(Kumbaracı50, 1-21 Ekim)
Oğuz Atay'ın "Korkuyu Beklerken" adlı eserindeki "Demiryolu Hikayecileri", "Unutulan" ve "Beyaz Mantolu Adam" hikayelerini, Yiğit Sertdemir sahneye uyarlayıp, yönetiyor ve oynuyor. Terk edilmiş bir demiryolu istasyonunda, seyyar hikaye satıcılığı yapan üç kişinin hikayesini, geriye kalan son kişi seyirciye aktarıyor. "Unutulan" ve "Beyaz Mantolu Adam" hikayeleri ise kalan son kişinin hikayesine eşlik ediyor. Oğuz Atay'ın edebi zekası ve ironik dili aracılığıyla okuyucusu ile kurduğu yalın ilişkiyi sahneye taşıyan tek perdelik "Demiryolu Hikayecileri" oyunu, 1 ve 22 Ekim'de Kumbaracı50'de izlenebilir.
(Zorlu PSM %100 Studio, 2-16 Ekim)
Zorlu PSM Prodüksiyon'un Ortak Yapım kapsamında hayata geçirdiği oyunu "Kum Zambakları", sezon boyunca %100 Studio'da izleyicisini bekliyor. "Kum Zambakları" insanlık tarihi boyunca çözülemeyen kadın-erkek ilişkisini hem gerçek hem ironik hem de şiirsel boyutlarıyla ele alarak seyirciyi bir yolculuğa çıkarıyor. Tutkulu bir aşkın şiirselliğinin ve ruhları dans ettiren müziklerin yan yana geldiği bu oyun, modern şehir hayatının içinde sıkışmış evli bir çiftin ilişki sürecine tanıklık etmemizi sağlıyor. Doğayı ve hayvanların doğal yaşamını yok eden insanlığın kendisiyle ve kadın-erkek ilişkisi üzerinden birbiriyle olan çatışmasını eğlenceli bir dille tartışmaya açıyor. Seyirciler aşk ve şiddet arasında duygusal gelgitler yaşayan ve birbirini yok etmeye çalışan Duygu ve Fikret'in hayatının farklı evrelerine tanıklık ederken insanlığın doğayla olan ilişkini yeniden gözden geçiriyor. "Kum Zambakları" oyunu, 2 ve 16 Ekim'de Zorlu PSM'daki %100 Studio'da seyirciyle buluşuyor.
(DasDas Sahne, 3, 4, 17, 18, 31 Ekim)
İstanbul'un yalılarından birinde geçen hikayede, yedi kadın özgürlükleri için yan yana dururlar, el ele verirler, hayatları pahasına mücadele ederler ama şarkılarını söylemekten asla vazgeçmezler. Şebnem İşigüzel'in yazıp, Mert Fırat'ın yönettiği "Dünya Yerinden Oynar" oyunun kadrosunda Alara Canay, Emine Doruk, Gökşen Ateş, Melisa Akman, Özge Borak, Özge Fışkın, Rana Büyükyılmaz ve Su Sonia'yı görüyoruz. Prömiyerini Eylül ayında yapan "Dünya Yerinden Oynar", 3, 4, 17, 18 ve 31 Ekim'de DasDas Sahne'de izleyiciyle buluşuyor.
(Zorlu PSM %100 Studio, 4, 12, 27 Ekim)
Johan ve Marianne 10. evlilik yıldönümlerini kutlamak üzere olan iki çocuk sahibi mutlu bir çifttir. Her şey her an planlı, her gün olması gerektiği gibidir. Her evli çift gibi bazı sorunlar yaşar, bu sorunları karşılıklı oturup konuşup mantıklı bir şekilde çözüp hayatlarına devam ederler. Ama yavaş yavaş karşılaştıkları sorunları eski yöntemlerle çözemediklerini fark ederler, kurdukları günlük planlar da aynı mükemmellikte işlememektedir. Ne yapacaklar? Gerçeklerle yüzleşebilecekler mi? Bu yüzleşmeyi nasıl karşılayacaklar? "İki insan bir ömür bir arada yaşayabilir mi?" "Aile nedir?" "Şefkat nedir?" "Aşk nedir, ne değildir?" sorularına yanıt arayan Ingmar Bergman'ın kült filminden Kayhan Berkin tarafından tiyatroya uyarlanan ve Ece Dizdar, Öner Erkan, Kayhan Berkin, Pınar Göktaş ile Naz Buhşem'in rol aldığı oyun, seyirciyi, bu çiftin başına gelenleri yakından izlemeye davet ediyor. "Evlilikten Sahneler", 4, 12 ve 27 Ekim günlerinde Zorlu PSM %100 Studio'da.
(DasDas Açık Sahne, 4-13 Ekim)
Günümüz İstanbul'unda işsizlikle mücadele eden iki üniversite mezunu, Umut ve Ada Beşiktaş'ta evlerinde sefalet içinde günlerini geçirmektedirler. İşsizlik, soğuk, yarı aç yarı tok zamanlar, bakımsız ev ve otoparkçılık, kuru temizleme gibi işler yapan dengesiz lise arkadaşları Barış'ın tacizlerinden bıkan bu trajikomik ikili, içinde bulundukları durumdan kurtulmak için doğaya kaçarlar. Biraz nefes almayı umarken "doğa"nın bildikleri "doğa" olmadığını fark ederler. Bu üç kişilik komik ve tuhaf oyun, hayatın hızla değişen değerlerini, doğaya dönüş modasını, bilginin ve deneyimin değersizleşmesini farklı karakterlerin dünyasından onların da bakış açısını ciddiye alarak ele alıyor. Ebru Nihan Celkan'ın yazıp Barış Gönenen'in yönettiği "Bir İhtimal Daha Var", Berfu Öngören, Pelin Ermiş ve Talha Kaya'nın oyunculuğu ile 4-13 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de.
(Trump Sahne, 5 Ekim)
Nikolay Gogol'un en sevilen öykülerinden biri olan kara mizah türündeki "Bir Delinin Hatıra Defteri", usta oyuncu Genco Erkal yönetmenliği ve başrolüyle bir sezona daha merhaba diyor. Takıntıları olan bir devlet memurunun gündelik yaşantısı ve iş hayatının dışında sosyal sınıf olarak kendisine zıt, soylu bir ailenin kızına aşık olması ve aşkını karşılıklı sanması üzerine gelişen olaylar, yer yer mizahi ama yoğun olarak dramatik bir şekilde anlatılıyor. İçinde bulunduğu ruhsal durumdan dolayı yaşadıklarını çok farklı şekillerde yorumlayan karakter, oyunda izleyiciyi kendi hayatının içine çekip, duygu dolu anlar yaşatıyor. "Bir Delinin Hatıra Defteri" oyunu, 5 Ekim'de Tump Sahne'de izlenebilir.
(Moda Sahnesi, 5, 6, 7, 8, 9 Ekim)
Fredrik Brattberg'in yazıp Ferdi Çetin'in uyarladığı "Eve Dönüşler" oyununun yönetmenliğini Kemal Aydoğan üstleniyor. Sahnede Caner Cindoruk, Nalan Kuruçim ve Alper Şimşek'i beraber izlediğimiz bu komedide, oğulları Gustav'ın kaybolmasıyla birlikte onun öldüğüne inanan anne ve baba, bir gün oğullarının geri dönüşü ile hayatlarının artık normale döndüğüne inanmaya başlarlar. Ancak bu "eve dönüşler" süreli olarak tekrarlanmaya ve ebeveynlerin, belki de yaşama alanı bırakmadıkları çocuklarını yaşayan bir ölüye dönüştürdükleri, ucubeleştirdikleri, hatta zombileştirdikleri bir döngüye bürünür. 4 Ekim'de prömiyerini yapan "Eve Dönüşler", 5-9 Ekim günleri arasında Moda Sahnesi'nde seyirciyle buluşuyor.
(Trump Sahne, 6 Ekim)
Semih Çelenk'in yazıp yönettiği "Gelin Tanış Olalım"da oyuncu Fırat Tanış, bir Abdal hikayesi ile sahneye çıkıyor. Tek kişilik türkülü seyirlik gösteri, seyircinin içinden geldiği gibi eşlik ettiği toplu bir terapi gibi. Fırat Tanış'a sahnede Cem Erdost İleri, Mehmet Taylan Ünal, Sitar Sertaç Şanlı ve Mesut Ulusan enstrümanlarıyla eşlik ediyor. Donkişot Tiyatro Tarık Güvenç'in yapımcılığında sahneye taşınan oyunun ses mühendisliğini Metin Bozkurt ve Alper Antmen yapıyor. Işık Tasarımı ve Uygulaması ise Abdullah Uysal'a ait. "Gelin Tanış Olalım", 6 Ekim'de Trump Sahne'de.
(Kumbaracı50, 6, 7, 27, 28 Ekim)
Bu yeni oyunda, hayatlarındaki küçük kayıpların üstüne, iklim krizinin ve değişen kent yaşamının büyük sorunlarına birlikte dalan üç kişinin hikayesini izliyoruz. Bir mahalleden yola çıkılarak, Volkan Çıkıntoğlu tarafından yazılmış "Tek Kullanımlık Hikaye" oyununda, merceği kendimize de tutarak, kişisel kayıplardan gezegenin kaybına varan bir yolculuğu kara komik bir yerden takip ediyoruz. Melih, Cevdet ve Orhan; kendi dertlerine Dünya gezegeninin derdini de eklerler. Belki herkesin bir umudu olur diye; anlatmaya değer buldukları ortak hikayelerini bizimle paylaşırlar. Gülhan Kadim'in yönetip İsmail Sağır, Meriç Rakalar ve Murat Kapu'nun oynadığı tek perdelik "Tek Kullanımlık Hikaye" oyunu, 6, 7, 27 ve 28 Ekim'de Kumbaracı50 izleyicisinin karşısına çıkıyor.
(DasDas Açık Sahne, 7, 14, 20 Ekim)
Şebnem İşigüzel'in aynı adlı romanından uyarlanan "Ağaçtaki Kız" oyununda, ana karakterimiz hikayesini bize bir çınarın üzerinden anlatmaya başlıyor. Tam da hayatının geri kalanını geçireceği yeri bulduğu sırada Yunus'la tanışıyor. Oyunun iki kahramanı aşkı, dostluğu, hayalleri, hayal kırıklıklarını, yere düşmeyi, yerden kalkabilmeyi sırlarını paylaşarak dile getiriyorlar. Ahsen Eroğlu ve Tunahan Çilingir'in sahnede bir araya geldiği, iki gencin yaşama dair paylaşımlarını tiyatroseverlerle buluşturan "Ağaçtaki Kız", 7, 14 ve 20 Ekim ayında DasDas Açık Sahne'de.
(DasDas Atölye, 8 Ekim)
İlk gösterimini 25. İstanbul Tiyatro Festivali'nde yapan "Istırap Korosu", 8 Ekim'de DasDas seyircisiyle buluşuyor. "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin" ve "Kader Can" oyunlarıyla tanıdığımız Bam İstanbul, seyircisine bu sefer çok sesli bir apartman hikayesi anlatıyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun hem yazıp hem de yönettiği "Istırap Korosu"nun oyuncuları ise Seda Türkmen ve Deniz Karaoğlu.
(Kumbaracı50, 8, 22, 29 Ekim)
William Shakespeare'in; aşkla, sihirle, doğayla, insanla ve perilerle dolu komedisi "Yaz Gecesi Rüyası", Can Doğan'ın çevirisiyle ve bir Kumbaracı50 uyarlaması olarak seyirciyle buluşuyor. Aşkı gördüğü yerde aklı karışan gecelerin perisi Puck, 'o' yaz gecesi dönümünde sebep olduğu her şeyi tekrar tekrar anlatmaya mecburdur. "İbretlik nefis bir masal belki ya da kocaman şahane bir yalan, hatta belki de ayarı bozuk müthiş bir rüya... Kim bilir? Cupid'in yayını alıp kaçan bir periden her şey beklenir. Siz istediğiniz yerden dinleyin, yeter ki aşkın peşinden gidiverin." İsmail Sağır ve Gülhan Kadim'in uyarladığı, yine İsmail Sağır'ın yönettiği oyunda Burcu Özhızalan, Ceyda Akel, Gizem Akdoğan, Gülhan Kadim, Sercan Gülbahar, Tuğra Can Bıçak ve Yeşim Sarı'yı görüyoruz. "Biraz Eksik Yaz Gecesi, Biraz Fazla Rüyası" oyunu, 8, 22 ve 29 Ekim günlerinde Kumbaracı50'de.
(DasDas Sahne, 8, 22, 29 Ekim)
Usta sanatçı Metin Akpınar'ın süpervizörlüğünü üstlendiği, hiciv sanatının önemli bir örneğini sahneye koyan "Deli Bayramı", Turgut Özakman'ın 1987 yılında kaleminden dökülen "Deliler" oyununun günümüz yorumu. Yönetmenliğini Metin Akpınar ve Mert Fırat'ın üstlendiği yapımın oyuncu kadrosunda Alper Baytekin, Ayşegül Ceniz, Büşra Alnıtemiz, Cansu Boz, Didem Balçın, Erdi Güçlü gibi isimleri görüyoruz. Güçlü komedisiyle "Deli Bayramı", 8, 22 ve 29 Ekim'de DasDas Sahne'de.
(Trump Sahne, 11 Ekim)
Nazım Hikmet'in unutulmaz eseri "Memleketimden İnsan Manzaraları", Rutkay Aziz tarafından tiyatroya uyarlanıp yönetiliyor. Aziz, aynı zamanda oyuncu kadrosunda da yer alıyor. 1939'da Haydarpaşa basamaklarında başlayan; işsizlik, açlık ve savaş gibi hem ülke hem dünya sorunlarını tartışarak yarınlara umutla bakan hikaye, Perdeci Oyuncuları ve Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye hazırlandı. İki perdelik oyunun dekor tasarımı Barış Dinçel, müzikleri Cahit Berkay'a ait. "Memleketimden İnsan Manzaraları" oyunu, 11 Ekim'de Trump Sahne'de.
(DasDas Açık Sahne, 12 Ekim)
"Kral Übü", Fransız yazar Alfred Jarry'nin dünyaca ünlü, aynı adlı oyununun Sarı Sandalye uyarlaması. Oyun, Polonya Kralı Venceslas'a suikast düzenleyerek onu öldürüp yerine geçen Ana ve Baba Übü'den müteşekkil Übü Ailesi'nin hikayesine odaklanıyor. Jarry'nin daha lise sıralarındayken fizik öğretmeni Mösyö Hebert'ten ilhamla yarattığı Übü karakteri, yıllar içinde gelişerek birçok yirminci yüzyıl 'gerçeküstücü', 'dadaist' ve 'absürd' edebiyat yaratısına öncülük eden grotesk siyasetçi Übü'ye dönüşmüştür. Doğa Nalbantoğlu'nun uyarlayarak yönettiği oyunda Canan Günaştı, Denizhan Çay, Emirhan Altunkaya, Emre Yıldızlar, Gül Doğa Selvi ve Göksu Işık gibi isimleri izliyoruz. "Kral Übü" oyunu, 12 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de.
(Kumbaracı50, 13-26 Ekim)
Gaye Boralıoğlu'nun "Mübarek Kadınlar" ve "Hepsi Hikaye" öykü kitaplarından dört hikaye, İsmail Sağır tarafından tiyatroya uyarlanıp yönetiliyor. Her gün Sirkeci garından trene binen "Mi Hatice"nin hikayesini anlatmaya başlayan üç anlatıcı, Hatice'nin hikayesiyle iç içe geçen üç farklı kadının daha hikayesini aktarıyor. Hikayelerin hepsi Menekşe istasyonunda son buluyor. Başrollerini Ayşegül Uraz, Gülhan Kadim ve Sinem Öcalır'ın paylaştığı "Muamma", 13 ve 26 Ekim'de Kumbaracı50'de izlenebilir.
(Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi, 14-27 Ekim)
Zorlu PSM Prodüksiyon'un ilk oyunu olma özelliği taşıyan "Şehirde Kimse Yokken", sezon boyunca Turkcell Platinum Sahnesi'nde temsillerine devam ediyor. Rukiye, Anadolu'nun kırsalından kopup yolu İstanbul'a düşmüş bir kadındır. Öylesine bir kaostan kaçmıştır ki çareyi bir erkek berberine sığınmakta bulur. Sanki o berberin sahibi Nurullah kurtarıcı gibidir ve Rukiye'ye sahip çıkmıştır. Tuhaf bir arkadaşlık olur aralarında, yıllardır kimseyle konuşmayan Nurullah, Rukiye'de kendine yakın bir şeyler bulur. Mahallenin bitirimlerinden Ali de bu hikayeye dahil olur. Ali yönetmenlik hayali kuran genç bir adamdır, bu hikayeye de filminin baş kahramanı yani annesiyle giriş yapmıştır. Ali ile Rukiye arasında da sıra dışı bir arkadaşlık başlar. Ali mahalleye yeni düşmüş olan Rukiye'ye filmini ve hayallerini anlatırken bizi şenlikli ve uçuk hayatıyla tanıştırır. "Şehirde Kimse Yokken", 14 ve 27 Ekim'de Zorlu PSM'deki Turkcell Platinum Sahnesi'nde.
(DasDas Açık Sahne, 15 Ekim)
"Kalanlar", Türkiye'nin güneyinde, Adana'da sıcak bir günde, bir cenaze evinde geçen, eksilmek ve kalmak üzerine bir yapım. Bir ölümün ardından merhumenin evinde buluşan beş kadının eşyalarla ve birbirleriyle olan ilişkileri üzerine olan trajikomik oyun, 2019'da Yeni Metin Festivali 8'de "Senenin Oyunu" olarak ödüle layık görülmüştü. Biri gidince arkasında ne bırakır? Geride bıraktıklarından ne kalır? Kim kimin kalanıdır? Kim kimde ne kadar kalır? Hayat, tekrarlarla devam ederken ne değişir, ne kalır? Itır Karabulut'un yazıp Yeşim Özsoy'un yönettiği "Kalanlar", Suna Keskin, Kübra Balcan, Ayşe Lebriz Berkem, Elif Ongan Tekçe ve Nilay Erdönmez'in oyunculuğuyla 15 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de.
(Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi, 15 Ekim)
Aristofanes'in klasik eseri "Kuşlar", Semaver Kumpanya tarafından modern bir uyarlama, sahneleme ve kalabalık bir kadroyla, yeniden seyirci karşısında. Aristofanes'in en bilinen oyunu ve dünya klasiklerinin en önemli eserlerinden biri olan olan "Kuşlar", yazıldığı günden bu yana 2500 yıl geçmesine rağmen hem geçmişe hem de günümüze ışık tutmaya devam ediyor. Oyun, Atina devletinde yaşayan iki arkadaşın savaşlardan, adaletsizliklerden ve yönetimin keyfi tutumlarından bezerek, kendilerine yeni bir yurt aramalarıyla başlar. Ancak, bir ütopyanın peşine düşen iki arkadaş, hayalini kurdukları yeni düzende, kaçtıkları tuzaklara düşmekten kurtulamazlar. Semaver Kumpanya'nın yeni "Kuşlar" yorumu, komedyanın özünde bulunan taşlama, doğaçlama, satirik tavır, müzik ve dans kullanımı gibi unsurları, bize ait geleneksel komedi türlerindeki karşılıklarıyla yeniden ele alıyor. Semaver Kumpanya'nın "Kuşlar"ı, 15 Ekim'de Zorlu PSM'de Turkcell Platinum Sahnesi'nde izlenebilir.
(Atatürk Kültür Merkezi / AKM, 17 Ekim)
Pyotr Ilyich Tchaikovsky'nin dünyanın en ünlü balelerinden biri olan "Kuğu Gölü", Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin yorumuyla sahneye taşınıyor. Orkestra şefliğini Andrea Francesco ve Sunay Muratov'un üstlendiği balenin koreografisi ise M. Petipa ve L. Ivanov'dan sonra G. Armağan Davran ve A. Volkan Ersoy'a ait olan. Tchaikovsky'nin bestelediği dört perdelik eser, bir büyücü tarafından arkadaşlarıyla birlikte kuğuya dönüştürülen Odette'in Prens Siegfried'in aşkıyla tekrar insan formuna dönebilecekken büyücünün kızı Odil'in Odette kılığında prensin aşkını çalmaya çalışmasını konu alıyor. "Kuğu Gölü" balesi, 17 Ekim'de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu'nda izlenebilir.
(DasDas Açık Sahne, 18-31 Ekim)
İsveç tiyatrosunun yükselen yıldızı İran asıllı yazar Athena Farrokhzad'ın yazdığı "Medea'ya Göre Ahlak", Medea miti üzerinden 'kadın' ve 'ahlak' konularını tartışmaya açıyor. Yazar oyununu şöyle anlatıyor: "Bir kadın, bir anne ve bir mülteci olarak, bu bakışla 'Medea'yı anlamaya çalıştım." İnsanlığın en eski tartışmalarından "ahlak" kavramını bir karakter olarak seyirci karşısına çıkaran oyun, izleyenleri cevap aramaya değil, daha çok soru sormaya davet ediyor. "Medea'ya Göre Ahlak" oyunu, 18 ve 31 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de izleyiciyle buluşuyor.
(Kumbaracı50, 20 Ekim)
15. sezonuyla seyirci karşısına geçen "444" oyunu, bir çağrı merkezinde geçiyor. "Hatırlatma Merkezi"nin şikayet bölümünde, biri uzun zamandır çalışan, diğeri yeni işe başlayan iki kişinin gece vardiyası sırasında, çağrı sisteminde işler karışır. Buldukları çözümler ve cevaplar; gerilim ve mizahın iç içe geçtiği yüksek tempolu bir gece sonunda, onları çarpıcı bir gerçeğe ulaştırır. Yiğit Sertdemir'in yazıp Y. Ömer Erzurumlu'nun yönettiği ve Sertdemir'in Gülham Kadim ile sahneyi paylaştığı "444" oyunu, 20 Ekim'de Kumbaracı50'de.
(Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi, 20, 21, 24, 25 Ekim)
Tony Ödüllü Broadway müzikali "Sidikli Kasabası Müzikali", 27 kişilik kadrosuyla 20, 21, 24 ve 25 Ekim'de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi'nde. Greg Kotis ve Mark Hollman'ın kaleme aldığı müzikali Kayhan Berkin yönetiyor. Settar Tanrıöğen ve Füsun Demirel gibi isimleri bir araya getiren müzikalde aynı zamanda İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğinde canlı orkestra da yer almakta. Dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde; halkın tuvalete girmesi de özel bir şirket denetimiyle gerçekleşmektedir. Tuvalete girmek için parası olmayanlar ise Sidikli Kasabası'na gönderilmekte ve bir daha geri dönmemektedir. Bu tuhaf "sistem"e başkaldırının başlaması ise sadece bir aşk kıvılcımına bakar. Yapımını MON'un üstlendiği müzikal; yepyeni bir yorumla sanatseverlerle buluşuyor. "Sidikli Kasabası Müzikali", 20, 21, 24, 25 Ekim'de Zorlu PSM'deki Turkcell Platinum Sahnesi'nde.
(Atatürk Kültür Merkezi / AKM, 22-23 Ekim)
İtalyan operasının ve dünya opera repertuvarının en önde gelen bestecilerinden biri olan Giuseppe Verdi'nin, Alexandre Dumas'nın "Kamelyalı Kadın" romanından operaya uyarladığı eseri "La Traviata", İzmir Devlet Opera ve Balesi'nin yorumu ile 22 ve 23 Ekim günlerinde Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu'nda sahneye taşınıyor.
(DasDas Açık Sahne, 23 Ekim)
Joan Yago'nun yazıp Mark Levitas'ın yönettiği oyun, hızlı tüketim ürünleri sektöründe çalışan ve işsiz kalmak üzere olan dört beyaz yakalının "başarı" hikayesini anlatıyor. Günümüz iş dünyasındaki acımasız rekabete, startuplar ve girişimcilik kültürüne ironik bir bakış açısı getiren Fairfly, çok para kazanma tutkusu, başarı saplantısı ve neoliberal söylemleri sorgulayan bir kara komedi olarak karşımıza çıkıyor. Oyuncu kadrosunda Tuğçe Altuğ, Begüm Akkaya, Atakan Akarsu ve Barış Gönenen'in yer aldığı "Fairfly", 23 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de.
(DasDas Açık Sahne, 28 Ekim)
2000'li yılların başında katıldığı BBG yarışmasında popüler olan ve sonrasında hızla popülerliğini kaybeden bir jazz şarkıcısı olan Şahnaz'ın, düğün şarkıcısı olma hikayesi. Şahnaz'ın çalıştığı Urban Jazz Bar da değişen Türkiye'yle birlikte dönüşüme uğrar. Mekan önce bir masaj salonu, ardından düğün salonu olur. İşini kaybeden Şahnaz, İstanbul'un çeşitli mekanlarında sahne almak için her yolu dener, sonrasında ülke ve işsizlik gerçeğiyle yüzleşiyor; en nihayetinde de 'eski' adıyla Urban Jazz Bar – yeni adıyla Şanzelize Wedding House'da düğün şarkıcılığı pozisyonuna talip olur. Yeni işine adapte olmakta güçlük çeken Şahnaz, bu yeni müzik kariyerinde toplumunun 'etnik' ve 'zengin' müzik türlerini öğrenmekle kalmayacak, aynı zamanda yaşadığı toplumun halkını da tanıma fırsatı bulacaktır. Erdi Işık'ın yazıp, Kayhan Berkin'in yönettiği ve Nergis Öztürk'ün oynadığı "Düğün Şarkıcısı", 28 Ekim'de DasDas Açık Sahne'de izlenebilir.