığına dair kayıtlar mevcut. 1980’lerden günümüzde kullanılan silikon implantların geliştirilmesiyle bu alanda önemli atılımlar gerçekleşmiş.
Kişisel farklılıklar göstermesine karşın kadınları göğüs büyütme fikrine yönelten nedenler; göğüsün küçük olduğunu düşünmeleri veya doğum sonrası ya da kilo kaybını takiben bozulan şeklin geri kazanılması olarak ortaya çıkıyor.
Meme büyütme ameliyatının 18 yaşından büyük, ciddi sağlık problemi bulunmayan, gerçekçi beklentilere sahip kadınlara muayene sonrasında detaylı ölçümler yapılarak gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çeken Özel TOBB ETÜ Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Afşin Uysal, ameliyatın hastanın isteklerinin etraflıca anlaşılarak planlanması gerektiğini vurguluyor. Dr. Afşin Uysal, göğüs büyütme ameliyatları hakkında göz ardı edilmemesi gereken ayrıntıları beş soruda bizim için yanıtlıyor.
1- Uygun implant ölçüsü nedir?
Özel TOBB ETÜ Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Afşin Uysal ğögüs büyütme ameliyatı öncesi hastanın beklentilerine cevap verecek hacmin önceden yaklaşık olarak belirlendiğini anlatarak, devamında gelen süreci şöyle ifade ediyor: “Protezin tam ölçüsü ameliyat sırasında plastik cerrah tarafından, uyguladığı deneme protezlerinin şekli ve görünümü konusundaki deneyimi ile netleşir. Türkiye’de ve Avrupa’da genellikle silikon zarf içinde silikon jel ile dolu protezler kullanılmakta. Amerika Birleşik Devletleri’nde de son yıllarda silikon dolu implantlar tercih edilmeye başlanmıştır. A.B.D.’de sıklıkla kullanılan silikon zarf içinde serum fizyolojik dolu protezler ‘çalkantı’ hissi yaratmaları ve kıvamlarının doğal olmamaları nedeniyle beğenilmemekte. Silikon konusunda süregelen tartışmalar A.B.D.’de yargıya taşınmış eski protez yapıları ile ilgili olarak gelişmiş; bu çok sık uygulanan cerrahi girişimin uzun dönem etkileri bilimsel ortamlarda tartışılmış ve daha doğal olmaları nedeniyle serum dolu implantlar yerine silikon implantlar tekrar kullanılır hale gelmiştir. Son nesil silikon meme protezleri dayanıklılıkları ve hastanın sağlığı açılarından son derece güvenilirdirler.”
2- Canım yanacak mı?
Cerrahi girişimin uygun tetkiklerin ardından, çoğunlukla genel anestezi, nadiren de sedasyonla lokal anesteziyle uygulandığını belirten Afşin Uysal, “Ameliyatta teknik olarak cildin kesilmesi, uygun plana protezin yerleştirilmesi ve cildin kapatılması aşamaları uygulanır. Ameliyat 1 ila 2 saat sürer. Hastanın anatomisine göre cildin açılması: 1. Meme altı çizgiden, 2. Memebaşından, 3. koltukaltından gerçekleştirilir. Cilt açıldıktan sonra implantın konacağı cep genişletilir. Bu cep, yine hastanın anatomisine ve beklentilerine göre: 1. Göğüs kası altı, 2. Meme dokusunun altı, 3. ‘Dual plan’ olarak adlandırılan alt kısımda meme dokusu, üst kısımda kas altı olarak değişir. Kanama kontrolünün ardından, cilt kesileri kapatılır ve pansuman yapılır” diyerek ameliyatın aşamalarını dile getiriyor.
3- Ameliyat sonrası beni neler bekliyor?
Ameliyat sonrası ilk 48 saatte, özellikle kas altına protez uygulamalarında belirgin olmak üzere ağrı görüldüğünü ve bu ağrının ağrıkesicilerle giderildiğini söyleyen Uysal, ameliyatı takip eden haftalarda varolan şişlik tedricinin azaldığını ve 4-6 hafta içinde protezlerin doğal bir görünüm sağlayacak şekilde yerleştiğini anlatıyor.
4- İyileşme sürecinde nelere dikkat etmem gerekiyor?
“Meme protezleri ancak kesici-delici alet yaralanmalarıyla patlayabilirler; üzerine yatmaktan, spor aktiviteleri veya basınç değişikliklerinden etkilenmezler. Protezlerin yaklaşık 10 yıl bütünlüklerini korudukları üreticilerce belirtilmektedir. Yeni nesil protezlerde zarf zamanla hasar görse de içindeki silikon akışkan olmadığından zararlı etkilere yolaçmadan değiştirilebilmeleri mümkün hale gelmiştir” diyerek akıllarda kalan soruları cevaplayan Uysal, protez uygulamasından sonra geçici sürelerle memelerde hafif his kaybı veya tam tersine hassasiyet artışı görülebileceğini vurguluyor. Uysal, ameliyat sonrası karşılaşılan etkileri ise şöyle anlatıyor: “Protez uygulamalarından sonra geç dönemde görülebilen bir diğer komplikasyonun ‘kapsül kontraktürü’ adı verilen, implantın çevresindeki dokuların sertleşmesi, memede katı bir görünüm, hassasiyet, şekil bozukluğu gelişmesidir ki bu durum da pürtüklü yüzeyli implantların kullanımı ile azalmıştır. Bu komplikasyona kas altı veya dual plan uygulamalarda daha nadir rastlanmaktadır. Gereğinde cerrahi olarak kapsülün çıkarılması, protez ve konulan planın değiştirilmesi gerekebilmektedir.”
5- Kimler göğüs büyütme ameliyatı olabilir?
Doç. Dr. Afşin Uysal son olarak meme kanseri gibi bazı tartışmalara yol açmış olan romatizmal hastalıklarla protez uygulaması arasında bilimsel olarak ispat edilmiş bir bağlantı saptanmadığını kaydediyor ve “Elimizdeki veriler ışığında bu en çok uygulanan estetik girişimlerden biri olan memenin silikon protezlerle büyütülmesi ameliyatının hastanın sağlığı kadar lüzumlu hallerde emzirilen bebeklerin de sağlığı konularında gayet güvenli olduğu bilinmektedir” diyor.