New York'ta Türk Gecesi
1 dakika okunma süresi
Beymen, 50 yıllık geçmişini çok özel bir proje ile kutluyor. Lüksün bu topraklardaki 500 yıllık yolculuğuna ışık tutuluyor. Sergi, kitap ve belgeselden oluşan proje, lüksün ve zanaatın nesillere ve kültürlere ilham veren gücünü sahneye taşıyor. Sizin için bu proje ne ifade ediyor?
Beymen olarak geride bıraktığımız yarım asrı, bugüne kadar sahiplendiğimiz değerlere yakışan, tarihe not düşecek iddialı bir projeyle kutlamak ve ölümsüz kılmak istedik. Beymen'in 50 yıllık tarihini, lüksün bu topraklardaki 500 yıllık tarihine ışık tutan ve bu tarihi günümüze taşıyan küresel bir proje ile kutlamanın heyecanı içindeyiz. Bu proje ile ülkemize ve halkımıza teşekkür ettiğimize, bir armağan sunduğumuza inanıyorum. Bizim için hem çok heyecanlı hem de iddialı bir çalışma bu. Heyecanımız lükse olan tutkumuzdan, iddiamız ise bu toprakların zengin kültür mirasına olan inancımızdan kaynaklanıyor. Çünkü biz 50 yıldır lüksü; sanatın, kültürün, yaratıcı düşüncenin ve kaliteli yaşam arzusunun birleşimi olarak görüyoruz. Lüksün izinde yola çıktığımız projemizde, medeniyetler beşiği Anadolu'nun ihtişamlı kültür mirasına ve Doğu-Batı arasındaki büyülü etkileşimine ışık tutmak istedik. Günümüzde lüks modaya yön veren global markalara bu mirası hatırlatmayı; bu topraklarla aralarında güçlü bir bağ kurmayı hedefledik. İki yıllı aşkın bir çalışmanın sonunda gurur duyduğumuz sergi, kitap ve belgeselden oluşan üçleme ile, Beymen'in 50, Lüksün 500 Yılı adını verdiğimiz çok boyutlu projemiz ortaya çıktı. Bu görkemli projenin Cumhuriyetimizin 100'üncü yaşı ile eş zamanlı hayata geçmesi bizim için ayrı bir önem taşıyor.
Bu fikir nasıl doğdu? Projeyi geliştirme aşamasında nasıl bir süreçten geçildi?
Beymen'in 50, Lüksün 500 Yılı projemizi bu eşsiz toprakların kültür mirasına bir saygı projesi olarak tanımladık. Başta bu projeyi çok özel bir kitapta toplamayı planlarken, ortaya o kadar kıymetli ve dünyada eşi olmayan bir iş çıktı ki, kitap fikrimize sonradan sergi ve belgesel fikri de eklendi. Projenin ilk adımı olarak tarihi dokümanlardan, akademik çalışmalardan, araştırmalardan, arşivlerden, yararlanarak kuvvetli bir referans rehberi oluşturmaya odaklandık. Ve bu düşünceyle bir danışma kurulu oluşturduk. Yerli ve yabancı akademisyenlerden, tarihçilerden, müze direktörlerinden ve yazarlardan oluşan danışma kurulumuzda çok kıymetli isimler bir araya geldi. Danışma kurulumuz, lüksün bu topraklardaki 500 yıllık tarihini en güzel örneklerle ortaya koyan bir referans rehberi hazırladı. Projenin ikinci adımında ise bu 500 yıllık tarihi global bir bakış açısı ile günümüze taşımak istedik. Beymen, dünyanın en önde gelen lüks moda markaları ile çok yakından çalışıyor. Dünya markaları ve Türkiye arasında bir köprü oluşturuyor. Projenin ikinci adımında danışma kurulumuzun hazırladığı referans çalışmayı dünya modasına yön veren 50 marka ve tasarımcı ile paylaştık ve onlardan aldıkları ilhamla Beymen için özel parçalar tasarlayıp hayata geçirmelerini istedik. Ortaya eşi benzeri olmayan muazzam bir çalışma çıktı.
Beymen'in 50 yıllık başarısına hangi önemli kilometre taşlarının katkıda bulunduğunu düşünüyorsunuz?
Beymen, 50 yılı aşan tarihi boyunca attığı her adımda moda dünyasına yön veren vizyoner bir konumda oldu. Yaşadığımız dünyadan, insanımızdan ilham alarak yolunu çizdi, bugünlere ulaştı. Beymen tamamıyla lüks moda ve yaşam stili alanlarına odaklı bir marka. Bu alanda çok güçlü bir deneyimimiz, çok zengin bir mirasımız, dünya markaları ile onlarca yıl içinde kurmuş olduğu çok güçlü bir iş modelimiz var. Bizim misyonumuz değişen dünya ve toplumsal dinamikler ile birlikte kendi DNA'mızı kaybetmeden, zamanın ruhuna ayak uydurmak, hatta bir adım önde gitmek. Hep daha iyiyi, daha güzeli yapmak. İlkleri başarmak. Hayatları güzelleştirmek, anlam katmak, Türkiye'ye ilham vermek. Lüks moda dünyası ve Türkiye arasında köprü oluşturmaya devam etmek.
Beymen, Golden Opulence sergisi ve kitabı vesilesiyle, moda ve tasarım dünyasına yön veren markaların temsilcileri, kreatif direktörleri, tasarımcıları ve sektörün önde gelen isimleri İstanbul'da ağırlandı. Nasıl bir üç gün geçirdiniz?
Dünyada belki de ilk kez lükse yön veren bu kadar çok sayıda markanın aynı proje etrafında bir araya gelmesi bizler için hem çok değerli hem çok gurur verici. Bu, Beymen'in moda dünyasındaki gücünün de en büyük göstergesi. Sergiye katılan markalar; 500 yıllık mirasa saygı duruşumuzda bize eşlik ettiler. Söz konusu markaların pek çoğu bu sergiye özel tasarımlar yaptılar. Bazı markalar ise geçmişte bu topraklardan ilhamla hazırlanmış ve arşivlerinde yer alan tasarımları bizlerle paylaştı. Markalar geçmişten süzülüp gelen ilhamı kendi markalarının DNA'sı ile yorumlayıp günümüze taşıdılar. Ne mutlu ki; bu küresel projeyi birlikte hayata geçirdiğimiz 50 dünya markasının temsilcilerini İstanbul'da 3-5 Kasım tarihleri arasında misafir etme imkanı bulduk. Harika bir hafta sonuydu. İstanbul'un güzelliğini birlikte yaşadığımız, Topkapı'dan Ayasofya'ya, Yerebatan Sarnıcı'ndan Tophane'ye tüm güzellikleri bir arada gördüğümüz çok keyifli bir hafta sonu programımız vardı. Ardından da misafirlerimiz sergi açılışımıza ve gala gecemize katıldılar. Bizim için de eşsiz bir kutlama oldu diyebilirim.
Günümüzde lüksün tanımını siz nasıl yapıyorsunuz?
Lüksün tanımı ne olursa olsun hayatımıza anlam ve değer kattığı, güzelleştirdiği yadsınamaz bir gerçek. Lüksün tanımının değiştiği; objelerden, ürünlerden deneyime doğru kaydığı bir dönemdeyiz. Ayrıca bir yandan herkes anlam arayışı içerisinde. Fiziksel, mental sağlığımızı önceliklendiriyoruz... Lüksün tanımı kültürü, sanatı içine alıyor, hayatlara dokunmayı, anlam ve değer katmayı çok daha fazla amaçlıyor. Ben, anlam ve değer etrafında örülen, dünyanın geleceğini, iyi olma halimizi, sürdürülebilirliği, Z jenerasyonu eforlarını da kapsayan her adımın birbiriyle konuştuğuna ve ortak bir paydada buluştuğuna inanıyorum. Sanatın iyileştiren gücünün de bu ortak paydada çok büyük bir yer kapladığı kanaatindeyim. Toplumun da lüks moda perakendesinden beklentileri değişiyor. Tüketiciler lüksü temsil eden markaların hayatlarında toplumsal amaçlara, kültürel, sanatsal alanlara hizmet etmesini bekliyorlar. Sadece yaratıcı düşünce ve inovatif tasarım konusunda değil, artık lüks sektörü toplumsal alanlarda da öncü olmak, yol göstermek misyonunu üstleniyor. Her zaman olduğu gibi moda da gençleri takip edip onlardan ilham aldığı için, yeni neslin değer yargılarını benimsemeye, sahiplenmeye başlıyor. Ve bu şekilde tüketimde anlamlı boyutta bir kültür ve sürdürülebilirlik dönüşümü yaşanmaya başlıyor.
Lükse ve modaya küresel ölçekte yön veren 50'yi aşkın markanın, bu toprakların 500 yıllık lüks yolculuğundan ilhamla hazırladıkları tasarımlar arasında sizi en çok etkileyen hangisi/hangileri oldu?
Birini diğerinden ayırmam zor ancak her şeyden önce bu toprakların geçmişte olduğu gibi bugün de Batı'ya ilham verdiğini görmek kesinlikle çok etkileyici. Yaratıcılık ve kusursuz işçilik kadar, tasarımcıların bu eserleri yaratırkenki duygularını yansıttıkları cümleleri de çok etkileyici bulduğumu söyleyebilirim. Ayrıca pek çok eserin başrolünde ilham kaynağı olarak İstanbul'un olması ayrıca anlamlı. Örnek vermek gerekirse, Balmain Kreatif Direktörü Olivier Rousteing; "Ekibim ve ben, Osmanlı zanaatkarlarının ünlü ihtişamını Türkiye'nin zengin mirasıyla birleştirerek olağanüstü kumaşlara, boncuklar ve mücevher niteliğindeki detaylarla nakışlara yansıttık" dedi. Etro Kreatif Direktörü Marco De Vincenzo ise, "Ziyaret ettiğim yerler benim için daima büyük ilham kaynağı olmuştur. Beymen için yaptığım bu tasarım, yıllar önce yansımaları ve yoğunluğuyla beni derinden etkileyen, Boğaz'da deneyimlediğim ilk gün batımına övgü niteliğinde" dedi. Bu projenin özellikle gençlere gurur ve ilham kaynağı olarak gerek tasarım gerek üretimde lüks sektöre yönelmelerini destekleyeceğini umuyorum. Bu da benim açımdan bu projenin en heyecan verici taraflarından birini temsil ediyor diyebilirim.
Yaptığınız işin ve Beymen gibi özel bir marka ile çalışmanın en sevdiğiniz yönü nedir?
Beymen zamanın ruhunu okuyan, cesur, atak ve değişimi yönetebilen bir marka. Bu dinamizm ile eş zamanlı olarak özünü, değerlerini korurken değişime yön verebilme gücü benim için Beymen'in en eşsiz tarafı diyebilirim. Ayrıca bu kadar yetkin ve tutkulu bir ekiple çalışabilmek de büyük ayrıcalık.
Önümüzdeki dönem için planlarınız arasında neler var?
Beymen geçmişte olduğu gibi gelecekte de lüks sektörünün öncüsü; dünya ile Türkiye arasında lüksün temsilcisi olmayı sürdürecek. Bunu yaparken iddiasını, cesaretini, değişimin öncüsü olma misyonunu da güçlendirecek. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, kültür ve sanatla yoğrulan bir deneyim ortamı bizim için olmazsa olmazlar. Perakendenin kültürle ve sanatla çok yoğun bir araya geliyor olduğu bir dönemde, biz artan şekilde lüks anlayışımızı daha da yukarı çekme gayretindeyiz. Daha fazla sanata ve kültüre dokunmak ve bunu yaptığımız işle bütün bir hale getirmek de önceliklerimiz arasında olmaya devam edecek.
Sürdürülebilirlik alanında da pek çok önemli adımlar atıyorsunuz. Sürdürülebilir moda kavramının temelde neleri kapsadığını düşünüyorsunuz?
Dünyamız, etkilerini hepimizin her geçen gün çok daha derinden hissettiği farklı krizleri bir arada yaşadığımız bir dönemden geçiyor. İklim krizi dünyamızı, hayatlarımızı ve iş modellerimizin sürdürülebilirliğini pek çok açıdan olumsuz etkiliyor. Ayrıca sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetlerin alışveriş tercihlerine de yansıdığı bir dönemdeyiz. Biz de Beymen Grubu olarak Beymen Promise çatısı altında sürdürülebilirliği merkeze aldığımız bir dönüşüm yaşıyoruz. ESG çerçevesinde kapsayıcı, kararlı, şeffaf ve ölçülebilir bir çalışma modeli benimsiyoruz. Tedarik zincirimizi de kapsayan şekilde tüm ekosistemimize yaygınlaştıracağımız küresel referanslarımızı belirledik, sertifikasyon süreçlerimizi tamamladık. Atık ve üretimde kullanılan su miktarını ve karbon ayak izimizi kararlı bir şekilde ve sürekli azaltacak şekilde yol haritamızı çizdik. Beymen mağazalarımızın yanı sıra üretimini gerçekleştirdiğimiz Beymen Club, Network, Divarese, Beymen Collection ve Academia'da sürdürülebilirlik alanında kararlı, güçlü ve önemli adımlar atıyor ve taahhütlerde bulunuyoruz. Gelecek kuşaklara daha güzel bir dünya bırakma sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızı ortaya koyduğumuz manifestomuzda da ifade ettiğimiz gibi döngüsel modanın içinde, duyarlı, saygılı, adil ve eşitlikçi iş modellerimizle attığımız her adım, hayata geçirdiğimiz her proje, bu dünya için.
"Beymen'in yarım asrına olan saygımı bir hediye ve bir diyalog olarak yorumladım. Valentino'nun çağdaş ve tarihi senaryosunun en iyi yanlarını aldım –hacimler, tüyler, dokular, renkler ve kimlik– ve bunları Türk romantik sembolü lalelerle süsledim. Bu iki lale, Boğaz'da birbiri ardına düşen iki âşık gibi..."
Pierpaolo Piccioli, Valentino Kreatif Direktörü
Boyun hattı benzer tonda lale işlemeleriyle dekore edilen dört metre uzunluğunda pembe maksi pelerin ve gece elbisesi.
Valentino Kreatif Direktörü Pierpaolo Piccioli tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Roma, 2023
"Bu çok özel tasarımlarla, Beymen için bir dönüm noktası olan bu kutlamada yer almaktan onur duyuyorum. Bu eşsiz görünümü oluşturan parçalar, üstün zanaat geleneklerinden ilham alıyor ve daha da ileriye taşıdığım çağdaş bir yorumla, çok sevdiğim silüetlere atıfta bulunuyor."
İşlemeli ve Dökümlü Trençkot: Victoria Beckham'ın en sevdiği silüetlerden birinin bu muhteşem versiyonunda geleneksel trençkot bir başka boyuta taşındı. Elde işlenen kristaller ve tüylerle süslenmiş dökümlü saten tasarım, özel günler için akıcı, sofistike ve çağdaş bir alternatif olarak tasarlandı.
Victoria Beckham tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Londra, 2023
"Bu proje ile Türkiye'nin zengin kültürel mirasını kutlamaktan mutluluk duyduk. Tekstil açısından lüks bir yaklaşım benimseyerek dönemin gösterişli kumaşlarına ipek keten organze, pamuklu vual astar ve etek ucu krinolin ile şekillendirilmiş fırfırlı etekle referans verdik. Başroldeki karmen kırmızısını altın ve gümüş iplik işlemeleriyle dekore ettik. Dik yaka, damla şeklinde balon kollar, vücudu saran korse, altın file baskılar ve metalik süslemelerin tamamı elbisenin temel tasarım öğeleridir."
İpek keten organze üzerine altın rengi metal işlemeli maksi elbise. Dik yakalı, damla şeklinde balon kollu, göğsünde altın kristal düğmelere sahip, altın file baskılı ve metalik süslemeli, bedene oturan, kuşaklı korsaj. Tümüyle pamuklu vual kumaş ile astarlanmış kabarık ve fırfırlı etek.
Zimmermann tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Sidney, 2023
"Yüzeyde tekstil malzemesi kullanılmadan oluşturulan bu tasarım, heykelsi duruşuyla lüksün Anadolu'ya özgü tanımı ve el sanatlarına verilen değere övgü niteliğinde. Bu birleşimden ortaya çıkan formun yalınlığı, vurgulanmak istenen doku ve yüzeyin bütünüyle ifade edildiği kavramsal bir anlatım dili oluşturuyor."
Özgür Masur tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
İstanbul, 2023
"Bu parça, Türkiye'nin doğusundan gelen büyük babaannem ile İngiltere'nin kuzeyinden gelen büyük anneannem arasında hayali bir buluşmadan ilham alan 2017 Sonbahar/ Kış koleksiyonuma ait. Koleksiyonu, çok farklı yerlerden gelen bu iki kadın arasında görsel bir diyalog hayal ederek hayata geçirdim."
Patchwork ipek kadife pelerin. Erdem arşivinden Beymen'in 50'nci yıl kutlamalarında sergilenmek üzere alınmıştır.
Londra, 2023
Altın işi, nakış ve pul işlemeli, siyah "poly faille" kumaştan yeniden yapılandırılmış trenç-elbise.
Alexander McQueen Kreatif Direktörü Sarah Burton tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Londra, 2023
"Geniş arşivlerimizi saatlerce taramaya, buna vakit ayırmaya bayılıyorum; Balmain Kreatif Direktörü olmanın en büyük avantajlarından biri bu olsa gerek. Bu markanın muazzam hazinesinin bana açıkça gösterdiği bir gerçek var; Pierre Balmain kendi imzasını taşıyan efsanevi Yeni Fransız Stili'nin cesur silüetlerini, dünyanın dört bir yanına yaptığı gezilerden topladığı harikulade ilhamlarla bir araya getirme konusunda özel bir yeteneğe sahip. Beymen için hazırladığımız bu özel koleksiyon, doğrudan Mösyö Balmain'in eşsiz mirasına dayanıyor. Ekibim ve ben, Osmanlı zanaatkarlarının ünlü ihtişamını Türkiye'nin zengin mirasıyla birleştirerek olağanüstü kumaşlara, boncuklar ve mücevher niteliğindeki detaylarla nakışlara yansıttık. Ve tüm bu güzellikleri, Balmain'in geçmişten bu yana takdir gören Parizyen terzilik becerilerini, net kesimlerini ve etkileyici hacimli formlarını süslemek için kullandık."
Olivier Rousteing, Balmain Kreatif Direktörü
Açık turkuaz kadife ve dokuma baskılı kadife kombinasyonundan tasarlanan erkek takımı. Farklı teknikler kullanılarak kısmen işlenen tasarım, zengin fakat hafifçe eskitilmiş goblen dokusu yaratmak için stras, boncuk ve payetlerle süslenmiştir. Mücevher detayları farklı form ve boyutlarda stras taşlardan oluşmaktadır. Tasarımın tamamı elde işlenmiştir.
Balmain Kreatif Direktörü Olivier Rousteing tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Paris, 2023
"Tarihimizdir bizi biz yapan, geçmişimizse bir parçamızdır; ancak geleceğimiz halen yazılmayı bekliyor."
Çiçek işlemeli, jakarlı dolgulu mont. Khris Joy tarafından Beymen için özel olarak tasarlanmıştır.
Milano, 2023
Sergi ile aynı adı taşıyan kitapta, moda ve tasarım dünyasına yön veren 50'yi aşkın dünya markasının Beymen için bu topraklardan aldıkları ilhamla tasarladıkları eserlere yer veriliyor. Eserlerin görülebileceği "Golden Opulence" sergisi ise Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde 12 Aralık'a kadar ziyarete açık olacak.