Aslı Naibi ile Stil Sohbeti

Yaz için heyecanlı mısın, tatil planları yaptın mı?

Hem de nasıl! Yaz için sabırsızlanıyorum. Kendimi bildim bileli yazlarım genelde Bodrum'da geçiyor. Bu sene de yine arada plansız küçük kaçamaklar yapıp, Bodrum'a geri dönmeyi planlıyorum.

Senin için yoğun bir sezondu. Dizi styling'i serüvenin nasıl başladı?

Evet, yoğun ama yine çok keyifli bir sezon geçirdik ekip olarak. Ben aslında uzun seneler Beymen'de fashionbuyer'dım (moda satın almacısı). TV sektörüne Londra'dan çok eski arkadaşım Onur Güvenatam'ın beni yönlendirmesi ve cesaretlendirmesi sayesinde girdim aslında. Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız beraber ilk projelerimizdendi.

Karakterlerin stilini oluştururken nelerden ilham alıyorsun, o süreci bizimle paylaşır mısın?

Karakterlerin stilini oluştururken öncelikle senaryoyu ve karakter analizlerini okuyup, inceliyorum. Karakterin hikayesi, ruh hali, sosyal statüsü ve içinde bulunduğu zaman dilimi, stil seçimlerimde büyük rol oynuyor. Ayrıca moda tarihinden, güncel trendlerden ve sanatın her alanından ilham alabiliyorum. Her karaktere kendine özgü bir tarz oluşturmaya çalışıyoruz ve bu tarzın hem izleyicilere hem de karakterin hikayesine hizmet etmesine önem veriyoruz. Bu yüzden yaratıcı ve detaylı bir araştırma süreciyle her karakter için özel bir stil yaratıyoruz.

Dizi styling'i dışında neler yapıyorsun?

Diziler dışında özel çalıştığım danışanlarım var. Ayrıca kurumsal şirketler için de stil danışmanlığı veriyorum. Fakat danışanlarımın özel destinasyon bavullarını organize etmek, hediye seçimlerinde destek olmak ve davetlerine detaylıca hazırlamak işimin en sevdiğim yanları diyebilirim.

Bir günün nasıl geçiyor?

Günüm genelde 06:00'da başlıyor. Günün koşturmasına başlamadan önce kendime ayırdığım bir sabah kahvesi rutinim var. Ardından spora ile günüme başlıyorum. Haftanın programına göre setler, showroom'lar ve ofis arasında geçiyor günlerim. Durmak hiç bana göre bir şey değil, ondan koşturarak geçiyor her günüm.

Bir dönem kendi markan vardı, çok da ses getirmişti. Tekrar bu yolda bir şeyler yapmayı düşünür müsün?

Evet, kendi soyadımı taşıyan ve genelde payet ve ipek ürünlerin ağırlıkta olduğu bir markam vardı. Çok kısa sürede keşfedildi ve büyük ilgi gördü. Şu an olmasa da ileride tekrar kaldığım yerden devam edebilirim.

Alışverişle aranın iyi olduğunu biliyorum. En çok ne satın alırsın?

En zayıf noktam takılar sanırım. Giyinmeye öncelikle takılarımı seçerek başlıyorum.

Bu yaz gardırobuna neler ekledin?

E Lei'den şantuk bir şort bluz takım, Ila'dan uzun volanlı bir elbise, Piece of White'tan keten elbiseler, bayıldığım Peracas'tan yine yeniden renkli üzüm küpeler ve bayılarak taktığım pembe Hermossa gözlüğüm.

Favori alışveriş durakların nereler?

Eski bir Beymen'ci olarak tabii ki Beymen. Eski bir buyer olarak ise Paris ve Londra'ya her gittiğimde muhakkak uğradığım adreslerim var.

Kendini içinde en iyi hissettiğin kombin nedir?

Sevdiğim takılarım üzerimdeyse iyi kalıp bir gömlek ve bir denim bile yeter iyi hissetmem için.

Aksesuara karşı ayrı bir tutkun var. Üzerinden çıkarmadığın takılar neler?

Çok sık takı değiştiren biriyim fakat anneannemin hatırası bileziğim ve babamın hediyesi yılan yüzüğüm hep benimle.

Hangi renklerin içinde kendini daha mutlu hissediyorsun?

Renk konusunda kendimi limitleyemem sanırım fakat ekru ve toprak tonları favorim.

Ailendeki kadınlardan sana geçen stil kodları var mı?

Mücevhere olan düşkünlüğüm kesinlikle Ferdan Teyze'mden ve anneannemden. Çocukluğumda takılarını incelediğimi ve takmak istediğimi hatırlıyorum.

Stilini kendine en yakın hissettiğin isimler kimler?

Diana Vreeland, Diane von Fürstenberg, Carine Roitfeld ve Giovanna Battaglia Engelbert.

En iyi alışveriş arkadaşın kim?

Yalnız alışveriş yapmayı seven biriyim.

Asla giymem dediğin bir parça var mı?

Büyük logolu kıyafet asla giymem.

Fotoğraflar: Serkan Eldeleklioğlu