Aydınlıyım, sanata olan tutkum çocukluk yıllarımda evdeki antika eşya ve objeler sayesinde başladı. Sanat tarihi okumaya karar verdim ve Ankara’ya Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’ne girdim. Yüksek lisansımı aynı okulda tamamladım. Bu süreçte iki yıl Londra’da okudum ve çalıştım. 2003 yılında Ankara’ya dönüp bu kez Ankara Üniversitesi DTCF Sanat Tarihi’nde doktoraya başladım ve Başkent Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalıştım. Akademisyen olarak başladığım kariyerime, İstanbul’a taşınınca Kültür Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi’nde devam ettim. Heyecanlıydım, resim görmek, sanatçılarla tanışmak daha cezbediciydi; zamanla akademisyenlik hayatı durağan geldi ve köreldiğimi fark ettim. Daha fazlasını yapmak, sanatçılarla birlikte olmak ve üretimlerini yakından gözlemlemek istiyordum. Bir gün ani bir kararla İstanbul’a geldim ve istediğim, düşündüğüm ve heyecan duyabildiğim bir işe sahip oldum. Türkiye’nin önde gelen koleksiyonu ile dikkat çeken ismi Demsa bünyesinde sanat danışmanı olarak çalışırken sıklıkla Avrupa ve Amerika’ya gidip satın alımlar ve toplantılar yapıyordum. Artık müzeleri geziyor, fiyatları biliyor ve sanat pazarı hakkında ciddi bilgiler elde ediyordum. Tüm önemli sanat profesyonellerini ve sanatçıları tanıma fırsatı yakaladım. Avrupa ve Amerika seyahatlerim sırasında, 2013 yılında hedge fon yöneticisi Steve Kohen’in sanat danışmanı Sandy Heller ile tanıştım. Çalışma sistemi beni çok etkiledi. İster istemez bu sistem ile ilişki kurup, nasıl dönüştürebilirim diye düşündüm. 2015 yılında Türkiye’nin ilk uluslararası ekiple çalışan sanat danışmanlık şirketini kurdum. Bu tecrübe, işime duyduğum inancımı ve cesaretimi perçinlemiş oldu; sonrası kolaylıkla geldi.
Başyapıt diyebileceğimiz eserler uzunca bir zamandır çok nadir çıkmakta. Bu süreçte bu türden eserlere ev sahipliği yaptığımız için şanslıyız. Örneğin, geçtiğimiz günlerde tüm zamanların en yüksek fiyatını bulduğumuz bir eser satışına aracılık ettik. Neşe Erdok’un “Hepimiz Aynı Gemideyiz” isimli eseri KDV ile 1.2M TL’yi bularak bu dönem için kayda değer bir başarı olarak nitelendirilmelidir. Keza yine Doğançay’ın nadir eserlerini yine önemli bir koleksiyona kazandırdık. Bu süreçte bizi diğerlerinden (galeri/dealer’lardan) ayırt eden önemli özellik nitelikli eser bulma gücü oldu. İlişkiler önceki dönemlerden daha önemli hale geldi. Yayılabilme gücü, sosyal medya gücünüzle ilişkili olduğu için biz sosyal medya hesaplarımızı profesyonel bir ekip ile yönetmeye başladık. Şirketimiz bünyesine dijital olanakları ve ihtiyaçları anında karşılamak üzere bir departman ekledik.
İlana Savdie, Yale’den mezun Kolombiyalı/ Lübnanlı genç sanatçıyı oldukça beğendim. Şimdiden büyük galerilerin radarında ve biz de anlaşmaya çalışıyoruz. Robin Frances Williams’ın yükselen fiyatları ve bekleme listeleri var ama takipteyim. Christina Quarles, oldukça başarılı ve fiyatları hızla yükseliyor. Erkut Terliksiz’i beğeniyorum. Rasim Aksan’ı beğenerek takip ediyorum. Yasin Uysallar heykelde takip ettiklerim arasında. Şahin Demir, oldukça talep gören genç isim.
Benim gibi sanat profesyonellerinin koleksiyon yapması çok da mümkün olmuyor. Beğendiğim ve yatırım değeri olan işleri almayı tercih ediyorum. Koleksiyonumun bütünüyle bir dili kesinlikle yok. Koreli sanatçı Chun Kwang Young, Jannis Kounellis, Anselm Reyle, Peter Halley, Frank Nitsche, Jiri George Dokoupil, Erro, Neşe Erdok, Burhan Doğançay, Mehmet Güleryüz, Seyhun Topuz, Haluk Akakçe, Nejat Satı gibi isimler yer alıyor.
Kısa vadede Robert Janitz, Christina Quarles ve uzun vadede ise Cy Twombly. Şahin Demir resmi halen alamadım. Ayrıca Fahrelnissa Zeid almak istediğim isimlerin başında geliyor.
RÖPORTAJIN DEVAMI BU HAFTA ALEM'DE.