Sanat ve eğlence dünyasında hareketli bir sezon başlıyor! Tiyatro sahneleri yeni ve iddialı oyunlarla perde açarken, konserler müzik tutkunlarını unutulmaz performanslarla buluşturuyor. Sinema dünyası ise yılın çok konuşulacak filmlerini izleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Kültür-sanat takviminizi şimdiden planlamak ve bu sezonun en özel etkinliklerini kaçırmamak için dikkatleri üzerine çeken yapımlara göz atmaya ne dersiniz? Büyüleyecek tiyatro oyunları, sahnede devleşen sanatçılar ve beyazperdenin beklenen yapımlarıyla bu sezon sanat ve eğlenceyi doyasıya yaşamanın tam zamanı!
Molière'in ünlü eseri Cimri, Tansu Biçer'in yorumu ve Serkan Keskin'in "Harpagon" performansıyla 7 sezondur kapalı gişe sahneleniyor. Pinti, katı yürekli ve acımasız olarak betimlenen Cimri, gerçekten böyle midir? İnsan doğuştan mı böyle olur? Etrafımızda böyle biri var mı? Semaver Kumpanya'nın bu etkileyici prodüksiyonunda hem toplum hem de bireyler hakkında derinlemesine bir bakış sunuluyor.
Kerem Alışık ve Evrim Alasya'nın sahneye taşıdığı Aşk Biter mi? yıllar sonra karşılaşan iki eski sevgilinin, geçmişin gölgesinde birbirleriyle yüzleşerek aşkın gerçek anlamını sorguladığı bir hikâyeyi anlatıyor. Edebiyatın büyük şairlerinin şiirleri ve şarkıları eşliğinde, Attilâ İlhan, Orhan Veli, Cemal Süreya gibi isimlerin aşkla ilgili yazdıkları sahnede hayat buluyor. Aşkın bitip bitmediğini sorgularken, izleyiciyi kendi duygusal yolculuğuna davet ediyor.
"Bu dünyada kadın olmanın gereği var olmak istiyorsan yanman gerek. Yanarken peşinden gelenlerin yolunu aydınlatman, kendini feda etmen gerek." Kuşaklar boyunca tüm tiyatroculara ve cesur kadınlara ilham olmuş, bir deniz feneri gibi karanlık zamanlarda yol göstermiş bir ışık, bir simgedir Afife. İşgal altında İstanbul'da cephesini perdesi bellemiş çok kültürlü bir tiyatro kumpanyasının sahne arkası olan Afife, sahnede olmayı bütün mevcudiyetiyle arzulayan Afife'nin, kadının sahneye çıkmasına, göz önünde olmasına, yasak koyan düzene başkaldırısının çağdaş bir yorumu olarak karşımıza çıkıyor. Oyuncu kadrosunda Demet Evgar, Tilbe Saran, Necip Memili ve Bora Akkaş gibi usta isimlerin bulunuyor.
"Ertelemektir bazen yaşamak... Yaşamın kıyısından karşı tarafa bakmaktır çoğu zaman ve hem de oraya hiç ulaşamayacağını bile bile. Eksilmektir bazen yaşamak... Son güne doğru, her gün birer birer kaybolmaktır. Rol yapmaktır çoğu zaman yaşamak... Yüzündeki yüzlerce maske ile ruhuyla oyun oynamaktır bile isteye. Sonra çıkarıp maskelerini koyar dikkatlice vitrine. Yarın hangisini seçeyim diye düşünürken, boşalır sahte yüzlerin doldurduğu çerçeve." Vedat Diri'nin kaleme aldığı, Kamil Kellecioğlu'nun yönettiği eserin oyuncu kadrosunda Çiğdem Spickermann, Sinan Çamcı, Demet Öztürk, Elif Bilge Işıloğlu, Oğuz Akgeyik, Cem Şimşek, Burçin Candan Acun ve Onur Bağdadioğlu yer alıyor.
İnsanlar Mekânlar Nesneler, cesaretin ve özgürlüğün hikâyesini sahneye taşıyor. Geçmişin yüklerinden kurtulmaya çalışan bir insanın, korkularla yüzleştiği, gerçekle barıştığı ve en önemlisi kendini sevdiği bir yolculuk... Bu oyun hayatın başlangıçlarını, aileyi, bağımlılıklardan kurtulmayı ve yukarı bakmayı anlatıyor. "Aşağı bakmadan yola devam edebilecek miyiz?" sorusu etrafında dönen bu özel yapım, cesurca "evet" demenin gücünü Merve Dizdar'ın etkileyici performansıyla keşfetmeye davet ediyor.
Nicola ve Phillip'in babası kısa süren bir hastalığın üzerine ölmüştür. Geriye çer çöp dışında kalan tek şey çatı katında saklanmış bir tablodur. Siyah tahta bir çerçevenin içinde, suluboya ile yapılmış bir kilise resmi. Resmin köşesinde bir imza. A. Hitler. Kardeşler ve eşleri şoka girer. Bu ailenin geçmişinde hiç Nazi olmadığı söylenmiş onlara. "Şimdi bu resmi ne yapmalı?" "Yakmalı mı, satmalı mı?" "Kim böyle bir şeyi ister?" "Bundan para kazanmak etik midir?" İşte bu soruların cevapları iki kardeşin ve onların eşlerinin, kendi geçmişlerini, aile geçmişlerini ve Almanya'nın geçmişini sorgulamalarını sağlayacak. İttifaklar bozulacak, baştan kurulacak. Marius Von Mayenburg'un yazdığı hiciv dolu kara komedide Almanya kendi zor mirası ile yüzleşirken karakterler de hayattaki duruşları ve kimlikleri ile sınanacak.
Begüm Kütük Yaşaroğlu ve Gamze Süner Atay'ın oynadığı Terapi, başarılı bir psikiyatrist olan ama yaşamında sorunlarla boğuşan Elisa'nın, terapiye gelen genç ve patavatsız Yvonne ile yaptığı seans sırasında kendi hayatıyla ilgili şok edici gerçekleri öğrenmesini konu ediyor. Kadınların yaralarını, dayanışmayla nasıl iyileştirebileceğini hem duygusal hem de eğlenceli bir dille anlatan bu oyun, izleyiciyi hüzün ve kahkahalar arasında sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Kapısına kadar gelen bir atı geri vermeyerek geleneğine sahip çıkma sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalan Ahmet ile atın ve bölgenin yönetiminde sözün sahibi olan Mahmut Han'ın kızı Gülbahar'ın hikâyesi, Yaşar Kemal'in usta kaleminde hem kültürün rengi hem tarihin izi hem halkın yükünü taşıyan Ağrı Dağı Efsanesi'ne dönüşmüştür. Yaşar Kemal'in yazdığı Yiğit Sertdemir'in uyarlayıp yönettiği oyunda Arda Alpkıray, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Can Tarakçı, Cihan Kurtaran, Emrah Can Yaylı, Emre Yılmaz, Ertan Kılıç, Hakan Örge, Murat Üzen, Özge Midilli, Serkan Bacak, Uğur Dilbaz, Yeliz Şatıroğlu, Zeynep Ceren Gedikali rol alıyor.
Açelya (Işıl Yücesoy), tanıdık ve hayatımızla özdeşleşebilen bir kadın karakter. İzzettin Çalışlar'ın İzninle adlı oyunu, Açelya'nın ayakları üzerinde durmaya çalışan, kendi başına yetmeyi hayal eden bir kadının hikâyesini anlatıyor. Herkesin kendini Açelya olarak görebileceği bu tek kişilik oyun, aslında salondaki her izleyiciyle farklı bir hale geliyor. Tiyatroseverler onunla hüzünlenip, heyecanlanacak, hayatlarına dair bir anlam keşfedecek.
İbrahim Çiçek'in yönettiği, Enis Arıkan, Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen'in sahne aldığı Balina 9 Mart günü tiyatroseverlerle buluşuyor. Oyun, bir baba-kızın çok geç kaldıkları kavuşma hikâyesini anlatıyor.
30 metrelik dev bir yumurta Üsküdar'dan çıkıp Bekir şefi kovalamaya başlıyor. O sırada dostlarıyla zaferini kutlayan Beyefendi siparişini bekliyor. İçerisi giderek ısınıyor. Duvarlar eriyor, bina sallanıyor. Tüm bu kaosun ortasında, yumurtayı pişirmesi gereken Bekir ise fokurdamaya başlıyor. Bıçak olan şefler, kafasını kuma gömen kuşlar ve Kurt Cobain... Hepsi bu hikâyenin bir parçası. Kader aileden gelen bir miras mıdır? Sonsuz bir uyku insanı dinlendirir mi? Hiç kafanızı kaybettiniz mi? İnsan hiç tanımadığı bir kişiye benzer mi? Zaman ilerliyor, Beyefendi sabırsızlıkla yumurtasını bekliyor. Bekir, yumurta hazır mı?
Kentin yegâne gelir kaynağı olan kaplıcalarla ilgili araştırmasından şüphelerini haklı çıkartan bir sonuç alan Dr. Stockman'ın mücadelesi, Ibsen'in güçlü kalemiyle, "halkın yararı" sayılan şeyin, çıkar prizmasında şekil değiştirmesini anlatan bir "mesel"e dönüşüyor. Henrik Ibsen'in yazdığı, Dilek Başak Carelius'un çevirdiği, Orhan Alkaya'nın yönettiği oyunda Barış Çağatay Çakıroğlu, Burçak Çöllü, Cem Baza, Derya Yıldırım, Gökhan Mete, Hakan Arlı, Hazal Uprak, Mert Tanık, Müge Akyamaç, Rahmi Elhan, Tankut Yıldız rol alıyor.
Usta yönetmen Engin Alkan, Shakespeare'in dünya klasikleri arasında haklı bir yere sahip bu oyununu, farklı bir yorumla seyirciyle buluşturuyor. Yaşam ve ölüm arasında, iktidar ve intikam arasında, düşüncesi ile eylemi arasında insanın tüm zamanlara özgü çelişkilerini sahneye taşıyan, tiyatro tarihinin en ünlü eseri Hamlet, Engin Alkan'ın rejisinde çağdaş bir okumayla şimdiki zamandan bakılan çarpıcı bir hatırlamaya dönüşüyor. William Shakespeare'in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirdiği, Engin Alkan'ın yönettiği oyunda Müslüm Tamer, Doğan Altınel, Seda Çavdar, Elçin Atamgüç, Zeliha Bahar Çebi, Zafer Kırşan, Hira Ogeday Erkut, Ersin Bağcıoğlu, Göksel Arslan, Destan Batmaz rol alıyor.
Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekâr bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eserde; inancı, aileyi, aşkı, erkek-kadın farklarını, dünümüzü, bugünümüzü, mizahı, müziği, acıyı, hüznü, rahatsız edici türlü anları iç içe ve olanca dinamiğiyle seyircinin karşısına çıkıyor. Orhan Veli'nin olağanüstü çevirisine, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği seyirliğimizle, hayata dair bu acayip bilmeceyi bir kez daha kahkahalarla selamlıyoruz. Molière'in yazdığı, Orhan Veli Kanık'ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir'in yönettiği oyunda Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz rol alıyor.
Ebeveynlerinin kavgası ortasında, iki masum çocuğun kaderi, onları trajik kardeşler olarak mitolojiye sokacaktır. Kate Mulvany ve Anne-Louise Sarks'ın yazdığı bu özgün versiyon, seyirciye yepyeni bir deneyim vaat ediyor. Dor Productions yapımcılığında, Hira Tekindor'un yönetmenliğinde sahnelenecek olan oyunda, Medea'yı Defne Kayalar, oğullarını ise Abdullah Burak Kaya, Ayaz Çoban, Ayaz Gülşen ve Tarık Sarıyar canlandırıyor. Medea oyunu, Antik Yunan'ın klasik tragedyasından, Medea'nın küçük oğullarının perspektifinden bir bakış açısını sunuyor.
Peter Shaffer'in kaleme aldığı, dünya müzik tarihinin efsanevi isimleri Wolfgang Amadeus Mozart ve Antonio Salieri'nin hikayesini anlatan Amadeus yeniden sahnede! Usta yönetmen Işıl Kasapoğlu'nun rejisiyle, Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertaiment iş birliğiyle sahnelenen bu muazzam prodüksiyonun başrollerinde Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Tansu Biçer (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Dilan Çiçek Deniz (Constanze Weber) yer alıyor. Sezonun en çok ses getiren tiyatro oyunu, uluslararası ödüller kazanan sahne tasarımı ve müzikleriyle göz kamaştırıyor. Tüm biletlerin tükenmesiyle büyük bir ilgi gören Amadeus, tiyatroseverleri yeniden unutulmaz bir müzikal yolculuğa çıkarıyor.
Doğu ile Batı arasındaki ilk büyük savaş: Akha ordusu, Truva seferine çıkmak üzeredir. Birleşik ordu donanmasının sıkıştığı limandan kurtulup harekete geçebilmesi için rüzgâra ihtiyacı vardır. Başkomutan Agamemnon, Artemis'in kutsal geyiklerinden birini öldürdüğü için tanrıça da onun rüzgârını kesmiş ve herkesi bu limana hapsetmiştir. Doksan dokuz kralın ordusu hastalıktan kırılırken, öfkeyle bekleyen askerlerin gözü Agamemnon'dadır. Başkomutan'ın sadece kendisi ve makamı değil, başta ailesi olmak üzere, tüm ülke tehlikededir. Agamemnon'un yapabileceği tek bir şey kalmıştır: En değerli varlığı olan kızı Iphigenia'yı tanrılara kurban vermek! Euripides'in yazdığı Serdar Biliş'in yönettiği oyunda Yağmur Topçu, Elvan Boran, Yıldıray Şahinler rol alıyor.
Çağdaş tiyatronun büyük ustasından günümüze eğlenceli, iğneleyici bir bakış. Geliştirdiği özgün teknikle adını dünya tiyatro tarihine yazdıran Şahika Tekand, kurucusu olduğu Studio Oyuncuları için yazıp yönettiği yeni oyununda Zeus'un ölme ihtimaliyle Olimpos'un zirvesine hâkim olan korku, hırs ve arzular üzerinden iktidar, evlilik, emek, adalet, akıl, fırsat, savaş gibi kavramları ironik bir biçimde ele alıyor. Müzikal bir karaktere de sahip Ölüyor mu Ne? izleyicileri eğlenceli bir akışa katılmaya davet ediyor.
Alice, Cenevre'de Higgs Bozonu'nun varlığını kanıtlamak için yapılan "Büyük Hadron Çarpıştırıcısı" projesinde çalışan bir bilim insanıdır. Kendisi gibi bilim insanı olan kocası, çocukları Luke küçükken ortadan kaybolmuştur ve bu onların hayatındaki kara deliktir. Lucy Kirkwood'un yazdığı, Ali Gökmen Altuğ'un yönettiği oyunda Ayşin Atav, Yeliz Gerçek, Senan Kara Tutumluer, Özgür Dereli, Ahhan Şener, Pınar Demiral, Volkan Öztürk, Ümran İnceoğlu, Pınar Pamuk rol alıyor.
Genç ve umutsuz bir oyuncu olan Muhsin, ünlü tiyatro yönetmeni Afet'in açtığı oyuncu seçmesine girme fırsatı bulur. Böylesi bir dönüm noktasında, hayatta hiçbir şeyin yolunda gitmemiş olmasının gerginliğini yaşamaktadır. Seçmelere saatinde yetişemediğinden dolayı içeri girip girmeme konusunda kararsız kalır. Herhangi bir mesleğe yeni başlayan pek çok genç için bu tür seçme veya sınavlar aslında kaybolan umutları bulma ve yeniden hayal kurabilmek için önemli bir eşiktir. Muhsin için ise bir adım ötesinde varoluş imtihanı başlayacaktır. Alp Tuğhan Taş'ın yazıp yönettiği oyunda Ebru Üstüntaş, Alp Tuğhan Taş rol alıyor.
Başrollerini Funda Eryiğit ve Hazar Ergüçlü ve Hidayet Erdinç'in paylaştığı Timsah Ateşi, zıt kutuplarda yaşayan iki kız kardeşin babalarıyla olan çalkantılı hikâyesini konu alıyor. Yönetmenliğini Mehmet Ergen'in üstlendiği oyunda bir evde, kötürüm bir baba ile 8 yıl hapis yatan asi bir kız Fianna (Hazar Ergüçlü) ve dindar ablası Alannah'ın (Funda Eryiğit) temposu bir an bile olsun düşmeyen, sürreal, grotesk hikâyesiyle izleyicilerini bekliyor.
Borusan Quartet, oda müziğinin farklı dönem ve ekollerden iki büyük ustasını izleyicilerle buluşturuyor. 19 Şubat 2025 Çarşamba saat 20.00'de Kadıköy Süreyya Operası'nda gerçekleştirilecek bu kış konserinde topluluk, müzik tarihinin iki önemli bestecisi Ludwig van Beethoven ve César Franck'ın çok sevilen iki yapıtını seslendirecek. Bu özel gecede Borusan Quartet'e, orkestra eşlikli konserleri ve Salzburg, Schleswig-Holstein, Rheingau, Edinburgh ve Ravinia gibi prestijli festivallerdeki performanslarıyla uluslararası alanda tanınan, özellikle Beethoven'ın 32 piyano sonatı ve 5 konçertosu ile J.S. Bach'ın "Das Wohltemperierte Klavier" kayıtlarıyla eleştirmenlerin beğenisini kazanan ve büyük övgü alan oda müziği ustası piyanist Özgür Aydın eşlik edecek.
Tarih: 19 Şubat 2025
Yer: Kadıköy Süreyya Operası
Müziğin ve ekranların yıldız ismi Emre Altuğ, yepyeni projesi olan 'Bir Pop Masalı'yla müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Emre Altuğ müzikseverleri Türk pop müzik tarihinin son 70 yılında nostaljik ve eğlenceli bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Emre Altuğ'a sahnede eşlik edecek dev ekibiyle binlerce müziksever karnaval tadında bir deneyim yaşayacak.
Tarih: 22 Şubat 2025
Yer: Zorlu PSM
Emel Sayın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Zorlu PSM'de. Plakları, kasetleri ve CD'leriyle evleri şenlendiren, unutulmaz performanslar ile hafızalarımızda yer eden, her defasında yeni bir heyecanla izlenen filmleriyle hayatları renklendiren, bütün zamanların en güzel sesi Emel Sayın'ı Dünya Kadınlar Günü'nde müzikseverlerle buluşuyor.
Tarih: 8 Mart 2025
Yer: Zorlu PSM
Türk pop ve alternatif müziğinin sevilen isimlerinden Gökhan Türkmen, güçlü vokali, duygusal şarkı sözleri ve yenilikçi müzik tarzıyla tanınıyor. İlk olarak "Büyük İnsan" şarkısıyla dikkatleri üzerine çeken sanatçı, kariyeri boyunca sayısız hit parçaya imza attı. Farklı müzikal türleri harmanlayan özgün tarzı ve sahne performanslarıyla geniş bir dinleyici kitlesine hitap eden Gökhan Türkmen, müzik dünyasında kalıcı bir iz bırakmaya devam ediyor.
Tarih: 15 Mart 2025
Yer: Zorlu PSM
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Hesaplar ve Tesadüfler sergisi kapsamında, 21 Şubat'ta klasik ve çağdaş müziği yenilikçi bir anlayışla yorumlayan Metrum Ensemble Trio+'yu ağırlıyor. Türkiye'deki ilk konserini verecek olan topluluk, Rönesans'tan günümüze uzanan geniş bir repertuvarla dinleyicileri müzikal bir yolculuğa çıkaracak. Geleneksel bestecilik tekniklerini doğaçlama ve çağdaş anlatımlarla harmanlayan grup, müziğin sistematik ve özgür yönlerini bir araya getirerek özgün bir performans sunmaya hazırlanıyor. Konser, Hesaplar ve Tesadüfler sergisinin yer aldığı salonda, eserlerle iç içe bir atmosferde gerçekleşecek. Ayrıca, sergide eserleri bulunan sanatçı Gizella Rákóczy'nin kızı, ünlü flütist Anna Rákóczy de topluluğa eşlik ederek müziğin yapılandırılmış formu ile doğaçlama arasındaki dengeyi sergi bağlamında yeniden yorumlayacak.
Tarih: 21 Şubat 2025
Yer: Pera Müzesi
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Mart konserlerinin ilk konuğu olarak uluslararası piyano virtuözü Enrico Pace'yi ağırlıyor. 1989 yılında Utrecht Uluslararası Franz Liszt Piyano Yarışması'nı kazanan Pace, dünyaca ünlü orkestralar ve şeflerle sahne aldı. Oda müziği repertuvarındaki başarılarıyla da tanınan Pace, bu konserde klasik müziğin iki büyük ustasının eserlerini seslendirecek.
Tarih: 6 Mart 2025
Yer: Zorlu PSM
Robbie Williams, 7 Ekim'de Festival Park Yenikapı'da konser vermek üzere İstanbul'a geliyor. Solo kariyerine 1997 yılında başlayan ve "Angels", "Let Me Entertain You" gibi hitleriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan sanatçı, sahne performanslarıyla tanınıyor. Birleşik Krallık'ta en çok satan solo sanatçılardan biri olan ve 17 BRIT ödülüyle bu ödülü en çok kazanan isim unvanını taşıyan Williams, UK Music Hall of Fame listesinde de yer alıyor.
Tarih: 7 Ekim 2025
Yer: Festival Park Yenikapı
Türk müziğinin dahi piyanisti Fazıl Say ve keman virtüözü Patricia Kopatchinskaja, büyüleyici bir konserle dinleyicilerle buluşuyor. Konserde, Fazıl Say'ın yeni eseri "Kaybolan Çığlıklar Sonatı" ve Patricia Kopatchinskaja'nın "Unisolo" adlı eserlerinin dünya prömiyerleri gerçekleştirilecek. Ayrıca, konser programında Karol Szymanowski'nin "Mitler" ve Beethoven'in "Kreutzer" sonatı da yer alacak. Fazıl Say ve Patricia Kopatchinskaja'nın muazzam performansı, unutulmaz bir müzik deneyimi sunuyor.
Tarih: 14 Mart 2025
Yer: Zorlu PSM
Başak Doğan yönetimindeki yenilikçi koro grubu Chromas, 10. yılını özel bir konserle kutluyor. 15 Mart'ta gerçekleşecek bu özel gecede, sürpriz performanslar ve görsel-işitsel bir şölen izleyicileri bekliyor.
Tarih: 15 Mart 2025
Yer: Zorlu PSM