Ege Denizi'nin güneyinde yer alan ve Bodrum'dan feribotla ulaşılabilen Leros Adası, masmavi suların üzerinde gizlenmiş, tarihi önemiyle dikkat çeken bir ada. Sakin atmosferi ve doğal güzelleriyle, Ege'nin 53 km²'lik nispeten küçük diyebileceğimiz dağlık bir adası. Küçük boyutlarına rağmen keşfedilmeyi bekleyen birçok yeri bulunan ve üç yarımadadan oluşan bu doğal güzellik, özellikle doğu ve batı kıyılarındaki plajları ile turistlerin odağında. Kapıda vize uygulaması ile yedi güne kadar tatil yapabileceğiniz Leros Adası'nı keşfettik.
Leros Adası'nın en çok ziyaret edilen zamanları yaz ayları. Ege'nin pek çok adasını olduğu gibi Leros'u da görmek için en ideal zamanlar haziran, temmuz ve ağustos ayları çünkü bu dönemde hava sıcak ve bol güneşli oluyor. Ancak, ilkbahar ve sonbahar ayları da huzurlu bir tatil için mükemmel zamanlar; en azından çok sıcak havalardan ve kalabalıktan hoşlanmayanlar için.
Leros, doğa yürüyüşleri ve tarihi keşifler için ideal bir destinasyon. Panteli Kalesi'ni ziyaret ederek adanın tarihi mirasını öğrenebilir ve etkileyici manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, adanın plajları da dinlenmek ve denizin keyfini çıkarmak için harika fırsatlar sunuyor. Su sporları tutkunları için ise Vromolithos Plajı'nda sörf yapmak veya şnorkelle dalış yapmak harika bir seçenek.
Adanın en dikkat çekici yapılarından biri, Ortaçağ Kalesi olarak da bilinen Panteli Kalesi. Bu tarihi kale, adanın en yüksek noktasında yer alıyor ve etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Panteli Kalesi, aslen Bizanslılar tarafından eski bir tapınağın bulunduğu yere inşa edilmiş ve daha sonra Venedikliler tarafından restore edilmiş.
Leros'ta pek çok eski yel değirmeni bulabilirsiniz ama muhtemelen bunlardan en güzelleri, Panteli Kalesi'ne giden yol üzerinde sıralanmış olan yel değirmenleri. Öte yandan, adanın kuzey tarafına gidildiğinde, dağların tepesinde bazı modern yel değirmenleri de görmek mümkün.
Agios Isidoros'un sevimli kilisesi, karaya dar bir geçitle bağlanan Alinda Adası üzerinde yer alıyor. Küçük şapel, kalıntıları hala sunağın arkasında görülebilen eski bir tapınağın yerine inşa edilmiş. Kilisenin manzarası, özellikle gün batımında çok güzel.
Tarih ve Folklor Müzesi, Alinda yolu üzerindeki Bellenis Kulesi'nde yer alıyor. Müzede 2. Dünya Savaşı'ndan kalma fotoğraflar, geleneksel enstrümanlar, eski haritalar ve el yazmaları bulunuyor.
Arkeoloji Müzesi, Agia Marina'da 1882 yılından kalma neoklasik bir binada yer alıyor. Tarih öncesi buluntular, cenaze sunuları, küçük heykeller ve antik döneme ait seramik koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor.
Leros'un en güzel plajları arasında Vromolithos, Agia Marina ve Blefouti gibi plajlar bulunuyor. Bu plajlar, temiz suları ve huzurlu atmosferleriyle ziyaretçilerini cezbediyor ve dinlendirici bir deneyim sunuyor.
Leros'un en uzun plajı olan Alinda Plajı, Agia Marina'nın üç kilometre kuzey batısında yer alıyor. Ayrıca burası çok sayıda tesis, bol miktarda su sporu alanları ve tavernaları ile en iyi organize edilmiş sahillerden biri. Plaj, yerleşim yerinden sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde ve yumuşak kum ve kristal sulardan oluşuyor. Kumlu sahilin etrafına yayılmış çam ağaçları güzel bir gölge sağlıyor. Üstelik yaz kalabalığından kaçınmak isteyenler için Krifo'nun romantik plajı gibi bazı sakin kumlu koylar ana plajın etrafına dağılmış durumda.
Vromolithos Plajı, Leros Adası'nın en popüler plajlarından biri. Bu muhteşem kumsal, turkuaz renkli suları ve çevresindeki yeşilliklerle çevrili. Panteli Köyü'nün güney doğusunda yer alan Vromolithos Plajı, huzurlu atmosferi ve temiz suyuyla biliniyor. Son yıllarda giderek bir turizm beldesine dönüşen bölge, Vromolithos'un saf cazibesini korumasına engel olmamış.
Oldukça güzel bir yerleşim yeri olan Agia Marina, Platanos ve Panteli ile birlikte Leros'un başkentinin bir parçası olarak kabul ediliyor. Buradaki Agia Marina Plajı ise Leros Adası'nın doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için ideal bir nokta. Bu bakir plaj, etkileyici manzarası ve berrak sularıyla ilginizi çekebilir.
Blefoutis plajı, Leros'un kuzey tarafında, aynı adı taşıyan doğal koyda yer alıyor. Bu kumlu plaj, karayla çevrili koya bakıyor ve ılgın ağaçlarıyla çevrili doğal yapısı ile çok sakin ve pitoresk bir atmosfere sahip. Aslında, Krifo ve Vromolithos ile birlikte en sakin plajlardan biri ve kristal ve koyu mavi suları, tipik Yunan adası ayırt ediciliğine sahip. Blefouti Plajı'nın koy içinde yer alması sayesinde, rüzgardan korunaklı sakin suların tadını çıkarabilirsiniz.
Leros'taki balıkçı köyü Panteli'nin kalbinde, aile atmosferine sahip hoş bir taverna olan Zorbas Taverna yer alıyor. Su kenarındaki masalar romantik bir ortam yaratıyor ve misafirlerini yıldızların altında akşam yemeğinin tadını çıkarmaya davet ediyor.
Instagram: @zorbas_leros
Skipper's, misafirlerine her öğün için bir menü sunan ve akşamları kokteyl bara dönüşen çok mutfaklı bir restoran. Yunan ve Akdeniz mutfağı ve deniz ürünleri lezzetleri, Lakki Limanı'nın etkileyici manzarası eşliğinde sunuluyor.
Instagram: @skippers_resto_cocktail_bar
Sahilde, sıcak havayı tatlı deniz esintileri ile serinleten ve dalga sesleri eşliğinde, Yunan mutfağının lezzetlerini tadıp, taze deniz ürünlerine doyabileceğiniz bir yer arıyorsanız; adresiniz Aloni olabilir. Evde yetiştirilen sebzeler ve zeytinyağı ile yapılan imza tabakları ve lezzetli salataları da denemenizi öneririz.
Instagram: @aloni_dhermi
Aile işletmesi olan Lyxnari, samimi atmosfere sahip geleneksel bir Yunan tavernası. Leros'un en büyük limanı olan Lakki'de yer alıyor ve 1974 yılından beri faaliyet gösteriyor. Restoran, 2011 yılına kadar bir kafe-pizzacı olarak çalışmış ve daha sonra geleneksel bir Yunan tavernasına dönüştürülmüş.
Instagram: @tolyxnari
Panteli Plajı'nda yer alan El Greco, taze yerel et, balık ve sebzelerle otantik geleneksel Yunan ve Akdeniz mutfağı lezzetleri sunan bir Yunan tavernası. Ayrıca El Greco, farklı etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Instagram: @elgrecoleros
Hotel Archontiko Angelou, altı oda ve iki süit ile listelenmiş neoklasik bir villada yer alıyor ve toplam 22 kişiye konaklama imkanı sunuyor. Sezon, Leros'ta havanın en güzel olduğu Paskalya'dan Ekim'e kadar sürüyor. Misafirlerin çoğu, kahvaltılarını bahçedeki ağaçların gölgesinde yapmayı tercih ediyor. Bir kısmı ise balkonun, ön verandanın veya yemek salonunun güneşini tercih ediyor. Önceden konuşulması koşuluyla evcil hayvanlara da izin veriliyor.
Instagram: @archontiko.angelou.hotel
Kompleks, ünlü geleneksel yel değirmenleri, yel değirmenlerinin hemen üzerinde yer alan dört stüdyo ve bir aile odasından oluşuyor. Tüm daireler aynı yüksek standartlar ve olanaklarla tasarlanmış.
Arkadaş grubuyla ya da ailesiyle Leros tatili planlayanlar, Marilen Hotel'de hem 2-3 kişilik stüdyolar hem de 2-5 kişilik daireler bulabilir. Her konaklama birimi konforlu bir şekilde döşenmiş; mutfak, banyo ve bahçe ile havuz manzaralı özel veranda bulunuyor.