Her zaman savunurum; doğa dostu mucize besinler sağlık açısından her derde devadır diye... Bilim de bunu kanıtlıyor. Örneğin süt, yumurta, yoğurt ve bal gibi besinler hiçbir özel işlem görmeden kendiliğinden oluşan doğa dostu mucize yiyecekler. Süt kemiklerimiz, yumurta beyin ve göz sağlığımız, yoğurt bağırsak ve bağışıklık sistemimiz, bal ise vücudun içini temizleyen her derde gerçekten deva olan soğuk algınlığından ülsere kadar tedavi edici özelliklere sahip. Şimdi bu süper yiyeceklere bir tanesi daha eklendi: Adı propolis.
Propolis bal arılarının bitki tomurcuklarından toplayarak; kovanlarını dış etkenlerden ve zarar verici mikroorganizmalardan korumak için yapışkan, reçinemsi bir madde oluşturarak kaplarlar. Bu maddeye propolis denir. Genellikle rengi bitkisel kaynağa göre değişebilen ama en yaygın olarak koyu kahverengi olan propolisin bileşiminde; B vitaminleri, organik bileşikler, mineraller, aminoasitler, polen ve esansiyel yağlar bulunur. Propolis yendikten sonra vücutta hastalık yapıcı bakterilere karşı koruyucu etki yapar.
Propolis uzun yıllardır dünyada apiterapi adıyla bilinen arı ürünleri ile tedavi etme biliminde kullanılan bir üründür. Ve özellikle “Herpes Simpleks” adı verilen dudak uçuklarında ve grip virüslerinde tedavi edici olarak bilimsel olarak kanıtlanmış bir besindir. Son araştırmalar ise bu güçlü etkilerin yanı sıra propolisin içerdiği bileşiklerden dolayı bu özel arı ürününün dünyanın en güçlü antioksidanlarından biri yaptığını göstermektedir. Bu bileşikler; polifenoller, fenolik asitler, terpenler ve E vitaminleridir. Propolis, bu antioksidan özelliği oluşmasını sağlayan bileşenler sayesinde hücrelerin yaşlanmasına neden olan serbest radikallerin oksijenle yıkımına karşı koruma sağlamaktadır.
Propolisi ne için kullanmalıyız?
Arıcılar kovandaki balı aldıktan sonra propolisi kovanın yüzeyinden kazıyarak ve özel tuzaklarla toplarlar. Sonra bazı işlemlerden geçirilmek suretiyle propolis bal endüstrisinde güvenilir markaların laboratuvar denetiminde yenmeye hazır hale getirilir. Propolisi günde yarım çay kaşığı olacak şekilde; ılık süt, yoğurt, taze meyve püreleri, kahvaltılık tahıl gevreklerine bal ile beraber ve taze sıkılmış meyve sularınıza karıştırarak tüketebilirsiniz. Propolis tüketerek sağlığınızı sonsuz güçlendirmek sizin elinizde.
İşte propolisin neye iyi geldiğini açıklayan
16 bilimsel madde:
1) Bağışıklık sistemini destekler.
2) Hastalık etmenlerine karşı vücudun direncini yükseltir.
3) Antioksidatif etkisi açısından vücuda en iyi besinsel kaynaktır.
4) Soğuk algınlığından korunmakta etkilidir.
5) Akne ve uçuk için propolisi merhem gibi kullanarak bu hastalıkların düzelmesinde rol oynar.
6) Bademcik iltihabı, farenjit ve larenjiti tedavi eder.
7) Ağız ve boğaz da gargara etkisi yaratarak antimikrobiyal etkisi vardır.
8) Dişeti hastalıklarından koruyucudur.
9) Biyoflavonoidler sayesinde gençlik aşılar.
10) Ülser, iltihaplı hastalıklar, yanıklar için olumlu etkisi bulunur.
11) Propolisin anti kanser etkisi ile ilgili bilimsel bilgiler bulunmaktadır.
12) İçinde bulunan kaffeik asit esterleri bağırsak kanserinden korur.
13) Yaraların iyileşmesinde hücre yenileyici etkisi bulunur.
14) Vücutta mantar oluşumunu önler, iltihap giderici etkisi vardır.
15) Virüse bağlı hastalıklardan korunmada etkilidir.
16) Prostaglandinleri üreten enzimleri bloke ederek vücudun içsel yarattığı zararlı maddelerin detoksifikasyonunda görev yapar.
Propolis ile ilgili önemli uyarı
Astım sorunu olanların alerji testi yaptırmadan, arı ürünlerine alerjisi olanların doktoruna danışmadan kullanmasını tavsiye ederim. Ve en önemli uyarı da 2 yaş altında çocukların propolis kullanmasını önermem. Bu özel durumlar dışında herkes propolisi sağlıklı beslenmesinde gönül rahatlığı ile kullanabilir.