Modaya dair ilk hatıranı paylaşır mısın? Çocukken annesinin gardırobunu karıştırmayı sevenlerden miydin?
Sevmek ne demek bayılırdım! En iyi hatırladığım çocukluk anılarımdan biri annemin çekmecelerini karıştırıp, aksesuarlarını takıp salona doğru yola çıktığım anlar! O zaman da aksesuar delisiydim, sürekli arkası klipsli büyük küpeler ve kemerlerle evde dolaşırdım. Annemin şimdi bile gözümün önünden gitmeyen bir tilki kürkü etolü vardı; kafası, ayakları tüm şekil korunmuş, o etolü gördükçe çok korkardım sanki omzumda canlanacak gibi gelirdi. Şimdi asla giymem dediğim tek şey gerçek kürk, artık ailemde de kimse giymiyor ama 80'lerde çok moda olduğu için annelerimizin dolabının bir parçasıydı.
Blog yazmaya nasıl karar verdin? Paylaşımlarının bu kadar sevileceğini ve bunu profesyonel bir şekilde yürüteceğini hayal etmiş miydin ilk başladığında?
Sürekli giydiğim kıyafetlerimi paylaşıyordum ama Instagram hesabım kapalıydı sadece arkadaşlarım görüyordu, birkaç gün denemek için açtım profilimi ve inanılmaz güzel beğeniler, yorumlar aldım yabancılardan. Bu altı-yedi sene önceydi tabii, şimdi Instagram'da fark edilmek gerçekten zor yeni başlayanlar için biliyorum. Bu şekilde devam ederken bir de blog açmaya karar verdim, zaten üniversite yıllarında okuldan yürütttüğüm bir bloğum vardı medya ile ilgili konularda yazılar yazıyordum, en azından yazmaya alışıktım diyebilirim bunu sadece modaya çevirdim.
Dışarıdan oldukça eğlenceli görünse de yaratıcı içerikler üretmenin hiç de kolay olmadığını tahmin edebiliyorum. Hesabını nasıl yönetiyorsun? Önceliklerinden de bahsedebilir misin?
Gerçekten hiç kolay değil! İnsanlar çok şanslısın bir sürü hediye geliyor dediğinde aynı şekilde cevap veriyorum, hediyeler geliyor ama hepsi için değişik içerik yaratmak, doğru şekilde sunmak ve hatta deneyip paylaşmak bile bir sorumluluk işi. Ben yaptığım şeyi ciddiye alıyorum ve elimden geldiği kadar sevdiğim markalar ile iş birliği yapıp, takipçilerimle paylaşmaya çalışıyorum. Bazı günler kötü hissetsem bile takipçilere ve çalıştığım markalara olan saygımdan yine makyaj yapıp, giyinip paylaşmam gereken içeriği hazırlıyorum.
Gardırobunun başrol oyuncularını senden dinleyebilir miyiz?
Yeni trendleri denemeyi seviyorum ama konforlu olmayan hiçbir şeyi giymiyorum. Günlük olarak bol kesim denim, şık spor ayakkabılar ya da düz rahat yürüdüğüm babetleri renkli kazak ve bluzlarla giymeyi tercih ediyorum. Aksesuarlara her zaman çok önem veriyorum; güzel bir çanta, güneş gözlüğü ve takılar en sade tişört ve jean kombinasyonunu bile şık bir şekilde giyme şansı veriyor. Denim kumaş, etek, elbise, ceket, pantolon her parçaya çok yakışan bir kumaş ve dolabımın vazgeçilmezi diyebilirim.
Dior'a olan tutkun malum. Sahip olduğun ilk Dior tasarımı neydi? Gardırobuna en son ne ekledin Dior'dan?
Tutkudan öte aslında, Dior marka olarak benim stilimin bir parçası oldu. Özellikle Instagram takipçilerinin #sarahmademedoit etiketiyle aldıkları tüm Dior ürünleri paylaşmaları beni marka ile özdeşleştirdi herkesin kafasında, ama tabii ki sevdiğim ve giydiğim bir sürü başka marka da var. Modanın en güzel yanı sürekli yenilemeye ve şaşırtmaya açık bir endüstri olması, biraz bayatlamaya başladığı anda hemen taze bir fikir geliyor her koleksiyonla beraber. Maria Grazia Chiuri bunu Dior'da beş senedir başarıyor bu yüzden de her koleksiyon çok iddialı ve marka genç bir hayran kitlesine ulaştı. Son yıllarda Knightsbridge'te bir kafede oturup etrafa baktığınızda Dior çanta kullanan kadınların sayısı diğer markalara kıyasla çok daha fazla. Benim ilk aldığım Dior ürün Diorama çantaydı yıllar önce, çok severek kullandım ve en son yaz koleksiyonundan küpe ve sandalet aldım.
Asla giymem dediğin bir parça var mı yoksa yeniliklere açık mısın?
Asla kürk giymem, birkaç sene önce bu kararı verdim ve ondan beri asla giymiyorum hatta çok sevdiğim kürk çanta süslerini sattım bir günde karar verip. Bunun dışında çok dar kalıplı elbise ve pantolonları sevmiyorum, yüksek sivri topuklu ayakkabı giymem bazıları havalı buluyor ama ben bol kesim jean ve gömlekle kendimi daha güzel hissediyorum. Önemli olan ne giyersem giyeyim konforlu olmak, yoksa ben elbiseyi değil, elbise beni giyiyor gibi oluyor. Yeni stiller denemeyi seviyorum bu yüzden de çok asla giymem dediğim şey yok aslında.
Bu sezonun trendlerinden sana en çok hitap eden hangisi? En son alışverişini paylaşır mısın?
Pastel renkleri her zaman çok seviyorum yaz, kış demeden renkli kıyafetler giyiyorum. Bu sezon bir sürü pastel denim jean ve elbise aldım. Bunun yanı sıra konforlu sandaletler hala oldukça trend hem rahat hem de her kıyafetle kombin yapmak çok kolay sıcak yaz günlerinde. Londra'da her zaman yağmur riski olduğu için ince kumaş ceketler ve paltolar vazgeçilmezlerimden. En son Stella McCartney trençkot ve Lady D lite Dior çanta aldım.