Loro Piana, 100. Yılında İlk Sergisini Açıyor
2 dakika okunma süresi
Metabolizma; sadece yaptığımız fiziksel aktiviteden değil yediğimiz yiyeceklerin ana öğünlerde doğru dağılımından da olumlu etkilenen önemli kalori harcama mekanizmasıdır. Ana yemeklerinizde sadece tahıllardan oluşan yemekler yediğinizde, öğünün protein içeriği ve kalitesi de düştüğünde protein metabolizması olumsuz etkilenmektedir. Yetersiz protein içeren ana öğünler organların çalışma kapasitelerinin de olumsuz yönde etkilenerek metabolizmanın bozulmasına olanak sağl ayabilirler. Aynı şey ana yemeklerde karbonhidratlar için de geçerlidir. Ana öğünlerin ve günlük yediğiniz yiyeceklerin karbonhidrat miktarı yetersiz olduğunda diyet proteinlerinin büyük bir kısmı glikoza çevrilecektir. Ve böylece proteinlerin dokuların onarımı görevi yerine beyine glikoz sağlaması açısından farklı alanlarda kullanılması metabolizmayı elbette olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle öğünlerdeki yiyeceklerin dengeli dağılımı metabolik düzenin normal devamlılığı için çok önemlidir. Metabolizmanızın aktif çalışması için günlük yaşam koşullarınızı dikkate alarak gün içinde düzenli olarak 3 ana öğün ile beslenmeli, öğünler arasında en az 4-5 saat fark olması sağlanmalı, öğünlerin sağlıklı karbonhidrat ve yağsız protein içeren yemeklerden oluşmasına özen gösterilmesine dikkat edilmesi sağlanmalıdır. Örnek verecek olursak; kahvaltıda peynir yanına zeytin tüketmek istiyorsanız bu yiyeceklere ek olarak ya tam tahıllı ince dilim ekmek çeşitlerinden biri veya taze meyve tüketerek yeterli karbonhidrat dengesini sağlayabilirsiniz. Ana öğünlerde; biraz balık, az yağlı salata ve yanına ister buharda sebze ister tahıllı ince dilim ekmek veya integral makarna ile zenginleştirdiğinizde yine karbonhidrat ve protein dengesi kurulmuş bir menü planlamış olursunuz.