Yunan tanrıçası Athena'dan günümüze her yıl yeniden değerlendirilen; dünyaya yön veren en güçlü 100 kadına bakacak olursak prensipte, temelde hepsinin birçok benzerliği olduğunu gözlemleriz.
Kadın, kapsamlı düşünme yeteneğiyle var olan; etrafına yaşam veren bir kaynak; iş kadını, anne ve eş olarak dünyalar kuran; yaşam veren, belki de tarih boyunca en "kompleks" yapıya sahip bir varlık.
Buna rağmen kadın tarih boyunca varlığını ispat etmeye çalışmış, kendisinin sanılandan daha fazlası olduğunu ikna etmek zorunda kalmış. Karşıt cinsi ile benzer, eşit olabilmek için savaşmış ve bugün hala savaşan bir ruh. Bugün hala kadın hakları meselesinin konuşuluyor olması bile sorunun devam ettiğini gösteriyor.
Kadın düşünür, kadın müzisyen, kadın sanatçı diye konuşuluyor olması, insanoğlunun 21. yüzyılında hala vermeye çalıştığı sınavlardan...
İş adamı, iş kadını ayrımı, iş insanına dönüştürülmeye çalışılsa da daha katedilmesi gereken ne çok yol var...
Kraliçe I. Elizabeth'ten Çariçe Katerina'ya, Jane Austen'dan Anne Frank'a ve Maya Anjelou'ya dünyaya iz bırakmış kadınlar...
Ekonomi ve kadın, iş dünyası ve kadın, koleksiyonerlik ve kadın... Böylesi konu başlıkları 21. yüzyılda hala ilgi duyulan konular.
Kadın doğasındaki azim, özveri ve sabırla meselenin başka bir boyuta taşınacağına inanç ise sonsuz.
Bugün Angela Merkel'in başarısının "kadın" sıfatı olmadan konuşuluyor olması, Kamala Harris'in "siyahi" ve "kadın" kelimeleriyle anılmıyor olması gerekmez miydi?
Bana sıkça "Yaşayan en çok sevdiğiniz kadın sanatçılar kim?" sorusu yöneltildiğinde istemeden yüzüm ekşiyor. Çünkü ben de kadın olarak idealistim. İnsanoğlu tüm bunları çok uzun zaman evvel geride bırakmış olmalıydı.
Eski Yunan döneminde 13 yaşında babaları, yoksa amca veya etraftaki otoriter bir başka erkek tarafından evlendirilen kızların hikayelerine benzer hikayelerin, bugün 2021'de hala güncelliğini koruyor olması; Athena'yı, Demeter'i, Persephone'yi kızdırmaz mıydı?
Bugünün kadınlarının geleceğe bırakacağı en kıymetli miras, doğru "kadın" tasviri olacak.